İmamoğlu, Ongun, Keleş ve Karabat: İBB'deki yolsuzluk ağı çözülüyor

Tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, iş insanı Yusuf Yadoğlu’nun savcılığa verdiği ifade doğrultusunda rüşvet ve usulsüz ödeme iddialarıyla tutuklandı.

İş insanı Yadoğlu’nun savcıya verdiği ifadede sadece Böcek ile ilgili değil, İstanbul’da dönen rüşvet ve yolsuzluk ağına dair de çarpıcı itiraflar yer aldı.

Havuza %12 pay ver, ihaleyi al: İETT garajlarında rüşvet

Yadoğlu’nun dosyasına gdh ulaştı.

İşte o ifadeden öne çıkanlar. 


Yusuf Yadoğlu'nun savcılık ifadesine göre, İstanbul'da İETT garaj ihaleleri, arka planda belirlenen firmalar arasında paylaştırılıyor.

Yadoğlu, kendisi dışındaki diğer yeterli firmaların aralarında itirafçı Aziz İhsan Aktaş’ın firmasınında bulunduğu Ulaşım A.Ş., Bilginay, Twin ve Vizyon olduğunu belirtti.

İfadesinde, 2019 yerel seçimlerinden sonra İBB yönetiminin değişmesiyle birlikte, Ak Parti döneminden kalan firmaların "havuza %12 pay vermeleri" şartıyla yeni yönetimle çalışmaya devam edebilecekleri teklifiyle karşılaştığını dile getirdi.

Bu teklifin, İETT Genel Müdürü'nün üstünde, "beyin takımında" olarak tanımladığı İbrahim Bülbüllü'den geldiğini öne sürdü.

Yadoğlu, bu teklifi reddetmesi üzerine, "zaten senin cebinden bir şey çıkmıyor ki" yanıtını aldığını, bu "havuz" payının ihale bedeline eklenerek fahiş fiyatlarla ihaleye çıkıldığını iddia etti.

Özellikle 2024 yılında Ulaşım A.Ş. ve Bilginay firmasının aldığı ihalelerde, yaklaşık maliyetler üzerinden şişirilmiş tekliflerle ihale bedellerinin fahiş oranlarda yükseltildiğini ve bu fiyat farkının içerisinde söz konusu "havuz" payının da bulunduğunu belirtti.

Yadoğlu, savcının karşısında şöyle konuştu:

• Benim Hanzade Kurumsal, Beydağ, YST Otomotiv ve Zara Araç Kiralama isimli 4 firmam vardır.
• Firmalarımın hepsi başka kişiler üzerine kayıtlıdır.
• İstanbul'da İETT'den 3 firmamın ortak girişimiyle Ayazağa ve İkitelli'deki garajların ihalesini aldım.
• Toplamda 2 ihale dışında başka aldığım ihale yoktur.
• İETT'nin İstanbul'da 9 garajı bulunmaktadır.
• Garajların 6 tanesi Ulaşım A.Ş'ye, 3 tanesi de Aziz İhsan Aktaş'a ait Bilginay firmasına verilmişti.
• İETT'nin ihalelerine katılabilecek yeterliliğe sahip firma sayısı çok azdır.
• Bu firmalar Ulaşım A.Ş, Bilginay, Twin (Menderes Cemaloğlu'na ait), Vizyon (Caner Vural'a ait) ve bana ait firmalar yeterliliğe sahiptir.
• Sonrasında Ekrem İmamoğlu belediye başkanı olunca önceki dönemden farklı olarak sürekli idari para cezaları kesmeye ve beni sonraki dönemde işi almaktan caydırmaya yönelik yaptırımlar uygulamaya başladılar.
• 2019'dan sonra ihale bedelinin neredeyse %30'una varan cezalar tarafıma uygulandı.
• Örnek verecek olursam; ihale bedeli 23.315.000 lira iken Şubat ve Mart aylarında toplamda 7.202.000 lira idari para cezası tarafıma uygulandı.

Fatih Keleş’ten İETT ihalesinde zorla alt yüklenici firma olma baskısı ve tehdidi

Yadoğlu'nun ifadesine göre, İETT'deki yolsuzluk iddiaları sadece "havuz" sistemiyle sınırlı kalmıyor.

