Emad Eskander: Ortak yapımlar kültürel etkileşimi artırıyor
Red Sea Film Fonu Direktörü Emad Eskander, ortak yapımların sadece finansal bir işbirliği olmadığını, aynı zamanda kültürel alışverişi ve genç nesillerin gelişimini desteklediğini belirtti.
Son Güncelleme: 30.07.2025 - 11:33
Red Sea Film Fonu, Emad Eskander'in direktörlüğünde Arap, Afrika ve Asya'da film finansmanında önemli bir rol oynuyor. Fon, geliştirme, yapım ve yapım sonrası aşamalardaki projeleri dört farklı döngüde destekliyor. Eskander, Suudi Arabistan'ın ilk uluslararası film festivali olan Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali ile sürdürülebilir bir sinema ekosistemi kurmayı hedeflediklerini dile getirdi.
"Umarım sürdürülebilirlik söz konusudur," diyen Eskander, festivale 2021'de başladıklarını ve kısa sürede birçok başarıya imza attıklarını ifade etti. Film yapabilmek için finansmanın kritik bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Eskander, "Bir şey yapmak istiyorsanız yer, ekipman kiralamanız gerekiyor. Bu konuda paraya ihtiyacınız var. Bu da fonlardan geliyor. Özellikle bağımsız sinema için bu geçerli. Çünkü büyük stüdyolar, ticari filmler için bir tür destek alırlar. Yatırımcıların gelmesini beklersiniz. Ama bağımsız sinema, bir film yapımcısı olarak ne söylemek istediğinizle ve birçok insanda neyin yankı uyandırdığıyla ilgili," şeklinde konuştu.
Türk ve Arap sinemasının uluslararası başarısı
Eskander, Türk sinemasının Cannes'da aldığı ödüller ve TRT ortak yapımı filmlerin festivallerdeki başarısına değindi. Aynı başarı hikayesinin Arap dünyası için de geçerli olduğunu belirten Eskander, "Arap filmleri her Uluslararası Film Festivali'nde yer alıyor. Arapların orada varlığı var. Afrika da aynı şekilde diyebilirim çünkü Red Sea Film Fonu olarak Arapları ve Afrika'yı da destekliyoruz. Biz de bu sene 9 filmle Berlin'deydik. Umarım sürdürülebilirlik söz konusudur. Elde ettiğimiz rakamlarla övünebilirim ancak önemli olan bunu sürdürülebilir kılmaya devam etmek. Bu gerçekten önemli. Finansman yine filmin gerçekleşmesi için en basit unsurlardan biri," ifadelerini kullandı.
Ortak üretim: Deneyimlerin ve kültürlerin buluşması
Türkiye ve Arap dünyası arasındaki ortak yapımların önemine vurgu yapan Eskander, ticari dağıtım konusunda da işbirliğinin gerekliliğini dile getirdi. Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali'ndeki (RSIFF) filmleri desteklediklerini ve ekipleri Suudi Arabistan'a davet ettiklerini anlatan Eskander, bunun Suudi film yapımcılarıyla tanışma fırsatı sunduğunu belirtti.
Eskander, "Bugünlerde Mısır, Türkiye, Ürdün gibi ülkeler söz konusu olduğunda, sizlerin üretimde sahip olduğunuz deneyim, işbirliği yapmayı öğrenmek istediğimiz şeylerden biri. Ortak üretim sadece parayla ilgili değil, dağıtım da bunun büyük bir parçası. Sonra esas olarak bu deneyimlerle ilgili. Bir film Almanya, Türkiye ve Suudi Arabistan tarafından ortaklaşa üretildiğinde, bu toplantıları hayal edin. Burada gerçekleşen kültürel alışverişi hayal edin, burada gerçekleşen ve gelecekte herhangi bir ülkenin normu haline gelecek. Gençlerin de bu idollerden öğrendiklerini hayal edin," sözleriyle ortak yapımların çok yönlü faydalarını vurguladı.
Kapsamlı bir ekosistem için çalışmalar devam ediyor
Festivalde birçok program aracılığıyla bir ekosistem oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Eskander, "Dizi, film ve müzik laboratuvarları olan Kızıldeniz laboratuvarlarımız var. Eskiden kısa filmler yapardık. Şimdi uzun metrajlı filmlerini bizimle yapıyorlar. Festival sırasında gerçekleşen ve birçok film yapımcısını destekleyen proje pazarı var. Ardından, bu yıl aralık ayında olan yıl sonuna kadar birçok film sergilediğiniz festivalin kendisi var. Bu yüzden film yapımcılarına çok yönlü olarak yardımcı olan bir ekosistem oluşturmaya çalıştık. Yıl boyunca devam eden programlarımız var. İnsanların gelip bu tür filmler için seyirciyi izlemesi için kültürel gösterimler yapıyoruz. Aynı zamanda bu film yapımcılarına yıl boyunca daha fazla görünürlük kazandırıyoruz. Umarım bu sonsuza kadar devam eder," dedi.
Red Sea Film Fonu hakkında
Red Sea Film Fonu, Kızıldeniz Film Vakfı tarafından yerel, Arap ve Afrika pazarlarını desteklemek ve Asya sahnesini araştırmak amacıyla kurulmuş bir fon programıdır. Program, 100'den fazla yönetmene ve 250'den fazla filme destek vererek sinema vizyonlarını gerçeğe dönüştürmeyi ve film endüstrisine en büyük fon desteğini sağlamayı hedeflemektedir. Fon fırsatları, geliştirme, yapım ve post prodüksiyon olmak üzere üç film aşamasını kapsayan dört döngüde sunulmakta; kurgu, animasyon ve belgesel türündeki başvurular kabul edilmektedir.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
DİĞER HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
İnsan emeğiyle yazılan kitaplar lüks bir tüketim mi olacak?
James Cameron: Avatar’ın geleceği filmin başarısına bağlı
Louvre Müzesi'nden Avrupa dışı ziyaretçilere zam kararı
Hatay'ın tarihi mozaikleri yakma yöntemiyle ahşaba işleniyor



