Politico: AB-Çin Zirvesi küresel bir krizi mi tetikleyecek?
Üretim ve lojistik krizleri, gümrük vergileri, nadir toprak elementleri ve küresel ortaklıklar. AB-Çin Zirvesi küresel bir krizi mi tetikleyecek?
Son Güncelleme: 10.07.2025 - 01:38
Brüksel merkezli önemli yayın organlarından Politico'da, önümüzdeki haftalarda Pekin'de gerçekleşecek olan Avrupa Birliği ve Çin arasındaki zirvenin, gerek Avrupa için gerekse de küresel arena için olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Avrupa Birliği ülkelerinin özellikle Trump'ın ikinci döneminin ardından küresel arenada bir sıkışmışlık duygusu ile karşı karşıya kaldığı belirtilen analizde, AB'nin üretim için kullandığı 17 nadir toprak elementinin tedarikinin yüzde 99'unu Çin'in sağlaması gibi gerçeklikler ışığında, Pekin'deki görüşmenin sonuçlarının küresel bir krizi tetikleyebileceği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Avrupa ülkelerinin Trump yönetimindeki ABD ile Çin arasındaki denge kurma poltikasına dari değerlendirmelere yer verildi.
İşte Politico'da yayınlanan analiz:
Brüksel ve Pekin'in onlarca sorunu var ve görünen o ki; yaklaşan üst düzey zirve bunların hiçbirini çözmeyecek.
AB liderleri Ursula von der Leyen ve Antonio Costa iki hafta sonra Çin'e seyahat edecekler ve seyahat çantalarında pazar erişiminden Çin'in stratejik hammaddeler üzerindeki hakimiyetine kadar birçok endişe taşıyacaklar.
Bu arada, Başkan Donald Trump yönetimindeki Amerika'nın korumacılığa yönelmesi ticaret akışlarını bozuyor ve bu çetrefilli sorunların çözülmesini zorlaştırıyor.
Von der Leyen, Çin'in devlet destekli aşırı üretiminden fiyat manipülasyonuna, yabancı şirketlere karşı “sistematik” ayrımcılığa, ihracat kısıtlamalarına ve daha fazlasına kadar bir dizi siyasi ve ekonomik şikayette bulunarak tartışmalı zirvenin tonunu belirledi.
Von der Leyen Avrupalı milletvekillerine yaptığı konuşmada;
“Çin tamamen farklı bir sisteme sahip. Kuralların dışında hareket etmek için kendine özgü araçlara sahip ve bu da sadece kendi endüstrilerini desteklemek için değil, uluslararası rekabeti boğmak için kullanılıyor.”
ifadelerini kullandı.
Görünen o ki sorunlar giderek çoğalıyor. Bunlardan en sonuncusu, Brüksel'in geçen ay Çin tıbbi ekipmanlarına uyguladığı benzer bir yasağa misilleme olarak Pekin'in AB tıbbi cihazlarının devlet alımlarını kısıtlama kararıdır.
Bunlar, geçen yıl AB'nin Çin malı elektrikli araçlara uyguladığı gümrük vergileri ve Pekin'in Avrupa likörlerine uyguladığı misilleme vergileriyle ilgili süregelen anlaşmazlığın üstüne ekleniyor.
Bu sorunlar düşünüldüğünde düzenlenecek olan zirve, somut sonuçlardan çok sembolik bir nitelik kazanıyor.
Her iki tarafın da ticaret anlaşmazlıklarına karışmış olması nedeniyle beklentiler yeni bir düşük seviyeye ulaştı. Yetkililer, somut sonuçlar elde etmekten çok itibarını korumaya yönelik bir zirveye hazırlanıyor.
Brüksel ve Pekin genellikle zirve ev sahipliğini dönüşümlü olarak üstlenirken, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bu yılın başlarında Brüksel'e gelme davetini reddederek AB liderlerini küçümsedi.
Başlangıçta iki gün sürmesi planlanan zirve, artık sadece 24 Temmuz'da Pekin'de yapılacak. Xi'nin, Çin'in ikinci sıradaki lideri Başbakan Li Qiang'ın başkanlık edeceği toplantıya katılması hala olası görünmüyor. Xi, von der Leyen ve Costa ile ikili görüşme yapabilir, ancak bu henüz kesinleşmedi.
Ruh hali değişikliği
Dahası AB ve ABD, Trump'ın 1 Ağustos'ta kapsamlı gümrük vergilerini yeniden uygulamaya koymak için belirlediği son tarihten önce geçici bir ticaret anlaşması imzalamak için çabalıyor. Bu, AB-Çin zirvesinden önce gerçekleşirse, toplantı için daha fazla sorun yaratacaktır.
Trump ile ortak bir zemin bulma çabası içinde olan von der Leyen, Pekin'e karşı tavrını sertleştirdi ve geçen ay Kanada'da düzenlenen G7 zirvesinde Çin'i, kritik hammaddelerin üretimi ve rafine edilmesinde lider konumunu “silah olarak kullanmakla” suçladı.
