National Security Journal: Ukrayna savaşı müzakere masasında çözülecek mi?
Ukrayna savaşı müzakere masasında çözülecek mi? ABD, Rusya'ya karşı bundan sonra hangi adımları atabilir?
Son Güncelleme: 24.07.2025 - 07:37
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından National Security Journal'da, Rusya ve Ukrayna arasında üçüncü tur görüşmelerin yapıldığı müzakere sürecine dair beklentilerin ve ABD'nin bundan sonraki olası hamlelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İran'ın nükleer tesislerine saldırıların ardından Trump seçmenlerinin ezici çoğunluğunun, Amerika'nın dünyada güçlü ve proaktif bir liderlik sergilemesini desteklediği belirtilen analizde, Rusya konusunda da daha radikal kararların alınması gereken bir dönemin geldiği iddia edildi.
Analizde ayrıca, ABD içerisindeki seçmenlerin konuya dair görüşlerini yansıtan anket sonuçlarına ve Trump'ın önümüzdeki günlerde atması olası adımlarına dair değerlendirmelere yer verildi.
İşte National Security Journal'da yayınlanan analiz:
ABD Başkanı Trump'ın göreve gelmeden önce “Amerika'yı Yeniden Büyük Yap” ve yeniden canlanan “güç yoluyla barış” sloganlarının bu kadar güçlü yankı uyandırmasının nedeni, Trump seçmenlerinin gerçekten de dünya sahnesinde büyük bir Amerika istemeleriydi.
Ayrıca Trump da, barışı sağlamak için bazen kararlı bir güç gösterisinin gerekli olduğunu kabul eden bir seçmen kitlesi olduğunu biliyordu.
Trump göreve geldiğinden bu yana, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in barışı sürdürmeyi reddetmeye devam etmesine nasıl yanıt vereceğine dair çeşitli açıklamalar yapsa da genel olarak sessiz kaldı.
Ancak seçmenlerinin Putin'i müzakere masasına oturtmak için kararlı adımlar atmasını istediğini bilmesi, geçen 6 ayın ardından Trump'ın adım atmasına neden oldu.
İran'ın nükleer programına yönelik saldırıların hemen ardından, Vandenberg Koalisyonu, Trump seçmenlerinin Amerika'nın dünyadaki rolü ve büyük güç düşmanlarımızın oluşturduğu tehditler hakkındaki görüşlerini analiz eden bir anket yaptı.
Sonuçlar, Trump seçmenlerinin ezici çoğunluğunun, Amerika'nın dünyada güçlü ve proaktif bir liderlik sergilemesini desteklediğini gösterdi.
Özellikle, ankete katılan çeşitli Trump seçmen grupları arasında, kendilerini “MAGA” seçmeni olarak tanımlayanlar, geleneksel muhafazakarlar veya ılımlılar olarak tanımlayanlardan daha fazla bu yaklaşımı desteklediklerini belirttiler.
Anket ayrıca, Trump seçmenlerinin Amerika Birleşik Devletleri'nin büyük güç rakipleri olan Çin, Rusya ve İran'dan kaynaklanan önemli tehdidi fark ettiklerini ve Amerika Birleşik Devletleri'nin küresel güç olarak hakimiyetini sürdürmesini güçlü bir şekilde desteklediklerini gösterdi.
Açıkça görülüyor ki Trump seçmenleri, ABD'nin iddialı dış politikasının kaçınılmaz olarak Irak tarzı bir “sonsuz savaş” senaryosuna veya daha da kötüsü, III. Dünya Savaşı'na yol açacağı düşüncesinden etkilenmiyorlar.
Neyse ki her zaman askeri güç gerekli olmayabilir. Yine de görünen o ki Trump seçmenleri, dünyanın düşmanca bir yer olduğunu ve Amerika'nın dış tehditlerden kaçarak büyük ve güçlü olamayacağını biliyorlar.
Ukrayna savaşında Putin'i masaya çekmek
Trump göreve geldiğinde, Ukrayna'daki çatışmaları sona erdirmek için müzakere yoluyla bir çözüm bulunmasını öncelikli hedef olarak belirledi.
