Sosyal medyada zombileşiyor muyuz?
Telefon ekranını kaydırdıkça beynimiz mi çürüyor? Bilim bu soruyu artık ciddiye alıyor.
Son Güncelleme: 13.09.2025 - 11:23
Telefon ekranını kaydırdıkça beynimiz mi çürüyor?
- Saatlerce ekran kaydırmak sadece zaman değil, zihinsel odak da tüketiyor.
- “Beyin çürümesi” sadece bir mecaz değil, artık MRI görüntülerine yansıyan bir gerçek olabilir.
- Dikkat! Hafıza ve ruh hali risk altında.
“Telefon beynimi çürüttü”, “Hiçbir şeye odaklanamıyorum”, “TikTok beni zombi yaptı” gibi cümleleri artık sadece sosyal medya esprisi olarak değerlendirmek zor. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, ekran karşısında geçirilen uzun saatlerin özellikle gençlerin beyin gelişimi ve psikolojik sağlığı üzerinde ciddi etkiler yarattığını ortaya koyuyor.
TikTok, Reels, YouTube Shorts gibi kısa video platformlarının beynin dikkat ve ödül sistemlerini nasıl etkilediği, uluslararası akademik yayınların konusu haline geldi. Peki ama gerçekten telefonu kaydırdıkça beynimiz çürüyor mu? Yoksa bu sadece dijital çağın yeni panik butonu mu?
Beyin ciddi şekilde değişiyor
Öncelikle şu konuda net olalım: “Beyin çürümesi” (brain rot), bilimsel bir terim değil. Ancak bu, meseleye göz ardı edilmesi gereken bir mecaz gözüyle bakmamız gerektiği anlamına da gelmiyor. Çünkü bilim insanları, yoğun ve sürekli ekran maruziyetinin beyin yapısını ve işlevini değiştirdiğini söylüyor.
Prefrontal korteks; yani dikkat, öz denetim ve karar verme gibi kritik işlevleri yöneten bölge, sosyal medya bağımlılığı olan bireylerde en çok etkilenen alanlardan biri.
Sürekli hızlı içerik tüketimi, beynin ödül sistemini “anında haz” arayışına yönlendiriyor. Bu da daha derin odak gerektiren aktivitelerde (örneğin kitap okuma, ders çalışma) sabırsızlık ve çabuk sıkılma yaratıyor.
Kaydırdıkça dikkat süresi kısalıyor
Yapılan araştırmalar, günde 2 saatten fazla sosyal medya kullanan bireylerde aşağıdaki zihinsel etkilerin gözlemlendiğini gösteriyor:
- Odak süresinde ciddi kısalma
- Zihinsel geçişlerde (multitasking) bozulma
- Bilgi değerlendirme kapasitesinde azalma
- Gerçek hayattaki uyaranlara karşı duyarsızlaşma
Özellikle TikTok ve Instagram Reels gibi kısa video formatları, beyne sürekli “yenilik” sunarak bir tür dijital uyarıcı bağımlılığı yaratıyor. Beyin, saniyeler içinde değişen görüntü ve ses akışına o kadar alışıyor ki sıradan bir sohbet bile sıkıcı gelebiliyor.
Uykusuzluk, zihin yorgunluğu ve duygusal bozulma
Gece yatmadan önce telefonda geçirilen zaman, sandığımızdan çok daha fazla zarara yol açabiliyor. Çünkü ekranlardan yayılan mavi ışık, melatonin hormonunun salgılanmasını engelleyerek uykuya geçişi geciktiriyor. Bu durum zamanla:
- Kronik yorgunluk
- Dikkat dağınıklığı
- Ruh hali bozuklukları
- Öğrenme güçlükleri gibi sonuçlar doğurabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), pandemi sonrası gençlerde depresyon ve anksiyete oranlarının %25 arttığını bildiriyor. Nörolog Prof. Benjamin Becker’e göre, bu artışın arkasındaki önemli etkenlerden biri de akıllı telefon kullanımındaki patlama.
Beynimizdeki ‘gri madde’ azalıyor mu?
