The Economist: Putin müzakereleri uzatarak ne hedefliyor?
Alaska ve Washington Zirveleri'nin Rusya-Ukrayna savaşına etkileri neler oldu? Putin, müzakere sürecini uzatarak ne hedefliyor?
Son Güncelleme: 27.08.2025 - 00:26
İngiltere merkezli önemli yayın organlarından The Economist'de, Rusya ve ABD arasında gerçekleşen Alaska Zirvesi'nin ardından yaşanan sürecin ve tarafların bundan sonraki hedeflerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Rusya Devlet Başkanı Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasında Alaska’da gerçekleşen zirvenin ardından tarafların net bir sonuca ulaşmak için henüz net adımlar atmadığına dikkat çekilen analizde, Putin'in gizli bir ajanda ile hareket ettiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; tarafların sürecin geleceğine dair uzman görüşlerine ve değerlendirmelere yer verildi.
İşte The Economist'de yayınlanan analiz:
Putin, Soğuk Savaş sonrası oluşan güvenlik düzenini ortadan kaldırma hedefine ulaşmak için, Ukrayna'yı siyasi olarak çökertmek, Amerika'yı Avrupa'dan kovmak ve Avrupa'nın Ukrayna'ya verdiği desteği baltalamak istiyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Donald Trump ile Alaska’da yaptığı görüşmeden sonra, 16 Ağustos'ta Rusya yönetici elitleriyle Kremlin'in Aziz Katerina Salonu'nda bir araya geldi.
Putin, Çarlık döneminde Rus imparatorluğunun ihtişamını sergilemek için inşa edilen salonda, eski bir Rus imparatorluk mülkü olan Alaska'ya yaptığı ziyarette elde ettiği başarıları anlattı. Putin, Trump'ın "samimiyetini" ve savaşı sona erdirme çabalarını da övdü.
Putin üç buçuk yıl önce aynı salonda, dehşete kapılmış olan Rus yöneticileri toplamış ve onlara, “ayrılıkçıların” elindeki doğu Ukrayna toprakları için teker teker savunma yapmalarını emretmişti.
Televizyonda yayınlanan o konuşma, aslında Ukrayna'nın işgalinin başlangıcını işaret ediyordu. Ancak Alaska sonrası buluşması, savaşın artık sona erebileceğinin sinyalini veriyor olabilir.
Washington'da ise Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ve yedi Avrupalı liderin katıldığı zirvede, Trump'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un kulağına;
“Kulağa ne kadar çılgınca gelse de sanırım Putin, benim için bir anlaşma yapmak istiyor, anlıyor musun?”
ifadelerini fısıldadı.
Daha önceki vaatlerine rağmen Trump, Rusya’ya karşı her hangi bir yaptırım uygulamadı ve artık görüşmeler için ön koşul olarak ateşkes de talep etmiyor.
Putin'in ise Beyaz Saray'daki gülümsemelerden, omuz sıvazlamalardan ve Ukrayna'ya destek vaatlerinden rahatsız olması pek olası değil. Zira ona göre toplantı, yalnızca Putin barışı kabul ederse geçerli olacak güvenlik garantileri hakkında genel bir konuşmadan öteye gitmedi.
Trump'ın Avrupalı liderlerle görüşmesinin ortasında Putin'i araması da ona güvence verdi. Görünen o ki Trump, Rusya'ya danışmadan Ukrayna konusunda hiçbir şey yapmayacak.
Öte yandan, Putin'in Trump ile yaptığı zirve çok daha başarılıydı. Önceki Başkan Biden tarafından katil bir suçlu olarak damgalanan Putin, Trump tarafından kırmızı halıda karşılandı. Trump, Putin'in diplomatik izolasyonuna son verdi ve Avrupa'daki konumunu yeniden sağlamlaştırdı.
Putin'in danışmanı ve filozof olan Aleksander Dugin Alaska zirvesiyle ilgili;
"Hepimizi mükemmel bir zirve için tebrik ediyorum. Muhteşemdi. Her şeyi kazanıp hiçbir şey kaybetmemek.. Bunu sadece III. Aleksander yapabilirdi”
değerlendirmesi yaptı.
Üzerinden Alaska zirvesinde iki liderin hangi konuda anlaştıkları hala belirsiz. Putin Alaska'ya müzakere etmek için değil, gösteriş yapmak için gitti.
Diğer yandan son anketler, Rusların %70'inin ülkelerinin savaş alanında galip geldiğini düşündüğünü, ancak %60'ının barış görüşmelerinden yana olduğunu gösteriyor.
Görünen o ki yenilgi korkusu geçti. Ancak daha fazla savaş için de pek iştah yok.
Diğer yandan Putin, en azından Amerika tarafından Rusya'nın Kırım ve savaşta ele geçirilen yerler üzerindeki işgalinin tanınmasını Ukrayna'nın NATO'dan kalıcı olarak dışlanmasını ve barış anlaşması için Ukrayna'da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmasını da buna dahil etmek istiyor.
Ancak Putin, kitlesel seferberlik riskini almak veya savaşı bir yıl daha sürdürmek istemiyor.
Zira savaşın daha fazla uzaması muazzam insani ve ekonomik maliyeti daha da artıracak ve ordusunun Ukrayna'yı yenemediğini ortaya koyacaktır.
Nitekim The Economist'e konuşan bir Rus iş adamı da;
"Herkes savaşı sürdürmenin anlamsız olduğunu ve artık sona erdirme zamanının geldiğini anlıyor"
değerlendirmesinde bulunuyor.
Ancak bazı askeri uzmanlara göre bu, Putin'in durmak üzere olduğu anlamına gelmiyor. Putin önümüzdeki iki ay içinde hala bir atılım yapabilir ve Ukrayna'daki personel ve mühimmat sıkıntısını avantaja çevirmek istiyor olabilir.
Putin için bitmek bilmeyen müzakereleri de savaş planlarının bir parçası. Trump'ı kendi tarafında tutuyor ve Batı ve Ukrayna'da muhalefet tohumları ekmek gibi daha geniş bir amaca hizmet ediyor.
Putin ayrıca Ukrayna'da siyasi bir krize yol açmayı amaçlıyor ve Zelenski'nin bir karış toprak bile vermeyeceğine dair söz vermezse ve teslim olmazsa Trump'ın onu terk edebileceğini biliyor.
Putin, Soğuk Savaş sonrası güvenlik düzenini ortadan kaldırma hedefine ulaşmak için, Ukrayna'yı siyasi olarak çökertmek, Amerika'yı Avrupa'dan kovmak ve Avrupa'nın Ukrayna'ya verdiği desteği baltalamak için hareket ediyor.
Putin henüz bunların hiçbirini başaramadı. Ancak savaşın aktif aşaması sona erse bile, Batı birliğini bozma mücadelesi devam edecek.
Kaynak:
The EconomistİLGİLİ HABERLER
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Hadramevt'te taraflar anlaştı: Ateşkes başladı
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