2019 sonunda, 2020 başında İkitelli'deki İETT garaj işini kazandığında, Fatih Keleş'in talimatıyla Alper Kolukısa'nın kendisine Twin firmasını alt yüklenici yapması yönünde baskı yaptığını ileri sürdü. 

Yadoğlu'nun itirazına karşılık Kolukısa'nın, "teklifi kabul etmezsen sana burada bu işi yaptırmazlar, ödemelerini de alamazsın" diyerek tehdit ettiğini aktardı.

Bu baskı üzerine 2020 yılının mart ayında Twin Turizm ile alt yüklenici sözleşmesi imzalamak zorunda kaldığını belirtti.

Yadoğlu, şöyle konuştu:

• 2019 yılının sonu, 2020 yılının başında İkitelli'de bulunan İETT garaj işini kazandım.
• Fatih Keleş'in talimatıyla Alper Kolukısa, Tureks'in yan firması olan Twin isimli firmayı alt yüklenici yapmam gerektiğini bana iletti.
• Twin isimli firma Menderes Cemaloğlu'na aittir.
• Bu firmayla Beylikdüzü Belediyesinde de birlikte çalıştıklarını Alper Kolukısa belirtti ve benim de Twin firmasıyla çalışmam konusunda bana baskı yapmaya başladı.
• Kendisine 'ben işi aldım, neden alt yükleniciyle çalışayım' dedim.
• Bana 'teklifi kabul etmezsen sana burada bu işi yaptırmazlar, ödemelerini de alamazsın' deyip talimatın Fatih Keleş ile İbrahim Bülbüllü'den geldiğini söyledi.
• Tekliflerini kabul etmek zorunda kaldım. Bunun üzerine İETT'nin 2019/551299 kayıt numaralı ihalesinde Twin Turizm isimli firmayla 06/03/2020 tarihinde alt yüklenici sözleşmesi imzaladım.
• Sözleşmenin suretini dosyaya sunuyorum. Sözleşmeyi yaptıktan sonra firma sahibi Menderes Cemaloğlu'na 'beni idareyle muhatap etme' dedim.
• Kendisi de idareyle ilgili sıkıntıları kendisinin çözeceğini söyledi.

“İmamoğlu’yla görüştü, sonra ‘ihaleye girme’ dedi”

Yusuf Yadoğlu'nun ifadesindeki en dikkat çekici noktalardan biri de, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili çarpıcı iddiası.

2021 yılının Haziran ayında İbrahim Bülbüllü'nün kendisini Florya'daki belediye tesislerine çağırdığını ve burada Bülbüllü'nün bir görüşme için yanından ayrılıp geri döndüğünde kendisine "o zaman ihaleye girme" dediğini anlattı.

Yadoğlu, oğlunun cep telefonuyla çektiği bir video kaydıyla, İbrahim Bülbüllü'nün ayrıldığı ve geri döndüğü sırada Ekrem İmamoğlu'nun da binadan çıktığını gördüklerini ve bu durumun, Bülbüllü'nün İmamoğlu ile görüşerek kendisine ihaleye girmemesi talimatını verdiğini kanıtladığını öne sürdü.

Bu görüşmeden sonra Temmuz ayında yapılan ihaleyi Twin firmasının aldığını ve kendisinin bu tarihten sonra hiçbir ihaleyi alamadığını belirterek, sistemin dışına itildiğini ifade etti.