Bazıları için bu senaryo tatmin edici olmadı. Ancak müzakere yoluyla bir çözüm hala en olası sonuç olarak görülüyor. Ukrayna hak ettiği her şeyi elde edemeyecek, ancak gerçekçi olarak elde edebileceği her şeyi elde edebilmesi için vakit var.
Sorun, Vladimir Putin'in çatışmayı sona erdirmek için hiçbir istek göstermediği gibi, savaş alanında kazandığı topraklar üzerinde şiddeti ve vahşeti tırmandırıyor olmasıdır.
Rusya'nın artan hava saldırısı taktikleri, Aralık 2024 ile Haziran 2025 arasındaki dönemde Ukrayna'daki sivil kayıpların yüzde 37 artmasına neden olurken, Haziran 2025'te Rusya rekor sayıda insansız hava aracı ve 80'e yakın balistik füze dahil olmak üzere 330'dan fazla füze fırlattı.
Rusya'yı müzakere masasına oturtmak ve Putin'in gereksiz şiddetini durdurmak için Trump, “yaptırımlarla barış” stratejisi izlemeye başladı.
Rusya, bu savaşı sürdürmek için ekonomisini yeniden yapılandırdı ve Putin'in devam eden vahşetini desteklemeleri için etkili kişilere ve sektörlere mali teşvikler sağladı.
Bu mali teşvikleri tersine çevirmek, Putin'i barış müzakerelerini ciddiye almaya zorlamak için kritik bir kaldıraç noktası haline gelebilir.
Bunun için açık bir fırsat, 2024 yılında yaklaşık 120 milyar dolar gelir elde eden ve Rusya'nın federal bütçesinin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan Rusya'nın petrol ve gaz sektörüne yönelik yaptırımları güçlendirmektir.
2024 yılında Rusya'nın savunma bütçesinin yaklaşık 140 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, bu gelir akışını bozmak Putin'in savaşı finanse etmeye devam etme kabiliyetini önemli ölçüde etkileyecektir.
Bunun için mevcut yaptırımların çok daha agresif bir şekilde uygulanması ve Rus petrol ve gazını satın alan ülkelere ikincil yaptırımlar uygulanması gerekecektir. Şu anda, bu alımların şaşırtıcı bir şekilde yüzde 70'i Çin ve Hindistan'dan gelmektedir. Rusya, petrolün menşeini gizlemek için “gölge filo” gibi taktikler kullanarak yaptırımları aşmanın yollarını bulmakta ustadır.
Bu yılın başlarında, Amerika Birleşik Devletleri Rusya ile bağlantılı 183 petrol tankeri yaptırım uyguladı ve Rus ham petrolünün taşınmasında gölge tankerlerin kullanımı Ocak 2025'te yüzde 81'den Nisan 2025'te yüzde 65'e düştü.
Açıkça belirtmek gerekirse, yaptırımlar sihirli ve kesin bir çözüm değil. Ayrıca Ukrayna'ya koşulsuz bir zafer kazandırmayacak.
Ancak, Putin'e barış müzakerelerini ciddiye almaya başlaması için anlamlı bir baskı haline gelebilir.
Aksi taktirde ise Trump, seçmenlerinin ezici çoğunluğunun Putin'in katliamını durdurmak için daha kararlı adımlar atmasını destekleyeceğinden emin olabilir.
Trump seçmenleri, Amerika'nın dünyada güçlü ve ilkeli bir liderliğe ihtiyaç duyduğuna, Rusya'nın Amerika'nın çıkarlarına tehdit oluşturduğuna ve Rusya'nın iyi niyetli barış müzakerelerini sürdürmeyi reddetmesinin güçlü bir yanıtı hak ettiğine şüphe duymuyorlar.
Ukrayna'da barışın bir şansı olması için, şimdi Başkan Trump'ın öyle ya da böyle, ABD'nin çekiçini indirme zamanı gelmiştir.
Kaynak:
National Security JournalİLGİLİ HABERLER
The Economist: Trump Türkiye ile ilişkilerde yeni bir dönem başlattı
The New Arab: İsrail'in Gazze'deki tehcir ve kabus senaryosu
The National Interest: Hindistan-Pakistan çatışmasının en büyük kazananı Türkiye oldu
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


