Birol Güven: Sinema Sektörüne Yenilikçi Bakış
Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Anadolu Ajansı'nın düzenlediği Sinema Atölyesi'nde sektördeki deneyimlerini ve gelecek vizyonunu paylaştı. Güven, özellikle ilk yönetmenlere yönelik yeni düzenlemeler ve yapay zekanın sektöre etkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Son Güncelleme: 02.07.2025 - 16:47
- Sinema Genel Müdürü Birol Güven, yeni görevinde "bilgisizliğin getirdiği cesareti" yaşadığını belirtti.
- İlk yönetmenlere yeni bir başvuru hakkı verildiğini açıkladı.
- Türkiye'nin dizi ihracatında dünya ikincisi olduğunu belirtti.
- Gelecekte dikey dizilerin öne çıkacağını vurguladı.
"Genel müdürlük koltuğuna oturunca her şey yeniden başladı"
Ünlü yapımcı ve yönetmen Birol Güven, Anadolu Ajansı'nın (AA) ev sahipliği yaptığı Sinema Atölyesi'nin on dördüncü etkinliğine katıldı. AA Dış ve Ekonomi Haberleri Yayın Müdürü Barışkan Ünal'ın moderatörlüğünde gerçekleşen "Türk Film ve Dizi Sektörü" temalı etkinlikte Güven, sinema sektöründeki tecrübelerini ve geleceğe yönelik projelerini aktardı.
Sinema Genel Müdürlüğü görevine başlamasıyla ilgili samimi itiraflarda bulunan Güven, "Devlet tarafını bildiğimi zannediyordum ama buraya oturduktan sonra her şey çok yeniden başlamış gibi oldu" ifadelerini kullandı. Bu yeni dönemin, kariyerinin ilk zamanlarındaki "cahillik dönemi"ne benzediğini vurguladı.
"Çocuklar duymasın"ın sırrı: cahilliğin verdiği cesaret
Güven, sektördeki ilk adımlarını atarken edindiği "cahilliğin verdiği cesaretin" büyük bir lütuf olduğunu belirtti. İnsanın öğrendikçe daha temkinli davrandığını dile getiren Güven, bu duruma "Çocuklar Duymasın" dizisinin ortaya çıkışını örnek gösterdi.
Ünlü yapımcı, "Ortada senaryo yok, dizinin adı bile yok. Ben 'oluruz' dedim çünkü olamayacağımızı bilmiyordum. Bugün bana aynı soru sorulsa bir yıl isterim. O gün 'evet, yaparız' dedim, hiçbir şey bilmeden ve yaptık. Çocuklar Duymasın böyle oldu" sözleriyle projenin nasıl hayata geçtiğini anlattı. Güven, benzer bir "bilgisizlik ve cesaret" halini şu anki Genel Müdürlük görevinde de yaşadığını ifade etti.
İlk yönetmenlere destek: yeni başvuru hakkı
Birol Güven, özellikle ilk filmlerini çekecek yönetmenlerin karşılaştığı zorluklara değindi. Bu genç yeteneklerin vergi ve muhasebe gibi bürokratik süreçlerde zorlandığını belirterek, işlerini kolaylaştırmak adına önemli bir düzenleme yaptıklarını açıkladı.
Güven, "İlk yönetmenlik deneyimi çok ilginç bir şey. Çok yetenekli arkadaşlar, fakat onlar da tıpkı benim yaşadığım gibi mesela vergi, muhasebe bilmiyor, şirketi yok. Ben dedim ki, 'Bu arkadaşlar bu şirketlerle niye uğraşıyorlar? Onlar sinemasını yapsınlar, yanlarına da bir yapımcı alsınlar, yapımcı onlarla uğraşsın.' Sonra yapımcılar dedi ki bize, 'Yapımcı gelip ilk yönetmenle birlikte başvurursa kendi başvuru hakkını kaybediyor.' Biz de ne yaptık? Bir yapımcı kendi başvurabileceği gibi bir hak daha verdik, o da bir ilk yönetmenle birlikte gelebilir diye bir değişiklik yaptık" dedi. Güven, sinemacılara maddi desteği artırabilirse tarihe geçeceğini, çünkü sektördeki en büyük sorunun kısıtlı bütçe olduğunu vurguladı.
Türk dizileri küresel başarıda zirvede
Televizyon sektörüne de değinen Güven, Türkiye'nin dizi ihracatında küresel ölçekte elde ettiği başarıya dikkat çekti: "Televizyon tarafında uluslararası başarımız çok yüksek. Amerika'dan sonra dünyada en çok dizi ihraç eden ikinci ülkeyiz. Bazı coğrafyalarda üçüncü ülkeyiz, İngiltere de var. Dolayısıyla uluslararası başarımız çok yüksek" şeklinde konuştu. Ayrıca, Türk dizilerinin yurt dışındaki başarısında Türk seyircisinin kilit rol oynadığını vurguladı.
Dikey diziler ve yapay zeka: geleceğin senaryoları
Yeni nesil mecralar arasında hızla yükselen "dikey dizi" formatına da değinen Birol Güven, bu alanda ABD'de örnekler üretildiğini ve Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladığını ifade etti. Güven, "Dikey diziler telefon ekranı dik tutulacak şekilde, bir dakikalık bölümlerle çekiliyor. Yakında dikey dizi festivalleri başlayacak. Telefon üreticileri bu formatı ciddi şekilde destekliyor" dedi.
Yapay zekanın senaryo yazımındaki kullanımına da değinen Güven, bu gelişmeleri bir tehdit olmaktan çok anlatı araçlarının çeşitlenmesi olarak yorumladı. Sinemanın temelinde insan duygusu ve deneyiminin olduğunu vurgulayan Güven, yapay zeka ile üretim artsa da insan duygusunu barındıran hikayelere her zaman ihtiyaç olacağını dile getirdi.
Kaynak:
GDH Haber
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
DİĞER HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
İnsan emeğiyle yazılan kitaplar lüks bir tüketim mi olacak?
James Cameron: Avatar’ın geleceği filmin başarısına bağlı
Louvre Müzesi'nden Avrupa dışı ziyaretçilere zam kararı
Hatay'ın tarihi mozaikleri yakma yöntemiyle ahşaba işleniyor



