Şile Belediyesi'nde yolsuzluk skandalı: Beni Ekrem İmamoğlu gönderdi

• Rüşvet ve usulsüzlük soruşturması kapsamında CHP’li Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı ve 5 belediye yetkilisi tutuklandı.
• İş insanları, ruhsat ve iskan işlemlerinin rüşvet verilmeden ilerlemediğini, eksiksiz evraklara rağmen işlemlerin bilerek geciktirildiğini belirtti.
• Gönen Otel’e 8 milyon TL rüşvetle ruhsat verildiği, sorumlu özel kalem müdürünün hâlâ belediyede çalıştığı iddia edildi.
• Tuncay Tolga Özçakmak’ın, “Beni Ekrem İmamoğlu gönderdi” diyerek rüşvet düzenini yönettiği, iş bitirme belgesi için 35 bin dolar, ruhsat içinse 50 bin Euro istendiği ifade edildi.
• Ses kayıtları ve para fotoğraflarıyla belgelenen rüşvet alışverişi, savcılığa delil olarak sunuldu; aynı iş için daha sonra tekrar 100 bin Euro talep edildi.

CHP’li Şile Belediyesi’ne yönelik rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma soruşturmasında savcılığa başvuran iş insanlarının tanık ifadeleri ortaya çıktı.

"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "rüşvet", "irtikap" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlamalarıyla 10 Temmuz’da gözaltına alınan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı’nın da aralarında bulunduğu 6 kişiden; Kabadayı, eski özel kalem müdürü Oğuz Kaçmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Tuncay Tolga Özçakmak, belediye avukatı Ali Şafak ve Ruhsat Şefi Evren Buçhan tutuklandı.

Ruhsat ve iskan işlemleri bilerek geciktirildi

Şile’de inşaat işleriyle uğraşan iş insanı Erdoğan Açar’ın savcılığa verdiği ifade skandalı gözler önüne serdi. Yaklaşık 10 yıldır inşaat sektöründe olduğunu belirten Açar, “2023’te Özgür Kabadayı başkan seçildikten sonra ruhsat ve iskan işlemleri gecikmeye başladı. Evraklarımız tam olmasına rağmen bir türlü onay alamadık. Sonra bazı kişilerin rüşvet vererek işlerini çözdüğünü öğrendik. Tanıdığım kişilere bu teklifler yapıldı” dedi.

8 milyonluk rüşvetle verilen ruhsat, hâlâ belediyede çalışan kişi tarafından verildi

Açar, Gönen Otel’in eksikleri olmasına rağmen 8 milyon lira rüşvetle ruhsat aldığının ortaya çıktığını, olay sosyal medyaya yansıyınca işlem yapanların görevden alındığını söyledi. Ancak, “Sorumlu olarak gösterilen kişi dönemin özel kalem müdürü Oğuz Kaçmaz’dı. Bu kişi sadece özel kalemlik görevinden alındı, şu anda hâlâ belediyede çalışıyor” ifadelerini kullandı.

"Bu ekiple birlikte rüşvetsiz iş yapılamaz hale geldi"

Açar, skandalın ortaya çıkmasından sonra Şişli Belediyesi’nden gelen ekiple birlikte düzenin tamamen değiştiğini belirtti: “Şişli Belediyesi’nden Belediye Başkan Yardımcısı Tuncay Tolga Özçakmak, Avukat Ali Şafak, İmar Müdürü Aslı Kothan ve Ruhsat Şefi Evren Buçhan Şile Belediyesi’ne atandı. Bu ekip geldikten sonra para vermeden ruhsat ve imar işlemi yaptıramaz olduk. Tuncay Tolga Özçakmak bizzat bana, 'Beni Ekrem İmamoğlu gönderdi' dedi.”

Başkanın yeğeni devrede: 50 bin dolarlık belge pazarlığı

Açar, iş bitirme belgesi için yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Arkadaşım Cemal, iki villa yapmıştı ama iş bitirme belgesi çıkmıyordu. Ben de onu belediye başkanının yeğeni İlker Özgür’e yönlendirdim. İlker, Başkan’ın iş bitirme belgesi için belediyeye bağış adı altında 50 bin dolar istediğini söyledi. Pazarlık yapıldı, 35 bin dolara anlaşıldı. Parayı İlker’e verdik. O da parayı Oğuz Kaçmaz’a arabada, nakit olarak elden verdiğini söyledi. Sonrasında belge imzalandı.”

Her işlem için para istenmeye başlandı

Tanık olarak ifadesi alınan bir diğer isim ise mimarlık şirketinde satış elemanı olarak çalışan Ali Bayram Üst oldu. Üst, “Özgür Kabadayı başkan olunca ruhsat ve iskan işlemleri durma noktasına geldi. Harcı yatırılmış ruhsatların bile çıkmadığı oldu. Müteahhitlerin işlerini belediye nezdinde takip eden bizlere bile proje büyüklüğüne göre para istenmeye başlandı. Tuncay Tolga Özçakmak, Avukat Ali Şafak, İmar Müdürü Aslı Kothan ve Ruhsat Şefi Evren Buçhan geldikten sonra bu durum iyice sistematik hale geldi” dedi.

Kafede 50 bin Euro’luk rüşvet pazarlığı: Ses kaydı ve çanta fotoğrafı delil oldu

Ali Bayram Üst, şirketlerine gelen 10 villalık bir proje için yaşadıklarını da detaylarıyla anlattı:

“Yeniköy’de yapılan proje için teknik çizimleri tamamladık, belediyeye başvurduk. Başkan Yardımcısı Özçakmak, patronum Recep Üst’ten Acıbadem’deki Kukis adlı kafede yaklaşık 50 bin Euro talep etti. ‘Vermezseniz işlem yapılmaz’ dedi. Parayı hazırladık. Avukat Ali Şafak beni arayıp konum attı. Metro Garden AVM’de buluştuk. Yanımda pembe bir çanta içinde paralar vardı. Hem çantanın hem paraların fotoğrafını çektim. Parayı teslim ederken ses kaydı da aldım. Savcılığa teslim ettik. Bir ay sonra ruhsat çıktı. Ancak ardından aynı proje için bu kez 100 bin Euro daha istediler. Bu kez ödeme yapmadığımız için tartışma yaşandı.”