National Security Journal: Ukrayna'ya güvenlik garantileri verilecek mi?
Toprak kaybı, tazminat, yeraltı kaynakları ve Rusya lehine taahhütler. Trump tarafından anlaşmaya zorlanan Ukrayna'ya güvenlik garantileri nasıl sağlanacak?
Son Güncelleme: 29.11.2025 - 02:58
ABD merkezli askeri analiz merkezlerinden National Security Journal'da, Ukrayna'nın savaş sırasında kaybetmediği toprakları bile Rusya'ya vermesi ile ilgili maddeler içeren Trump planının ve savaş sonrası Ukrayna'nın güvenlik kaygılarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Güvenlik garantilerinin, I. Dünya Savaşı'nın “gizli antlaşmaları”ndan, NATO'nun V. Maddesine kadar birçok örneğinin olduğuna dikkat çekilen analizde, ancak Trump planı ile Ukrayna'ya sunulan güvenlik garantisinin, hem “tazminat” ödemesi gibi bir şartla hem de belirsizliklerle şekillendiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Rusya'nın Ukrayna'dan savaş meydanında kazananamadığı toprakları bile bu anlaşma ile alarak, hem zafer havasına gireceği hem de sınırındaki diğer ülkeler için daha tehlikeli hale geleceği belirtildi.
İşte National Security Journal'da yayınlanan analiz:
Barıştan sonra Ukrayna'nın güvenliğini kim garanti edecek? Bu sorumluluk yalnızca Ukrayna silahlı kuvvetlerine mi ait olacak yoksa Ukrayna başka bir Rus işgalini önlemek için sadece dostlarına güvenmek zorunda mı kalacak?
Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında imzalanması beklenen anlaşma taslağı, hem Ukrayna'nın silahlı savunması hem de Ukrayna'nın güvenliğine ilişkin resmi bir dış garantiye ilişkin zayıf da olsa hükümler içeriyor.
Güvenlik garantileri
Güvenlik garantileri, I. Dünya Savaşı'nın “gizli antlaşmaları”ndan, bazen yanlış anlaşılan NATO'nun V. Maddesine kadar birçok şekilde olabilir.
Ancak Ukrayna'nın durumundaki bir ülke için anlamlı bir güvenlik garantisi, NATO, ABD veya Avrupa güçlerinin koalisyonunun, Rusya'nın bir başka işgali durumunda Ukrayna'nın askeri savunmasını üstlenmesini gerektirecek bir anlaşma içermelidir.
Güvenlik garantileri şüphesiz olarak garantörün güvenilirliğine bağlıdır. Silahlı tarafsızlığın savunucuları, “NATO müttefikleri, çatışmanın risklerinin önemli olmasına rağmen savaşın bedelini haklı çıkarmadığını gösterdiler” iddiasını öne sürerek, NATO'nun taahhüdünün Rusya'yı caydırmayacağını savunuyorlar.
Örneğin, 26 Şubat 2022'de Amerika Birleşik Devletleri, Kiev'de Rus yanlısı bir hükümetin kurulmasını tolere edeceğini gösterdi.
5 Mart'a kadar Amerika, Kiev hükümetinin hayatta kalmasını sağlamak için askeri teçhizat ihraç etmek ve Rusya'yı diplomatik olarak ve küresel finans piyasalarında cezalandırmak için pahalı ve karmaşık adımlar atmak da dahil olmak üzere tercihlerini açıkladı.
2022 yazına gelindiğinde ABD, Rusya'nın pozisyonlarına karşı saldırı operasyonlarını desteklemek için geniş istihbarat ve gözetleme aparatını kullanacağını gösterdi.
Ancak bu hızlı destek süreci yavaş yavaş değişmeye başladı.
NATO Rusya'ya karşı dayanabilecek mi?
Ukrayna ile olan ilişkisine rağmen, Rusya hala sınırındaki birkaç NATO müttefiki, özellikle Baltık ülkeleri ve Finlandiya üzerinde önemli bir 1'e 1 askeri üstünlüğe sahiptir.
Rusya, NATO'nun Doğu Avrupa üyeleri için verdiği garantilerin aldatıcı olduğuna inanırsa, bu ülkeleri Ukrayna'ya verdikleri önemli maddi desteği kesmeye zorlamak için askeri baskı kampanyası başlatabilir.
