The Hill: Avrupa varoluşsal bir krizle karşı karşıya

Son dönemde yaşanan gelişmeler Avrupa'nın bu yeni gerçeğe uyanmasına neden oldu! Peki 800 milyar euroluk "ReArm Europe" planı Avrupa'nın güvenlik sorununu ortadan kaldırabilir mi?

Son Güncelleme: 06.03.2025 - 22:27

Abone Ol

Google News Logo
The Hill: Avrupa varoluşsal bir krizle karşı karşıya

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Hill'de, Trump'ın Rusya-Ukrayna savaşı ve NATO ile ilgili düşünceleri nedeniyle değişen güvenlik algıları konusunda Avrupa'nın içerisinde bulunduğu durumun değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Rusya-Ukrayna savaşının ve Trump'ın da NATO ile ilgili yaklaşımının, Avrupa'yı yeni bir gerçeklikle yüzleşmek zorunda bıraktığı tespiti yapılan analizde, İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana ABD liderliğindeki NATO'ya ve nükleer şemsiyesine güvenen kıtanın artık varoluşsal bir krizle yüz yüze geldiği belirtildi.

Analizde ayrıca; Avrupa'nın 800 milyar euroluk "ReArm Europe" savunma planının ve Avrupa'daki liderlik boşluğunun olası etkilerine dair öngörülere yer verildi.

İşte The Hill'de yayınlanan analiz:

Ukrayna şimdilik Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batı'ya karşı yürüttüğü savaşın sıfır noktası ve Rusya'nın savaş alanında ya da müzakere masasında zafer kazanmasına izin verilirse, Avrupa'nın Doğu Avrupa'daki ince kırmızı çizgisi daha da incelecek.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana Avrupa, kendisini korumak için ya NATO'nun bir parçası olarak konvansiyonel olarak ya da Washington'un nükleer şemsiyesinin himayesi altında hep batıya, ABD'ye teslim oldu. 

Ancak şimdi, bu seçenekler ortadan kalkma ya da en azından önemli ölçüde azalma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Trump Avrupa'ya kıtayı savunmayı artık en önemli stratejik önceliği olarak görmediğinin sinyalini veriyor ve Avrupa'nın bu yeni gerçeğe uyandığına dair işaretler var.

Polonya Başbakanı Donald Tusk geçtiğimiz günlerde Londra'daki acil zirve için yola çıkmadan önce “bir paradoks” olarak adlandırdığı duruma dikkat çekti ve ;

“500 milyon Avrupalı, 300 milyon Amerikalıdan kendilerini 140 milyon Rus'tan korumasını istiyor.”

ifadelerini kullandı.

Varoluşsal kriz ve Leyen'in planı

Geçtiğimiz günlerde Oval Ofis'te Trump, Başkan Yardımcısı JD Vance ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasında yaşanan gerilim, kısa vadede Avrupa'nın güvenliğine zarar verme, uzun vadede ise tehlikeye atma potansiyeline sahip bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Trump yönetimi bu nedenle Ukrayna'ya askeri yardımları askıya aldı ve ABD, Ukrayna ile istihbarat paylaşımının da durdurulduğunu açıkladı.

Bu durum, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in önerdiği 800 milyar Avroluk “Avrupa'yı Yeniden Silahlandırma” planını tetikledi.

Çünkü Leyen'e göre; Avrupa Ukrayna'nın şimdi kazanmasını sağlamalı ki yakın gelecekte bir Rus saldırganla yüzleşmek zorunda kalmasın.

Von der Leyen'in önerisi esasen dört yıla yayılmış durumda. Büyük çoğunluğu, 650 milyar Avro, Avrupa Birliği üye ülkelerinin savunma harcamalarını GSYİH'nin yüzde 3'üne çıkarmalarından kaynaklanacak.

Diğer 150 milyar Avro ise AB kredi garantileri şeklinde gelecek.

Bu şüphesiz olarak, gelecekteki Rus tehditlerine karşı savunma için iyi bir kolektif başlangıç olacak. Ancak, Trump'ın silah ve istihbarat paylaşımını keyfi olarak askıya aldığı düşünüldüğünde, bugün Ukrayna'yı desteklemek için yeterince hızlı değil.

Avrupa'nın acil güvenliği için mücadele şu anda Rusya'nın Kursk kentinde ve Doğu Ukrayna'da 600 millik bir cephe boyunca devam ediyor. 

Avrupalılar, adil olsun ya da olmasın, şu anda tam bir savaş ekonomisi olarak faaliyet gösteren geleceğin Rusya'sıyla karşı karşıya olduklarını anlamalıdır.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün Askeri Denge Raporu'na göre Rusya şu anda 146 milyar dolar ya da GSYİH'nin yüzde 6.7'si oranında harcama yapıyor. Bu rakam Avrupa'nın 457 milyar dolarına kıyasla küçük görünebilir. Ancak satın alma gücü açısından bakıldığında Rusya savunma harcamalarında Avrupa'yı geride bırakıyor.

Satın alma paritesi uygulandığında, Askeri Denge Raporu Kremlin'in 462 milyar dolara eşdeğer bir harcama yaptığını tahmin ediyor.

Bu rakamla Kuzey Kore, İran ve Çeçenistan gibi ülkelerden çok sayıda silah, mühimmat ve asker satın alınıyor.

Avrupa geride kalıyor

Avrupa için artık sadece konuşmak yeterli değil. Avrupa derhal yürümeye başlamalı ve özellikle de Trump'ın Londra, Brüksel ve Kiev'den uzaklaştığı düşünüldüğünde, adımlarını çok hızlı atmalıdır.

Avrupa'nın liderlik etme zamanı gelmiştir. Ancak Avrupalı liderler arasında kimin öne çıkacağı konusunda net bir fikir yok.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Çarşamba günü geç saatlerde bu role bürünmeye çalıştı. Macron ulusa sesleniş konuşmasında, Avrupa'yı Rusya'dan korumak için Fransa'nın nükleer cephaneliğini caydırıcı bir unsur olarak kullanmayı önerdi.

Rusya'nın ateşkese uyacağına güvenilemeyeceğini savunan Macron, Moskova ve Washington'un Avrupa kıtasının geleceğine karar vermesine izin verilmemesi konusunda da sert bir çıkış yaptı.

Avrupa'ya liderlik etmek için diğer iki olası aday ise İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve von der Leyen.

Eğer bu görev için Starmer seçilirse ve Trump'ın kendisine duyduğu büyük saygı da göz önüne alındığında, belki de Kral Charles perde arkasında kilit bir rol oynayabilir.

Şimdilik Ukrayna Avrupa'nın ince kırmızı çizgisi, ancak Ukrayna düşerse Avrupa potansiyel olarak kendini varoluşsal bir sürecin içerisinde bulacak. 

Kaynak:

GDH Haber

GDH uygulamasını indir,

gelişmelerden anında haberdar ol!

etiketler
Avrupa
ABD
NATO
Ukrayna
Rusya
Savunma Sanayi
AB
Starmer
Scholz
Macron
Leyen
Trump
Loading Spinner