The Economist: Netanyahu için görev tamamlandı mı?
Trump, “bir düşmana yönelik” savaşta İsrail'e birlikte çatışmaya katılan ilk ABD Başkanı oldu. Amerika ile İsrail arasında yeni bir dönem mi başlıyor?
Son Güncelleme: 25.06.2025 - 02:28
İngiltere merkezli önemli yayın organlarından The Economist'de, İsrail-İran savaşında gelinen noktanın ve Trump'ın bundan sonraki olası hamlelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın “bir düşmana yönelik” savaşta İsrail ile birlikte çatışmaya katılan ilk ABD Başkanı olduğuna dikkat çekilen analizde, Netanyahu'nun ise önümüzdeki süreçde özellikle Gazze'deki saldırıları nedeniyle Trump ile ters düşebileceği ve bu desteği “heba edebileceği” belirtildi.
İşte The Economist'de yayınlanan analiz:
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, on yıllardır Amerikan başkanlarını İran'a karşı güçlü bir şekilde harekete geçmeye çağıran başkanbakanlar arasında bunu başaran ilk isim oldu ve Trump'ın komutası altında Amerika, İran'ın üç ana nükleer tesisine büyük saldırılar düzenledi.
Saldırılar arasında bu tesislerin en derini olan Fordo'ya sığınak delici bombaların atılması da yer alıyor ve Trump bu saldırıların kesin sonuç verdiğini, İran'ın nükleer programını “yok ettiğini” ve savaşı sona erdirdiğini iddia ediyor.
Trump televizyonda yayınlanan konuşmasında Netanyahu'nun lakabı olan “Bibi” ifadesini kullanarak;
“Belki de daha önce hiçbir takımın çalışmadığı kadar iyi bir takım olarak çalıştık”
ifadelerini kullandı.
Trump daha sonra İbranice olarak İsrail'in operasyonundan geçmiş zaman kipiyle bahsetti ve Amerikan saldırısının İsrail halkına yıllardır peşlerini bırakmayan İran nükleer tehdidini yok etme sözünü yerine getirdiğini ilan etti.
Ancak İran'ın tepkisi, İsrail'in harekatını gerçekten sonlandırıp sonlandırmayacağı ve bunun İran rejimi, Amerikan-İsrail ilişkileri ve Netanyahu'nun iktidarı açısından ne gibi sonuçlar doğuracağı gibi pek çok soru hala yanıt bekliyor.
ABD askeri gücünü, uçak gemileri de dahil olmak üzere, İran saldırılarını caydıracağını umarak ve uçak ve gemilerini Orta Doğu'ya kaydırdı ve gerekirse İsrail'le birlikte İran'a yeni bir saldırı dalgası başlatmaya hazır olduğunu göstermeye devam ediyor.
Ateşkes devam edebilir mi?
İsrailli ve ABD'li üst düzey askeri isimlerin ortak yanıtı “Her şey İranlılara bağlı”.
Eğer İran'dan bir tırmanış gelmezse, İsrail ve ABD'ye göre, İran ile mücadele değil ama saldırılar şimdilik sona erdi.
Yetkililer, İsrail Hava Kuvvetleri'nin savaştan önce belirlenen hedeflerin çoğunu vurduğunu, hatta bazı durumlarda beklenenden daha erken vurduğunu ifade ediyor.
İsrail'in resmi savaş hedefleri, İran'ın nükleer ve balistik projelerine ciddi zarar vererek “yakın” tehdidi ortadan kaldırmak ve İran rejimini daha fazla uranyum zenginleştirme konusunda sınırları kabul etmeye zorlamaktı.
Fordo ve Natanz'ın bazı bölümleri İsrail bombalarının ulaşamayacağı derinlikteydi, ancak İsraillilere göre Amerika'nın saldırılarıyla bu “önemli hasar” ile muhtemelen bu hedefe de ulaşıldı.
Buna karşın İsrail'in güvenlik birimlerinin bir kısmı hava araçlarını kullanarak saldırıların devam etmesi gerektiğine inanıyor.
İran'lılar ise İsrail ve Amerikan saldırılarından neredeyse hiç yara almadıklarını, oysa füzelerinin İsraillilere büyük zarar verdiğini söylüyorlar.
Eğer bu söylemler üst düzeyde devam ederse, bu da İsrail'in İran hedeflerini vurması için bir bahane sağlayabilir. Bazı İsrailli politikacıların önerdiği gibi, bu hedefler arasında dini lider Ali Hamaney'e suikast düzenlemek de yer alabilir.
Sonuç
İran'ın nükleer programından geriye kalanlar üzerinde kısıtlamaları kabul edebileceğine dair henüz bir işaret yok.
Ülke, hem bölgedeki saldırılardan hem de Amerika ile görüşmelerden kaçınarak orta bir yol izleyebilir. İran yönetimi Amerikan saldırılarını önemsiz gösterip içeride kontrolü sıkılaştırmaya ve elinde kalan füze rampalarıyla İsrail'e füze saldırılarını sürdürmeye odaklanabilir.
İran'ın nükleer araştırma kapasitesinin bir kısmını koruduğu ve bir miktar zenginleştirilmiş uranyumu sakladığı şüphesi hep devam edecek.
Amerika ile İsrail arasındaki ilişki ise yeni bir dönüşüm geçirdi.
Amerika, Yahudi devletine on yıllardır askeri ve diplomatik olarak sonsuz destek verdi ve Trump yönetimi, ABD donanması destroyerleri ve gözetleme uyduları ağı tarafından desteklenen THAAD füze bataryaları ile İsrail'in savunmasına zaten yatırım yapmıştı.
Bununla birlikte Trump, başka bir ülkenin nükleer tesislerini vuran ilk Amerikan başkanı ve “bir düşmana yönelik” saldırıda İsrail'e açıkça katılan ilk kişi oldu.
Netanyahu'nun ise bu desteğin ardından, nelerin değiştiğini tam olarak kavrayıp kavramadığını göreceğiz.
Zira Netanyahu ve genel olarak İsrail yönetimi, Gazze'yi ilhak etmeyi hayal eden savaşı ile Trump'ın İsrail'e sunduğu bu tarihi fırsatı heba edebilir.
Kaynak:
the economistİLGİLİ HABERLER
Reuters: İran-İsrail ateşkesi sürdürülebilir mi?
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