Ancak Rusya, Londra, Paris ve Washington'un Letonya veya Polonya'ya yönelik saldırılara Ukrayna'ya yönelik saldırılara farklı tepki vereceğine inanıyor.
Dahası, Helsinki ve Stockholm'deki politika yapıcılar da, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından NATO'ya katılmak için acele ettiklerinden, resmi bir güvenlik taahhüdünün gayri resmi bir çıkar birliği daha değerli olduğuna oldukça açık bir şekilde inanıyorlar.
Finlandiya, Baltık Devletleri ve Polonya, Ukrayna'nın askeri çabalarının en güçlü destekçileri oldular. Çünkü neredeyse kesin olarak NATO'nun Rusya'nın misillemesinden önemli ölçüde koruma sağladığına inanıyorlar.
Dahası, Rusya Batı'nın güvenlik garantilerinin anlamsız olduğuna gerçekten inanıyor olsaydı, Ukrayna'nın NATO'ya katılmasını engellemek için bu kadar çaba sarf etmezdi veya İngiltere veya Fransa'nın Kiev'in bütünlüğünü garanti etme olasılığına bu kadar olumsuz tepki vermezdi.
Rusya ve tarafsızlık
Rusya'nın tarafsızlık talebinden, silahsızlanma talebinden daha az taviz vermeye istekli olmayacağına inanmak için bazı olumlu nedenler var.
Rusya'nın, Amerikan veya İngiliz-Fransız güvenlik garantisinin şemsiyesi altında, GSYİH'sının %3'ünü savunmaya ayıran bir Ukrayna'ya kıyasla, GSYİH'sının %5'ini savunmaya ayıran tarafsız bir Ukrayna'yı tercih ettiğine inanmak için geçerli bir neden yoktur.
Dahası, askeri ittifaklar, genellikle bir ortağın davranışını kısıtlamak ve yetenekleri birleştirmek için tasarlanmış yönetim araçlarıdır.
Gerçek şu ki, daha iyi seçenekleri olan hiçbir ülke silahlı tarafsızlığı tercih etmez.
Bu nedenle, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana NATO ittifakı Doğu ve Orta Avrupa ülkeleri için bu kadar cazip olmuştur. Paris, Londra ve Washington'un sağladığı garantilere güvenmek, tek başına hareket etmekten çok daha ucuz, kolay ve istikrarlıdır.
Güvenlik garantisi yerine silahlı tarafsızlığı tercih etmenin tek nedeni, Rusya'nın ilki konusunda taviz verip ikincisi konusunda taviz vermemesi olabilir. Ancak ikisi arasındaki fark, müzakere masasında ve savaş alanında mücadele etmeye değer. Ukrayna, gelecekteki herhangi bir düzenlemenin istikrarı konusunda oy hakkına sahip olacak.
Gazze'deki savaşın gösterdiği bir şey varsa, o da haklarından mahrum bırakılmış halkların adalet arayışında büyük kaos ve kargaşa içerisine düşüyor olduklarıdır.
Rusya-Ukrayna çatışmasının bu yinelemesi, büyük olasılıkla Rus güçlerinin Ukrayna topraklarının önemli bir bölümünü kontrolü altına almasıyla sona erecektir. Rusya ile Ukrayna arasında daha iyi bir barış yaratmayı amaçlayan herhangi bir düzenleme, hem Kiev'i dizginlemeli hem de Moskova'yı caydırmalıdır.
İlk yirmi sekiz maddelik plan, Ukrayna için ABD'nin güvenlik garantisini içeriyordu ve biraz tuhaf bir şekilde “tazminat” talep ediyordu. Ayrıca maddeler, garantiyi geçersiz kılabilecek Ukrayna tarafının belirli eylemlerini de içeriyordu.
Şu anda bu planın 18-19 maddeye kadar düştüğü biliniyor. Ancak nasıl geliştiği konusunda sınırlı bilgiler var.
Her halükarda, Ukrayna'nın bir tür güvenlik garantisi içeren çok taraflı veya ikili bir çerçeveye bağlanması herkes için en iyisi olacaktır.
Askeri uzmanlara göre de, böyle bir çerçeve, başka bir Rusya-Ukrayna savaşını önlemek için en uygun yoldur.
Kaynak:
National Security JournalİLGİLİ HABERLER
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Avrupalıların yarısı Donald Trump'ı "Avrupa'nın Düşmanı" olarak görüyor
AB Rusya'yı mali suçlardan kara listeye aldı
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