• 30/06/2021 tarihinde İbrahim Bülbüllü beni Florya'daki belediye tesislerine çağırdı.
• Tesise oğlum Süleyman Yadoğlu ile birlikte gittim. Kendisi beni araç içerisinde kapıda bekledi.
• İbrahim Bülbüllü bana 'hala aynı görüşte misin' diye sordu. Evet deyince bana 'biraz bekle, yukarıda bir görüşmem var, yukarıya çıkıp geliyorum' dedi.
• Bir süre yanımdan ayrıldı. Döndüğünde bana 'o zaman ihaleye girme' dedi. (ihale 02/06/2021 tarihinde ilana çıkmıştı.)
• Kendisiyle yaptığım görüşme sırasında İbrahim Bülbüllü sürekli odadan görüşmem var diyerek çıkıp geri geliyordu.
• Görüşme sonrasında İbrahim Bülbüllü'nün yanına gittiği kişinin Ekrem İmamoğlu olduğunu anladım.
• Çünkü binadan çıktığımda oğlum, Ekrem İmamoğlu'nun da binadan çıktığını söyledi ve Ekrem İmamoğlu'nun binadan çıkış anını video kaydına aldığını bana iletti.
• Benim inanmayacağımı düşünerek oğlum, Ekrem İmamoğlu'nun çıkış anını kayda almıştır.
• Bu video kaydını da dosyaya sunuyorum. (şüphelinin avukatının telefonunda yer alan video kaydı izlendiğinde kaydın 30/06/2021 saat 15:27'de yapıldığı görüldü).
• Video kaydını da izleyince İbrahim Bülbüllü'nün, Ekrem İmamoğlu'yla görüşüp ihaleye girmememi söylediğini anladım.
• 01/07/2021 tarihinde ihale yapıldı ve ihaleyi Twin firması aldı.
• Bu tarihten sonra herhangi bir ihaleyi alamadım. İbrahim Bülbüllü ile yapmış olduğum bu görüşmeden sonra sistemin dışına çıkarıldım.

“400 milyon daha ucuz teklif verdim, yine de dışlandım”

2024 yerel seçimlerinde İBB yönetiminin değişmemesi ve kendi iş deneyim belgesinin süresinin dolması nedeniyle ihalelere katılmak zorunda kaldığını belirten Yadoğlu, bu süreçte yaşadığı haksızlıkları detaylandırdı.

2024 yılındaki bir ihalede, yaklaşık 400 milyon lira daha düşük teklif vermesine rağmen haksız gerekçelerle saf dışı bırakıldığını ileri sürdü. 

İETT'nin iş deneyim belgesi tarihlerini sehven yanlış girdiğini, düzeltme sonrası ihaleyi almaya hak kazanmasına rağmen, Ulaşım A.Ş.'nin itirazı üzerine KİK'e taşındığını ve Aziz İhsan Aktaş'ın bu itirazı çözmek için ihale bedelinin %3'ü oranında para istediğini iddia etti. 

Yadoğlu, Ulaşım A.Ş.'ye iş vermek için ihale şartnamesinde otobüs işletme işinin içeriğinin sürekli değiştirildiğini, şoför ve akaryakıt gibi unsurların çıkarılarak kendisinin elendiğini, Ulaşım A.Ş.'nin iş bitirme belgesi olmamasına rağmen "otobüs satışı ve bakımı" şartının eklenerek Akia firmasının deneyim belgesinin kullanıldığını belirtti.

Akia'nın, Ekrem İmamoğlu döneminde İBB'nin en büyük müteahhidi haline geldiğini de vurguladı.