Beklendiği gibi, bu yorumlar pek iyi karşılanmadı.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Guo Jiakun, von der Leyen'in hammaddelerle ilgili açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Guo, Pekin'in “çeşitli ülkelerin makul ihtiyaçlarını ve endişelerini tam olarak dikkate aldığını ve ihracat lisansı başvurularını yasa ve yönetmeliklere uygun olarak incelediğini” söyledi.
Kısacası; her iki tarafın, özellikle de AB'nin bunu kaldıramayacağı gelişmeler yaşanabilir ve ortam gergin.
Çin ile ticaret dengesizliği konusundaki endişelerinin bir göstergesi olarak, Brüksel, Trump'ın Çin mallarına yüzde 145'e varan gümrük vergileri uygulamasının ardından (daha sonra yüzde 30'a indirildi), ticaret akışlarının bloğa yönelmesini izlemek için Nisan ayında bir araç başlattı.
Net bir eğilim belirlemek için henüz çok erken olsa da, Çin'in Avrupa'ya kimya, tekstil ve makine gibi sektörlerdeki ihracatı keskin bir artış gösterdi.
Büyük belirsizlik
Zirve, Ocak ayında Trump'ın göreve başlamasından birkaç gün önce duyurulduğunda, AB dostane bir tavır sergilemiş ve transatlantik ilişkilerin gergin olduğu bir ortamda Çin ile ilişkilerini yeniden canlandırma isteğini dile getirmişti.
Ancak, aradan geçen yaklaşık altı ayda, ikili anlaşmazlıkların çözülmesi konusunda çok az ilerleme kaydedildi.
Çin Ticaret Bakanlığı, “Çin'in çıkarlarını zedeleyen” ticaret anlaşmaları imzalamamaları konusunda “tüm ülkeleri” uyardı.
AB'nin Çin politikasından sorumlu üst düzey yetkili Maria Martin-Prat De Abreu geçtiğimiz günlerde yaptığı bir değerlendirmede;
“Durum iyi değil. Avrupa Birliği'nin ABD'ye yaptığı ihracatın yüzde 70'i yeni gümrük vergilerinin hedefinde. Alınan bazı önlemler nedeniyle ticaretin yönünün değişmesiyle karşı karşıyayız ve ticaret dünyasında büyük bir belirsizlik var”
ifadelerini kullandı.
Elektrikli araçlar, tıbbi cihazlar, alkollü içecekler ve domuz eti konusundaki anlaşmazlıkların yanı sıra Çin, Washington'a karşı misilleme kapsamında nadir toprak elementleri ihracatına ek kontroller getirdi. Bu kontroller kaçınılmaz olarak AB ülkelerini de etkiliyor.
AB ticaret sorumlusu Maros Sefvovic, Avrupa şirketleri için daha hızlı izin prosedürleri konusunda müzakereyi başarmış olsa da, endüstri akıllı telefonlardan araba motorlarına kadar her şeyin üretiminde tedarik zincirlerine yönelik tehditler konusunda alarm vermeye devam ediyor.
Çin, AB'nin 17 nadir toprak elementi tedarikinin neredeyse yüzde 99'unu sağlıyor.
Brüksel ile Pekin arasındaki soğuk ilişkilerin bir yansıması olarak, iki taraf uluslararası diplomasi geleneğinden saparak, karşılıklı taahhütlerini özetleyen ortak bir bildiri yayınlamayı planlamıyor.
Dahası, Çin iş dünyasından bir kişi ve bir Avrupa yetkilisine göre, ticaret konularında ilerleme sağlanamadığı için zirveden önce genellikle yapılan üst düzey ticaret diyaloğu bu kez yapılmayacak.
Kaynak:
PoliticoİLGİLİ HABERLER
The New Arab: İsrail'in Gazze'deki tehcir ve kabus senaryosu
The New Arab: ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırması neleri değiştirecek?
The Economist: Trump Türkiye ile ilişkilerde yeni bir dönem başlattı
Arab News: Ortadoğu'da İsrail'e karşı yeni ittifaklar doğuyor
Al Jazeera: Tek kutuplu diplomasi çağı sona erdi
Majalla: ABD'nin dünyadaki yeni öncelikleri ne?
DİĞER HABERLER
Majalla: ABD'nin dünyadaki yeni öncelikleri ne?
The Guardian: Avrupa, Ukrayna'yı Trump ve Putin'den kurtarabilecek mi?
Al Jazeera: Tek kutuplu diplomasi çağı sona erdi
Arab News: Ortadoğu'da İsrail'e karşı yeni ittifaklar doğuyor
Middle East Eye: BAE, Sudan'ın ardından Yemen'de iç savaşı nasıl tetikliyor?
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı


