Foreign Policy: İsrail Batı Şeria'yı nasıl sessiz sedasız işgal ediyor?
Batı Şeria'yı ikiye bölecek E1 Planı, onlarca yeni “ileri karakol”, askeri el koyma emirleri ve yeni “yerleşim yerleri”. Gözler Gazze'deki barış sürecindeyken, İsrail Batı Şeria'yı nasıl sessiz sedasız işgal ediyor?
Son Güncelleme: 20.10.2025 - 00:29
ABD'nin önde gelen yayın organlarından Foreign Policy'de, İsrail'in Batı Şeria'da nasıl sessiz sedasız işgal faaliyetleri yürüttüğüne dair detayların incelendiği bir analiz yayınlandı.
Gözler Gazze'de yürütülen Trump Barış planına odaklanmışken, Netanyahu yönetiminin başta E1 planı olmak üzer Gazze'deki işgalini hızlandırdığı belirtilen analizde, İsrail'in bölgede attığı adımlara dair detaylara yer verildi.
Analizde ayrıca, ABD'nin bu işgale karşı duyarsızlığına ve sürecin Gazze'ye olası etkilerine dair değerlendirmelere yer verildi.
İşte Foreign Policy'de yayınlanan analiz:
Gazze'de ateşkes yürürlüğe girdi, rehineler geri döndü ve Filistinli sivillere insani yardım beklenenden daha az da olsa ulaştırıldı.
Ancak, diplomatik özgüvene kapılıp ivmeyi kaybetmek, bu fırsatın boşa harcanması anlamına gelir.
Gazze anlaşmasının bu aşaması düzgün bir şekilde uygulanmış olsa bile, başka yerlerde tehlikeler artıyor. Nitekim, Trump yönetiminin İsrail'in ilhak politikaları için daha sert bir tutum sergilememesi halinde, Gazze anlaşmasının bölgesel barışa yakın bir şeye dönüşmesi umudu kolayca yok olabilir.
Ekim 2023'ten önce Batı Şeria'da 190 “ileri karakol” vardı, yani İsrail'in yasal prosedürlerinden geçmeden kurulmuş 190 yeni yerleşim yeri bulunuyordu. Ekim 2023'ten bugüne kadar İsrail 114 yeni “yerleşim yeri” daha kurdu. Her yeni “yerleşim yeri” ister konut topluluğu ister tarım çiftliği olsun, Batı Şeria'daki Filistinlilere ait arazilerin üzerine kuruluyor.
Aynı dönemde, daha önce izinsiz olan en az 11 nokta ise İsrail hükümeti tarafından sonradan sözde “yasal hale getirildi” ve 68 tarım arazisine tam altyapı desteği sağlandı.
İsrail, bu noktaları “devlet arazisi” ilan ederek, 100'den fazla askeri el koyma emri çıkararak ve mevcut yerleşimlerin çevresindeki tampon bölgeleri genişleterek yaklaşık 55.000 dönüm Filistin arazisine el koydu.
Belki de en önemlisi, Kudüs ile Maale Adumim yerleşimi arasındaki E1 bölgesini geliştirme planı yeniden canlandırıldı ve bu yılın Ağustos ayı sonunda İsrail Yüksek Planlama Komitesi tarafından onaylandı.
11 Eylül'de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, törenle bu planı onayladı.
E1 projesi, 3.400 konut biriminin inşa edilmesini öngörüyor. Bu proje, Batı Şeria'yı fiilen ikiye bölecek ve Batı Şeria'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki toprak bütünlüğünü neredeyse imkansız hale getirecek, böylece Filistin devleti kurma umutlarına bir engel daha eklenecek.
Şimdiye kadar tüm yönetimler, İsrail'e E1'de inşaat yapmaması için baskı uygulamayı başarmıştı. Ancak bu sefer öyle olmadı.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich 14 Ağustos'ta E1 projesini ilerletme niyetini açıkladığında, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü;
“Batı Şeria'nın istikrarı İsrail'in güvenliğini sağlar ve bu yönetimin bölgede barış sağlama hedefiyle uyumludur.”
değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, ABD'nin projeye “karşı çıkmadığını” ve bunu uluslararası hukukun ihlali olarak görmediğini söyledi. E1 ile ilgili kararların “İsrail hükümeti tarafından alınması gerektiğini” belirtti.
Diğer bir ifade ile; Gazze'deki savaş, İsrail'in Lübnan'daki saldırısı ve İsrail ile ABD'nin İran'ın nükleer programına yönelik saldırıları sırasında, Batı Şeria'daki güvenlik durumu önemli ölçüde kötüleşti.
İsrail ordusu sadece 2025 yılında yaklaşık 7.500 baskın düzenledi. 2023'ten bu yana 20.000'den fazla Filistinli tutuklandı ve 999 Filistinli öldürüldü. Bunların 967'si İsrail güçleri, 20'den fazlası ise İsrailli yerleşimciler tarafından öldürüldü. Birleşmiş Milletler, 3.000'den fazla olayın militan İsrailli sözde yerleşimciler tarafından kışkırtıldığını tahmin ediyor.
Kısacası, tüm gözler Gazze'deki istikrarsız ama memnuniyet verici ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına çevrilmişken, Batı Şeria'da gerginlik tırmanıyor.
Sonuç
Batı Şeria'da savaşa doğru kayışı durdurmak için henüz çok geç değil, ancak bunun için Gazze'de olduğundan daha kararlı ve zeki bir liderlik gerekecek.
Arazi müsadereleri durdurulmalı ve Batı Şeria'yı İsrail'e daha da bağlayan geriye dönük yasallaştırma eylemleri sonlandırılmalıdır. E1 projesi uygulanmamalıdır.
Belki de en büyük belirsizlik, Trump yönetiminin bu görevi yerine getirip getiremeyeceğidir.
Zira Trump yönetimi, İsrail'in buradaki politikalarının endişe verici olduğuna dair hiçbir şey söylemedi veya yapmadı. Hatta Trump, eski Başkan Joe Biden'ın İsrailli “yerleşimcilere” uyguladığı yaptırımları tersine çevirdi ve “yerleşim faaliyetlerinin” artması konusunda açıklama yapmadı.
Bu, yerleşimlere ve E1'e karşı politikaları yeniden teyit etmek anlamına gelir ki bu da, Gazze barış sürecinin de sonlanmasına neden olabilir.
Kaynak:
Foreign PolicyİLGİLİ HABERLER
The National Interest: Gazze Planı nasıl başarılı olur?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Yolsuzluktan yargılanan Netanyahu affedilecek mi? Olası senaryolar neler?
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Guinness İsrail’den rekor başvuruları almayı durdurdu
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