2022’de Almanya Heidelberg Üniversitesi'nde yapılan bir MRI çalışmasında, günde 6 saatten fazla telefon kullanan gençlerin beyinlerinde duygusal düzenleme, öz kontrol ve hafıza ile ilgili alanlarda gri madde hacminde azalma gözlemlendi.
Özellikle şu bölgelerde hacim kaybı tespit edildi:
Sol ön insula (empati ve özfarkındalık)
Parahipokampal korteks (hafıza)
Alt temporal bölge (dil ve sosyal algı)
Araştırmacı Dr. Alexander Wolf, bu bulguların ekran bağımlılığının beyinde yapısal değişiklikler yaratabileceğini, bu değişimlerin ise davranışsal bağımlılıklara zemin hazırlayabileceğini söylüyor.
Ancak bilim dünyası hâlâ temkinli. Çünkü bu çalışmaların çoğu kısa vadeli ve sınırlı örneklemle yapılıyor. Uzmanlar, akıllı telefon bağımlılığı gibi kavramların tam olarak tıbbi literatüre oturmadığını da vurguluyor.
Genç beyinler daha savunmasız
12-25 yaş arası bireyler, hala beyin gelişim süreçlerini tamamlamamış oldukları için dijital içeriklerden daha fazla etkileniyor. Özellikle dürtü kontrolü, karar verme, planlama gibi beceriler, sosyal medya kullanımına bağlı olarak zayıflayabiliyor.
Gençlerde görülen yaygın belirtiler:
- Derslere odaklanma güçlüğü
- Sosyal ilişkilerde kopukluk
- Zihinsel yorgunluk ve tükenmişlik hissi
Beyin detoksu mümkün mü?
İyi haber şu ki: Beyin esnek bir organ. Bilimsel araştırmalar, ekran süresini bilinçli şekilde sınırlayan bireylerde bilişsel toparlanma gözlemlendiğini gösteriyor.
Uzmanların önerileri:
- Günde maksimum 2 saat sosyal medya kullanımı
- Her 30 dakikada bir dijital mola
- Gece yatmadan 1 saat önce ekranı bırakmak
- Bildirimleri kapatmak
- Kitap okuma, yürüyüş, doğa gibi “offline” aktiviteleri artırmak
Unutmayın
Ne izlediğimiz kadar, ne kadar izlediğimiz de önemli…
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital Telegram kanalına abone olabilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Sigaraya başlama yaşı 16'ya kadar indi, her 10 kişiden biri bile sorun görmüyor!
ABD'de kanser teşhisi oranlarında rekor artış kaydedildi
Yargıtay'dan sosyal medya kararı: Tanımadığı erkeklerle video çekmek boşanma sebebi
Özel sağlıkta lisans dönemi başladı: Hastane izinleri planlama ve açık artırmayla verilecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye sağlıkta büyük devrim yaptı
Sağlık'ta yeni dönem: Sosyal medyada makyajlı fotoğraf ve hasta yorumu yasaklandı
DİĞER HABERLER
H3N2 virüsü nedir? H3N2 virüsü H3N2 virüsü nedir?
Müzik dinlemek o hastalığı büyük ölçüde engelliyor
Deli Dana Hastalığı nedir? Deli Dana hastalığı nasıl bulaşır, bulaşıcı mı, belirtileri nedir, nasıl korunulur?
Uzaktan muayene hizmetinden bir yılda 44 bin kişi faydalandı: Sağlık erişimi kolaylaşıyor
Japon biyolog Yoshinori Ohsumi, otofaji keşfiyle 2016 Nobel Tıp Ödülü'nü kazandı
Meme kanserine erken teşhis: 3 ayda sağlığına kavuştu
Kadınlarda en sık görülen kanser: Meme kanseri
Uzmanından uyarı: Damar tıkanıklığının bedeli çok ağır
Nobel Tıp ödülü kim kazandı? Nobel Tıp ödülü 2025 kimin oldu?
Yeni dalga virüs hızla yayılıyor