• 2024 yerel seçimlerinde İBB yönetimi değişmedi. Benim iş deneyim belgemin süresi bitiyordu.
• Belgemin devamlılığı açısından İBB'nin yaptığı ihalelere yönetim değişmese de katılmak zorunda kaldım.
• 8 garaj için çıkılan ihalelerin 3'üne teklif verdim. Verdiğim teklifler 1 milyar liradan düşük olmasına rağmen haksız gerekçelerle saf dışı bırakıldım.
• Yaklaşık 400 milyon düşük teklif vermeme rağmen 2024/914572 kayıt numaralı ihaleden beni elediler. Elenme gerekçeme ait evrakları dosyaya sunuyorum.
• Bu evraklar incelendiğinde haksız şekilde saf dışı bırakıldığım görülecektir.
• İETT, firmamın iş deneyim belgesini Ekap'a yüklerken iş deneyim başlangıç ve bitiş tarihini 2018'in 8. ayı olarak göstermiştir.
• Bu konuda kurumla iletişime geçtim. Sehven yapılan hatanın düzeltilmesi için yazı gönderdim. Buna ilişkin evrakları da dosyaya sunuyorum.
• (Şüpheliye ait YST Otomotiv isimli firmanın 16/08/2024 tarihinde İETT'nin 2024/914572 kayıt numaralı ihalesi için şikayet başvuru dilekçesi gönderdiği, dilekçede iş deneyim belgesinin kabul tarihi geçmiş olması nedeniyle ihaleden elenmelerine ilişkin itiraz gerekçelerinin yer aldığı görülmüştür).
• İtirazın üzerine İETT hatayı düzeltti. Bu haliyle ihaleyi firmam almaya hak kazanıyordu.
• Ulaşım A.Ş'nin teklifi ise ikinci geçerli teklif olarak kalıyordu.
• Ancak bu kez Ulaşım A.Ş isimli firma karara itiraz etti ve itirazını KİK'e taşıdı.
• Bu süreçte Aziz İhsan Aktaş bana ihale bedelinin %3'ü oranındaki tutara KİK'teki itirazı çözebileceğini söyledi.
• Zaten benzer şekilde bazı ihaleleri de iptal ettirdiklerini de biliyorum. Sunduğum evraklardan görüleceği üzere sunmuş olduğum iş bitirme deneyim belgesi ihale şartlarına uygun iken haksız şekilde saf dışı bırakıldım ve sunmuş olduğum teklifin 400.000.000 lira üzerindeki iş Ulaşım A.Ş isimli firmaya verildi.
• İhalenin şartnamesinde otobüs işletme işi olarak iş tanımlanmaktadır.
• Doğal olarak bu işin içerisine şoför veya yakıt gibi unsurlar da dahil olmaktadır.
• Benim iş deneyim belgem İETT'den alınmış ve içerisinde şoför ve akaryakıt unsurlarının da yer aldığı işe ilişkin belgedir.
• İhaleyi almamam için ilkin şoför kısmını şartnameden çıkardılar. Bu şartı da sağlıyor olsaydım bu sefer akaryakıt kısmını şartnameden çıkaracaklarını biliyordum.
• İhaleyi almamam için bu tür yöntemlere başvurdular. İşi Ulaşım A.Ş'ye vermek için ellerinden gelen her şeyi denediler. Ulaşım A.Ş'nin iş bitirme deneyim belgesi yoktu.
• Bu firmaya iş verebilmek için yeterlilik şartı olarak otobüs satışı ve bakımı şartını şartnameye eklediler.
• Ulaşım A.Ş firmasının Akia isimli markası vardır.
• Bursa'da otobüs üretimi yapmaktadır. Ulaşım A.Ş bu firmanın deneyim belgesini bu ihalede kullanmıştır. İETT, Ekrem İmamoğlu döneminde Akia isimli firmadan çok sayıda otobüs satın almıştır.
• Bu firma 4. dünya ülkesi olarak tabir edebileceğimiz, gelişmemiş ülkelere otobüs satan bir firmaydı. Ancak Ekrem İmamoğlu döneminde İBB'nin en büyük müteahhidi haline gelmiştir.
• Aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi de bu firmadan otobüs satın almıştır.

“Karabat’tan icazet almadan iş verilmiyordu”

Yadoğlu'nun ifadesinde dikkat çeken bir diğer isim ise CHP’li Özgür Karabat. 

Yadoğlu, Remzi Baka ve Aziz İhsan Aktaş'ın şirketlerinin mali müşavirliğini yapan Karabat'ın, İETT'den iş alabilmek için "icazetinin gerektiğini" ve kendi mali müşavirlik firmasının hizmetlerinin alınması için yüklenici firmalara dayatmada bulunduğunu iddia etti. 

Yadoğlu, Zara Araç Kiralama firmasının mali müşavirlik işlerini Karabat'ın firmasına normalin üzerinde bir bedelle vermek zorunda kaldığını belirterek, bu yolla Karabat'ın yüklenici firmaların hesaplarını ve hak ediş ödemelerini kontrol ettiğini öne sürdü.

