Cato Institute: Rusya'nın kış savaşı için yeni stratejisi ne olacak?
Rusya, Ukrayna'nın Avrupalı müttefiklerinin sınırlarını ciddi bir şekilde test etmeye hazırlanıyor! İstihbarat raporlarına göre, Rusya'nın kış savaşı için yeni stratejisi ne olacak?
Son Güncelleme: 06.11.2025 - 01:45
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Cato Institute'de Rusya ve Ukrayna arasında üç yılını geride bırakan çatışmalarda, Rusya'nın yaklaşan kış ayları için nasıl bir strateji izleyeceğine dair değerlendirmelerin yapıldığı bir analiz yayınlandı.
Fransa ve İngiltere liderliğindeki Avrupa ülkeleri tarafından oluşturulan Ukrayna'ya destek koalisyonunun adımlarının etki yaratmaya başladığına dikkat çekilen analizde, ancak bu adımların kısa vadede etki oluşturamayacağı ve istihbarat raporlarına göre Rusya'nın kış ayları için yeni bir stratejiye geçmeye hazırlandığı belirtildi.
Analizde ayrıca; Rusya'nın yeni stratejisi nedeniyle, önümüzdeki kışın, Ukrayna'nın Avrupalı müttefikleri için kritik bir test olacağı kaydedildi.
İşte Cato Institute'de yayınlanan analiz:
Kış yaklaşırken Ukrayna'da büyük bir endişe hakim.
Geçen ay, Fransa ve İngiltere liderliğindeki Ukrayna müttefiklerinden oluşan “İstekli Koalisyon” adı verilen grup, Kiev'in büyük kentlerde elektrik ve merkezi ısıtma tedarikini sürdürmesine yardımcı olmak için önemli kaynakları seferber etme kararı aldı.
Bu çabalar bir miktar işe yaramış görünüyor. Ancak kış ayları yaklaşırken kısa vadede çözüm üretemeyece gibi görünüyor.
Zira Rus ordusu, soğuk havaların başlamasıyla birlikte ülkenin kritik altyapısını vurmaya devam ederek elektrik şebekesini ve gaz arzını felce uğratmayı hedefliyor.
İstihbarat raporlarına göre; savaş alanında tam zafer elde edemeyen ve Kiev'i ültimatomlarla zorlayamayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, savaşı Ukrayna'nın enerji ve lojistik sistemlerine kaydırdı.
İlk bakışta, geçmiş kışların bir tekrarı gibi görünüyor. Ancak istihbarat raporlarına göre strateji gelişti.
2022 ve 2023'te Rusya, Ukraynalıları donarak teslim olmaya zorlamaya çalıştı. Ancak istediği kadar başarılı olamadı. Ancak şimdi Putin'in hesaplaması farklı.
Bu sefer amaç sadece Ukrayna'yı cezalandırmak değil, soğuk ve karanlığın insani sonuçları yoluyla Avrupa'yı da istikrarsızlaştırmak.
2022 Şubat ayı sonlarında Rusya'nın tam ölçekli işgali başladığında, milyonlarca Ukraynalı, tren, araba ve yaya olarak batıya kaçtı ve İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük mülteci dalgasını yarattı. Enerji sistemi çökerse, bu dalga yıkıcı bir güçle geri dönebilir.
Batı'nın Ukrayna'ya gösterdiği tüm dayanışmaya rağmen, başka bir mülteci dalgası büyük bir istikrarsızlığa yol açacaktır.
Yardım bütçeleri zaten kısıtlı olan Avrupa ülkeleri, sadece ekonomik bir yükle değil, ahlaki bir sınavla da karşı karşıya kalabilir.
Soğuktan kaçan çaresiz sivillere sınırlarını kapatmakla, ülkesinde artan halk hoşnutsuzluğunu gidermek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.
Bugün, yaklaşık beş milyon Ukrayna mültecisi Avrupa'da kalmaktadır. Almanya ve Polonya, sırasıyla 1,2 milyon ve 900.000 ile en büyük nüfusa sahiptir. Her iki ülke de Ukrayna mültecilerine çok sıcak davranmıştır, ancak savaş yorgunluğu yerleşmeye başlamış ve halkın tutumu değişmektedir.
