İngiltere Başbakanı Starmer: İngiliz askerlerini Ukrayna'ya göndermeye hazırım

The Telegraph için özel bir makale kaleme alan Starmer, Birleşik Krallık'ın Ukrayna'nın güvenliğinde öncü bir rol oynamaya hazır olduğunu belirtti ve bir barış anlaşmasının uygulanması için olası bir askeri konuşlandırmanın ipuçlarını verdi.

“Bu, İngiltere'nin en az 2030 yılına kadar yıllık 3 milyar sterlin taahhüt ettiği Ukrayna ordusuna daha fazla desteği de içeriyor. Ancak bu aynı zamanda, gerektiğinde kendi birliklerimizi sahaya sürerek Ukrayna'ya güvenlik garantisi verilmesine katkıda bulunmaya hazır ve istekli olmak anlamına da geliyor.”

Starmer'in açıklamaları, Avrupalı liderlerin ABD-Rusya barış görüşmelerinin dışında bırakılmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Paris'te düzenlenen acil zirve öncesinde geldi. Toplantının amacı Avrupa'nın Ukrayna'nın savaş sonrası güvenliğindeki rolünü tartışmak.

Starmer'in açıklamasının, başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine, Avrupa liderliğinde bir barış gücü fikrini açıkça desteklemeleri yönünde baskı yapması bekleniyor.

Starmer, “Ukrayna'nın güvenliğinin garanti altına alınmasına yardımcı olacak her türlü rol, kıtamızın ve bu ülkenin güvenliğinin garanti altına alınmasına yardımcı olacaktır” dedi.

“Bu savaş sona erdiğinde, Putin yeniden saldırmadan önce sadece geçici bir duraklama olamaz.”

Donald Trump yönetiminin ABD'nin NATO'ya olan güvenlik taahhütlerini azaltma sinyali vermesinin ardından Avrupa'da ilgi görmeye başlayan bir kavram olarak Birleşik Krallık hükümeti ilk kez açıkça Ukrayna'ya barış gücü göndermeyi düşünüyor.

Birleşik Krallık hükümetinden bir yetkili, bu hamlenin ABD'nin Avrupa'nın kendi savunması için daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirttiği Münih Güvenlik Konferansı'ndaki son açıklamalardan etkilendiğini açıkladı.

Avrupa barış gücünün tam bileşimi ve rolü belirsizliğini koruyor, ancak tartışılmakta olan bir öneri, Ukraynalı güçlerin sınırı koruyacağı ve Avrupalı birliklerin onları arkadan destekleyeceği cephe dışı bir konuşlandırmayı öneriyor.

Ukrayna, Starmer'in şiddetle eleştirdiği Suudi Arabistan'daki son ABD-Rusya barış görüşmelerine davet edilmedi.

Starmer, Afgan hükümetinin Taliban'la yapılan müzakerelerden dışlandığı ABD'nin Afganistan'dan çekilme sürecinin tekrarlanmaması konusunda uyarıda bulundu.

“Barışın ne pahasına olursa olsun gelemeyeceği konusunda net olmalıyız. Ukrayna bu müzakerelerde masada olmalıdır zira aksi takdirde Putin'in Ukrayna'nın gerçek bir ulus olmadığı yönündeki görüşü kabul edilmiş olur.”

Starmer'ın önerisi, Birleşik Krallık savunma harcamalarının mercek altına alındığı bir dönemde geldi.

Birleşik Krallık askeri şefleri GSYİH'nin %2.5'i oranındaki savunma bütçesinin ötesinde bir artış talep ederken, Starmer, Birleşik Krallık Ordusu asker sayısında tarihi bir düşüşle karşı karşıya kalırken - Napolyon döneminden bu yana ilk kez 73,000 personelin altına düşerken - daha yüksek askeri harcama çağrılarına direniyor.

Birleşik Krallık hükümeti ayrıca gelecekteki Rus tehditlerine karşı koymak için gelişmiş silahlardan oluşan bir “ulusal cephanelik” oluşturulması konusunda da iç tartışmalarla karşı karşıya.

Starmer, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya, Hollanda, Danimarka, NATO ve AB liderlerinin katılacağı Paris zirvesinde İngiltere'nin pozisyonunu sunacak.

Daha sonra Donald Trump ile doğrudan görüşmelerde bulunmak üzere Washington'a gidecek olan Starmer, burada Ukrayna'nın savaş sonrası güvenliği ve NATO'nun gelecekteki rolünü ele alacak.