• Remzi Baka ve Aziz İhsan Aktaş'ın şirketlerinin mali müşavirliğini Özgür Karabat yapıyordu.
• İETT'den iş alabilmek için Özgür Karabat'ın icazeti gerekir.
• Kendisi gördüğüm kadarıyla Fatih Keleş'in de üzerinde yetkilere sahiptir.
• İETT'nin yüklenici firmalarına mali müşavirlik hizmetlerini kendi firmasından alınması için dayatmada bulunurdu.
• Ben de Zara Araç Kiralama isimli firmamın mali müşavirlik işlerini Özgür Karabat'ın firmasına vermek zorunda kaldım.
• Hizmet bedeli normal mali müşavirlik hizmetinin üzerindeydi.
• Buna ilişkin dekontları da temin edip dosyaya sunacağım. Özgür Karabat mali müşavirlik firması dışında hukuk ofisine de yönlendirme yapıyordu.
• Ancak ben bu hukuk firmasından hizmet almadım. Hangi avukata, hukuk firmasına yüklendirdiğini şu an için hatırlamıyorum.
• Mali müşavirlik hizmetine kendi firmasından alınmasını hesapları kontrol edebilmek için dayatmaktadır. Bu şekilde yüklenici firmaların hesaplarını ve hak ediş ödemelerini kontrol etmektedir.

“800 milyon lira daha ucuz teklif verdim, ama ‘düzene uymuyorsun’ denip dışlandım”

Yadoğlu, Anadolu ve Avrupa yakasındaki otobüs bakım hizmetleri için verdiği iki ihale teklifinde de haksız yere saf dışı bırakılmak için birçok yola başvurulduğunu dile getirdi. 

İki ihalede toplamda 800 milyon lira düşük teklif vermesine rağmen işin Ulaşım A.Ş.'ye verileceğini anladığında Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu ile görüştüğünü belirtti. 

“Beni saf dışı bıraktılar”

Mahiroğlu'nun, İbrahim Bülbüllü ve Murat Ongun ile görüştüğünü, Bülbüllü'nün "talimatın bu yönde olduğunu, talimatı verenin de Murat Ongun olduğunu" söylediğini aktardı.

Ongun'un ise kendisine "düzene uymayan adamla çalışmak istemiyoruz" yanıtını verdiğini ve teklifler arasındaki 800 milyonluk farkın nasıl kapatılacağını soran Mahiroğlu'na "99 dosya var, 100 dosya olsa ne olur" şeklinde karşılık verdiğini söyledi. 

Bu ihalelerde de ilk başta tasarruf tedbirleri bahanesiyle birleştirme, sonra iş süresini uzatma ve son olarak kilometre artışı gibi yöntemlerle kendisinin saf dışı bırakıldığını ve işin yüksek bedelle Ulaşım A.Ş.'ye verildiğini ifade etti.

Bu süreci Yadoğlu’nun kendisinden dinleyelim:

• 2024/914572 kayıt numaralı ihale dışında İETT'nin 2 ihalesine daha teklif vermiştim.
• Biri Anadolu yakasında, diğeri Avrupa yakasında olmak üzere otobüslerin bakım hizmetleri için teklif sunmuştum.
• Ancak bu iki ihalede de beni saf dışı bırakmak için birçok yola başvurdular.
• Bu iki ihaleyi de bana vermeyeceklerini anlayınca maruz kaldığım haksızlığı ortadan kaldırması için Cafer Mahiroğlu ile görüştüm.
• İki ihalede toplamda 800.000.000 lira düşük teklif vermeme rağmen işin Ulaşım A.Ş.'ye verileceğini biliyordum.
• Bu konudaki haksızlıkları Cafer Mahiroğlu'na anlattım. Kendisi de haklı olduğuma inandı.
• Bunun üzerine ihalede yapılan haksızlık ve usulsüzlükleri Murat Ongun ve İbrahim Bülbüllü ile görüştüğünü bana söyledi.
• İbrahim Bülbüllü 'talimatın bu yönde olduğunu, talimatı verenin de Murat Ongun olduğunu' belirtti.
• Cafer Mahiroğlu, Murat Ongun'u da aramış. Murat Ongun kendisine beni kastederek 'düzene uymayan adamla çalışmak istemiyoruz' dedi.
• Cafer Mahiroğlu da benim şikayet edeceğimi kendisine iletmiş ve teklifler arasındaki 800 milyonluk farkı nasıl kapatacaklarını kendisine sormuş.
• Murat Ongun da '99 dosya var, 100 dosya olsa ne olur' şeklinde karşılık vermiş. Bu görüşmeyi bana Cafer Mahiroğlu anlattı.
• Bahsettiğim iki ihaleyi bana vermemek için ilkin tasarruf tedbirlerini bahane ettiler ve iki ihaleyi birleştirerek ölü kilometreleri ortadan kaldıracaklarını öne sürdüler.
• İki ihalenin bu şekilde birleştirilmesinde de iş deneyimi yeterliliği şartları sağlıyordu. Bunun üzerine işin süresini 18 aydan 24 aya çıkardılar.
• Bu şartı da deneyim belgem sağlıyordu. Sonrasında kilometre artışı yoluna gittiler."
• %40 oranında kilometreyi artırdılar. Bunun üzerine iş deneyimi belgem şartları sağlayamaz hale geldi.
• Bu şekilde beni saf dışı bıraktılar. İhale Kasım ayında yüksek bedelle Ulaşım A.Ş firmasına verildi.1 milyon Euro'luk teminat dolandırıcılığı