Kiev'in bu yılın başlarında genç erkekler için sınır çıkış kurallarını gevşetmesinin ardından, 100.000'e yakın Ukrayna erkeği Polonya'ya geçti ve çoğu Almanya'ya devam etti. Bu durum halkın hoşnutsuzluğuna neden oldu.
Ekim ayında yapılan bir ankette, Almanların yüzde 62'sinin askerlik çağındaki Ukraynalı erkeklerin geri gönderilmesinden yana olduğu ve yüzde 66'sının Ukraynalıların sosyal yardım almasını istemediği ortaya çıktı.
Ukrayna'dan gelen mültecilere sosyal destek sağlamak, geçen yıl Berlin'e 6 milyar avro maliyet getirdi ve yeni muhafazakar Alman hükümeti bütçeyi sıkılaştırmaktan söz etmeye devam ediyor.
Polonya'da da ülkeden kaçan genç Ukraynalı erkeklerin gelmesiyle ilgili kamuoyunda öfke vardı.
Geçen yılın sonunda yapılan bir ankette, Polonyalıların yüzde 25'inin Ukraynalı mültecileri olumlu, yüzde 30'unun olumsuz ve yüzde 41'inin tarafsız gördüğü ortaya çıktı. Yüzde 51'i hükümetin onlara verdiği desteğin çok fazla olduğunu düşünüyordu. Bir yıl sonra, bu olumsuz eğilim muhtemelen devam etmiştir.
Ukraynalı mülteci nüfusunun daha az olduğu diğer ülkelerde de olumsuz tutumlar artıyor.
Yaklaşık 380.000 Ukraynalının yerleştiği Çek Cumhuriyeti'nde, vatandaşların yüzde 60'ı ülkenin kaldırabileceğinden daha fazla mülteci kabul ettiğine inanıyor.
Haziran ayında, Avrupa Komisyonu Ukraynalılara yönelik geçici korumayı Mart 2027'ye kadar uzattı, ancak başka bir mülteci dalgasına ilişkin endişe tüm blokta hissedilir durumda.
Son iki yılda, AB ülkeleri sığınmacılara yönelik politikaları genel olarak sertleştirdi. Almanya, komşu Schengen ülkeleriyle sınır kontrollerini yeniden başlattı ve bunları 2026'ya kadar uzattı. Polonya, Belarus sınırında sığınma başvurularını kabul etmeyi durdurdu.
Putin ve müttefiki Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukashenko, çaresiz insanları AB sınırlarına itme stratejisinin işe yaradığını biliyorlar. 2021 yılında Belarus, Orta Doğu ve Asya'dan gelen sığınmacıları Polonya sınırına yönlendirerek bu tür bir hibrit savaşı denedi.
O dönemde bu sınırlarda binlerce insan vardı ve bu durum insani bir krize ve ölümlere yol açtı.
Bu kış, Ukrayna'nın enerji sektörü çökerse, yüz binlerce kişi batıya, Polonya'ya veya güneye, Romanya ve Macaristan'a yönelecektir. Sınırlara sızan provokatörler veya insansız hava araçları nedeniyle durum kolayca daha da kötüleşebilir.
Avrupa buna hazır mı?
Geçen ay, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, ülkesinin Ukrayna'ya jeneratör ve ekstra elektrik tedariki konusunda yardım edeceğini söyledi. Ancak jeneratörler, dondurucu kış boyunca evlerinde kalan 30 milyondan fazla Ukraynalıyı nasıl ısıtabilir?
Putin bu sorunun cevabını biliyor. Bu nedenle Rus ordusu, altyapıyı yok etmekle kalmayıp sivilleri batıya doğru itmek için elektrik santrallerini, gaz depolarını ve demiryolu kavşaklarını bombalamaya devam ediyor.
Bu kış Rusya, Ukrayna'nın Avrupalı müttefiklerinin dayanışmasının sınırlarını kritik bir şekilde test edebilir.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
The New Arab: İsrail'in küresel “anlatı savaşı” ve “Esther Projesi”
The National Interest: Avrupa varoluşsal bir dönüm noktasında
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Avrupalıların yarısı Donald Trump'ı "Avrupa'nın Düşmanı" olarak görüyor
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


