Eurasia Review: İsrail'in saatli bomba haline gelen ateşkesleri
Netanyahu iktidarının geleceği, Lübnan, Yemen ve İran ile devam eden anlaşmazlıklar. İsrail'in saatli bomba haline gelen ateşkes süreçlerinin geleceği nasıl şekillenecek?
Son Güncelleme: 17.10.2025 - 23:08
ABD merkezli yayın organlarından Eurasia Review'de, Gazze'de gerçekleşen ateşkesin ardından bölgede İsrail ile hala devam eden ve ateşkeslerle askıya alınan süreçlerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Gazze'de savaşın geçtiğimiz günlerde Trump'ın barış planı işe şimdilik durmasının bölge için önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekilen analizde, ancak İsrail ile Lübnan, Yemen ve İran arasındaki ateşkeslerin ise birer saatli bomba olarak bölgenin önünde durduğu tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Netanyahu'nun İsrail'in iç dinamikleri doğrultusunda yeni çatışmalara yönlenme ihtimaline karşı değerlendirmelere yer verildi.
İşte Eurasia Review'de yayınlanan analiz:
Gazze'deki savaş şimdilik sona erdi. Ancak İsrail'in diğer çatışmaları için aynı şey söylenemez.
Üç cephe hala açık. Lübnan'da kırılgan bir ateşkes devam ederken, Yemen'deki Husi milisleriyle ara sıra çatışmalar sürüyor. Bu arada İran, 12 günlük savaşın ardından Haziran ayından bu yana alarmda olan ana cephe olmaya devam ediyor.
Tüm gözler İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun üzerinde.
Şarm El-Şeyh anlaşmasından sonraki son gelişmeler onu görevinden uzaklaştıracak mı?
Daha büyük olasılıkla, yerine getirmeyi taahhüt ettiği görevleri tamamlamaya çalışacak ve bu da üç cephede de çatışmaları yeniden alevlendirebilir. Ekim 2023 saldırıları onun gözetiminde gerçekleşti ve bu saldırılardan o sorumlu.
Netanyahu muhtemelen tam bir zafer elde etmenin kendisini sorumluluktan kurtaracağına inanıyor. Ancak rakipleri onu devirmeyi başarırsa, Netanyahu için daha zor günler başlayabilir.
Netanyahu'nun iktidarda kalma olasılığı, karmaşık parlamenter sistem içindeki iyi bilinen siyasi becerileri göz önüne alındığında yüksek görünüyor. Zira Netanuyahu bu sistemde, iktidarını uzatacak koalisyonlar kurabilir.
Netanyahu, 17 yıldan fazla bir süredir İsrail'i yönetiyor ve bu süre, David Ben-Gurion'un iktidar süresinden bile uzun.
Cepheler
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun'un da sıkça ifade ettiği gibi, Lübnan'da endişe hakim.
Aoun, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını tamamladıktan sonra dikkatini Lübnan'a çevirebileceğini belirterek, bunu “siyasi çıkar sağlama” olarak nitelendirdi ve İsrail, Gazze'den askerlerinin çoğunu çekmesinin ardından kesinlikle fazla güce sahip olacak.
Ayrıca Hizbullah, silahlarını Lübnan ordusuna teslim etmekten kaçınmaya çalıştığı için, İsrail'in “kuzey cephesi” açık kalmaya devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump, bu kez Netanyahu'yu dizginleyemeyebilir. Çünkü hem Amerikalılar hem de Fransızlar Lübnan ile yapılan anlaşmanın tanıkları ve garantörleriydiler.
Top şimdi, yıl başından bu yana elde edilen sivil barış ve istikrarı korumak için Hizbullah ile çatışmaktan kaçınan Lübnan cumhurbaşkanının sahasında.
İsrail'e göre, Hizbullah silahlarını teslim etmedikçe veya gerekli garantileri sağlamak için yeni düzenlemeler yapılmadıkça, Lübnan'ın güneyinden çekilmeyecek ve saldırılarını durdurmayacak.
Yemen'deki Husi milisleriyle çatışma ise, İran destekli grubun davranışlarına ve Gazze savaşı sona erdikten sonra ne yapacağına bağlı. İsrail, Husi milislerini henüz istediği ölçüde zayıflatamadı ve yaşanan son gelişmeler, her iki tarafın da bir sonraki aşamaya hazır olduklarını gösteriyor.
En zor ve tehlikeli cephe ve en geniş bölgesel yankıları olan cephe ise İran'dır.
Haziran ayında iki haftadan kısa süren çatışmalar sırasında Trump, savaşa müdahil olmuş ve İran'ın nükleer tesislerine saldırı emri vermişti. Bu onun ilk savaşıydı ve ardından ateşkes ilan edildi.
Netanyahu, planladığı askeri operasyonlara devam etmek için yeşil ışık alamadığı için o sırada memnun değildi. ABD başkanı bu durumu Tahran'a karşı ustaca kullandı ve uranyum zenginleştirme veya askeri faaliyetlere yeniden başlarsa Netanyahu'yu Tahran'ın üzerine salacağı uyarısında bulundu.
Bu nedenle İran silahlı kuvvetleri şu anda yüksek alarmda ve Netanyahu, isterse savaşı yeniden başlatmak için kurnazlık ve bahanelerden mahrum kalmayacaktır.
Bu iki bölgesel güç arasında bir çatışma çıkarsa, sonuçları yıkıcı olacaktır. Nitekim, çatışmayı çevreleyen ülkeler, gelişmeleri endişeyle izliyor ve alarmda bekliyor.
Gazze'de müzakereleri destekleyen, baskı uygulayan ve yardım sağlayan önemli uluslararası güçler, bu diğer üç tehdit konusunda da harekete geçmeli ve geçici ateşkeslerle yetinmemeli.
Çünkü görünen o ki bu bölgede İsrail ile yapılan bir ateşkes, saatli bir bombadan başka bir şey değil.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
The Guardian: Trump'ın Gazze planı başarılı olabilir mi?
The American Ideas Institute: Ukrayna'nın 3 aşamalı planın ayrıntıları ne?
Witkoff tarih verdi: Gazze mutabakatında ikinci aşama haftaya başlıyor
ABD'nin California eyaletinde olağanüstü hal ilan edildi
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
DİĞER HABERLER
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
Geopolitical Futures: ABD'nin Venezuela ablukasının jeopolitik arka planı ne?
The Hill: Suriye'nin kırılgan istikrarı ve Türkiye'nin rolü
Responsible Statecraft: Birleşmiş Milletler yapısı küresel işlevini tamamen yitirdi mi?
Arab News: Türkiye-Mısır yakınlaşması ve bölgesel dengeler
The Atlantic: Ukrayna'ya önerilen anlaşma uygulanabilir mi?
Foreign Policy: Trump küresel kurumları hedef alarak ne hedefliyor?
The New Arab: Küresel güç mücadelesinde Türk Devletleri Örgütü'nün etkisi artıyor
Cato Institute: Trump'ın Gazze barış planı sadece bir hayal mi?