İtiraz dilekçesini geri çekmesi için Aziz İhsan Aktaş'ın kendisiyle görüşmek üzere Ankara'ya geldiğini anlatan Yadoğlu, para tekliflerini kabul etmeyince alt yüklenici olmayı şart koştuğunu belirtti. 

Ancak Remzi Baka'nın da katıldığı bu görüşmede, Remzi Baka'nın "senden kimse garajda olmayacak, tüm işi ben yapacağım, tüm gelir ve giderleri aylık belirteceğim, sen de bana fatura keseceksin" demesi üzerine bu teklifi de reddettiğini söyledi. 

Daha sonra Aziz İhsan Aktaş'ın tekrar görüşerek Fatih Keleş ve İbrahim Bülbüllü'nün kendisine baskı yaptığını söylediğini ve ortak girişimle teklifte bulunmayı önerdiğini aktardı. 

Elif LPG isimli firmayla iş ortaklığı yapmayı teklif ettiğini, bu firmanın yeterliliği olmadığını söyleyince Aktaş'ın teknolojik ürün belgesi olduğunu belirttiğini ifade etti.

Bu teklifi kabul etmesi üzerine, Aziz İhsan Aktaş'ın kendisinden 1 milyon Euro teminat talep ettiğini ve bu parayı ihale tarihinden bir gün önce, 2024 yılının Kasım ayında avans olarak gönderdiğini, ancak hala alamadığını belirtti. 

Sonrasında ise Elif LPG'nin teknolojik ürün belgesinin yazılım belgesi olduğunu ve ihale yeterlilik şartlarına uymadığını öğrendiğini, bu şekilde iki ihaleden de saf dışı bırakıldığını ve İbrahim Bülbüllü, Aziz İhsan Aktaş ve Remzi Baka'nın kendisini aldatarak itiraz dilekçesini bertaraf ettiğini düşündüğünü dile getirdi.

• Şikayet dilekçemi geri çekmem için Aziz İhsan Aktaş aracılığıyla baskı gördüm.
• Remzi Baka ve Aziz İhsan Aktaş bana para teklif ettiler, kabul etmedim.
• Alt yüklenici olmayı kabul etmedim çünkü tüm işi Remzi Baka'nın yapıp bana fatura kesileceğini söylediler.
• Daha sonra Aziz İhsan Aktaş'ın tekrar görüşerek Fatih Keleş ve İbrahim Bülbüllü'nün kendisine baskı yaptığını söylediğini aktardı.
• Aziz İhsan Aktaş, Elif LPG firmasıyla iş ortaklığı yapmamı teklif ettiğini ve firmasının teknolojik ürün belgesi olduğunu belirtti.
• Bu teklifi kabul etmem üzerine, 11/11/2024 tarihinde 1 milyon Euro teminat olarak kendisine gönderdim; halen paramı alamadım.
• Sonradan bu belgenin yazılım belgesi olduğunu ve ihale şartlarına uymadığını öğrendim.
• İbrahim Bülbüllü, Aziz İhsan Aktaş, Remzi Baka ve Fatih Keleş'in, itiraz dilekçemi bertaraf etmek için beni bu şekilde aldattığını düşünüyorum.

Yadoğlu’nun ifadelerin devamı ile ilgili haber bir sonraki dosyada devam edecek.