İngiltere merkezli yayın organlarından The Guardian'da, Mısır'da düzenlenen Gazze Barış Zirvesi'nin detaylarının ve sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Şarm el-Şeyh'de düzenlenen zirvenin sonuçlarının olumlu olması durumunda tarihi olarak nitelendirilebileceği belirtilen analizde, bu dakikadan sonra ise İsrail'i destekleyen ve eleştirenleri susturan ülkelerin sorumluluğunun her zamankinden daha fazla olacağı belirtildi.

Analizde ayrıca; İsrail'in savaş suçlarınının ve bu suçların destekçilerinin geleceğine dair değerlendirmelerde bulunuldu.

İşte The Guardian'da yayınlanan analiz:

Şarm el-Şeyh, son yıllarda Orta Doğu'da düzenlenen en yüksek profilli küresel liderler toplantısına ev sahipliği yaptı.

Donald Trump, Keir Starmer, Emmanuel Macron, Pedro Sanchez ve diğerleri, “Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek, Orta Doğu'da barış ve istikrarı sağlamak için çabaları artırmak ve bölgesel güvenlik ve istikrarın yeni bir çağını başlatmak” için bir araya geldi.

Ateşkes devam ederse, bu buluşma tarihin değişiminin habercisi olacak. Ancak bu arada, yasadışı işgal devam ederken, İsrail'in savaş suçlarının ve destekçilerinin de hesap vermesi gerekmeden süreç kapatılacak.

İsrail'e silah sağlayanlar barış için bir araya gelirken, akıllara ise Arapça bir deyim geliyor.

“Hırsızın koruyucu hırsızdır”

Önümüzdeki haftalarda dünya, şimdiye kadar gösterilenden çok daha büyük bir yıkım yaşayan Gazze ile karşı karşıya kalacak.

İnsanlar Gazze şeridindeki evlerine döndüklerinde, bombalar ve ardından buldozerler tarafından ufka kadar düzleştirilmiş bir araziyle karşılaşıyorlar. Bölgenin görüntülerinde, güneş ışığı bile farklı ve başka bir dünyaya ait gibi görünüyor.

Gazze halkı bombalarla ölüm korkusundan kurtuldu, ama şimdi karşı karşıya kaldıkları başka bir hayatta kalma savaşı var.

Gazze'nin sadece altyapısı yıkılmakla kalmadı, sosyal dokusu da yok oldu. Aile soyları yok oldu.

Çocuklarını gömen binlerce ebeveyn ve sevdiklerinin ceset parçalarını toplayanların geleceği ne olacak.

Daha önce çıkarılmayan cesetler enkazdan çıkarılmaya başlandıkça ölü sayısı beklenmeyen kadar çok olabilir. Gazze nüfusunun en az %10'u öldürüldü veya yaralandı ve bu rakam, sadece ihtiyatlı bir tahmin.

Gelecek

Bu dakikadan sonra İsrail'i destekleyen ve eleştirenleri susturan ülkelerin sorumluluğu her zamankinden daha fazla olacak.

Elbette, bu yıkıma silah sağlayan, protestoları kısıtlayan ve Benjamin Netanyahu için tutuklama emri çıkardığında UCM'yi kararlarına uymayı reddeden ülkeler bu durumu açıklamak zorunda kalacak.

Batı ülkeleri, Gazze'nin yıkımına verdikleri destek ve uluslararası normları ve kurumları, hatta kendi iç politikalarını ezip geçtikleri bir dönemi kolektif bilinçten silmek için çok uğraşacak.

Ancak bu katliamı, dünyanın dört bir yanındaki pek çok insan bunu o kadar kolay unutmayacak.

Son iki yılda öğrenilen en büyük şey, yıkımın failler ahlaki üstünlüklerini kaybetti ve Gazze'deki ölü sayısı ve yıkım, halkların karşısında duramayacaklarını onlara gösterdi.

Ateşkes devam edebilir mi? Bunu elbette zaman gösterecek. Ancak İsrail'in savaş suçlarını ve bu suçların destekçilerini tarih yazacak.