The New Arab: Sudan yeni bir bölünme mi yaşayacak?
Yüz binlerce sivili aç bırakan, bombalayan ve katliam yapan Hızlı Destek Güçleri durdurulabilecek mi? Sudan yeni bir bölünmeye doğru mu gidiyor?
Son Güncelleme: 11.11.2025 - 06:43
İngiltere merkezli yayın yapan The New Arab'da, Sudan'da giderek artan çatışmaların ve Faşir bölgesininin kaderinin, ülkenin geleceğine olası etkilerine dair değerlendirmelerin yapıldığı bir analiz yayınlandı.
Hızlı Destek Kuvvetleri olarak bilinen milis grubun, yüz binlerce sivili aç bırakan, bombalayan ve acımasız bir kuşatmasının ardından Faşir'i ele geçirmesinin, ülkede yeniden bölünme riskini de beraberinde getirdiği belirtilen analizde, ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'dan oluşan dörtlü mekanizmayı da çıkmaza sürüklediği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; ülkenin geleceğine ve dış aktörlerin olası hamlelerine dair öngörülere ve uzman görüşlerine yer verildi.
İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:
Yüz binlerce sivili aç bırakan, bombalayan ve kapana kıstıran acımasız bir kuşatmanın ardından Hızlı Destek Kuvvetleri olarak bilinen milis grup, ordunun Darfur'daki son büyük kalesinin kontrolünü ele geçirerek Sudan'ın haritasını kalıcı olarak değiştirebilir ve ülkenin fiili olarak bölünmesine neden olabilir.
Bölge uzmanlarına göre El Faşir bölgesi, Darfur'da Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolü altındaki son kentsel merkezi temsil ediyordu ve ordunun bölgeyi elinde tutması, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin batı operasyonları için kilit bir engel teşkil ediyordu.
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin El Faşir'i ele geçirmesinden hemen sonra Birleşmiş Milletler;
“El Faşir'de daha büyük ölçekli, etnik temelli ihlal ve zulüm riskinin her geçen gün arttığı”
uyarısında bulundu.
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin vahşetinin dehşet verici görüntüleri ve ele geçirilmesinden sonraki 48 saat içinde 2 binden fazla sivilin katledildiğine dair haberler, insani yardım kuruluşlarının yakın bir kıtlık uyarısında bulunmasına ve ateşkes için daha yüksek sesle uluslararası çağrılar yapılmasına neden oldu.
Bu, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Nisan 2023'te Sudan ordusundan ayrılmasından bu yana Sudan'ı kasıp kavuran, en az 150 bin sivili öldüren ve 11 milyondan fazla kişiyi yerinden eden bir savaşta rahatsız edici bir dönüşe işaret ediyor.
Fiili bölünme
Analistler yakın vadede bu kararın Hızlı Destek Kuvvetleri'ni acımasız askeri saldırılarını sürdürme konusunda cesaretlendireceğini düşünüyor.
Sudanlı siyasi analist Dallia Abdelmoniem yaptığı değerlendirmede;
"Bu gelişme Hızlı Destek Kuvvetleri'ni artık ivme kazandıkları için savaş cephesini diğer bölgelere doğru genişletmek üzere harekete geçirecektir. El Faşir'i ele geçirerek artık Kuzey Eyaleti ve Kordofanlara doğrudan bir rotaya sahip olduklarını ve şimdiden Bara ve Tina gibi kasaba ve şehirlerde ihlallerin yaşandığına dair raporlar olduğunu"
belirtti.
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin savaş başladığından bu yana insani acıları silah haline getirdiği ve hesap sorulmadığı için katliamların, soykırım ve kitlesel savaş suçlarının işlendiği 2003 Darfur savaşında yaşananların ötesine geçebileceğini de sözlerine ekledi.
2003'teki savaşta Sudan ordusu ve Cancavid milisleri Fur, Masalit ve Zaghava gibi Arap olmayan etnik gruplara karşı yaygın zulümler gerçekleştirirken Cancavid milislerinin teşkil ettiği grup daha sonra 2013 yılında Hızlı Destek Kuvvetleri olarak yeniden adlandırıldı.
Gelecek
El Faşir'in ele geçirilmesi Hızlı Destek Kuvvetleri'nde sadece sembolik bir hakimiyet değil, aynı zamanda stratejik kontrol de sağlayarak grubun Çad ve Libya üzerinden tedarik koridorlarını sağlamlaştırdı. Altın zengini topraklar üzerindeki hakimiyetini güvence altına aldı ve Sudan ordusunun Port Sudan çevresindeki doğu komutanlığını izole etti.
Öte yandan Sudan ordusu, 2025'in başlarında Hızlı Destek Kuvvetleri güçlerini başkent Hartum'dan püskürtmeyi başarırken, bu yıl Sudan'ın orta ve güneyindeki çok sayıda yeri de geri aldı.
Gerçekte, Sudan'ın iki ana askeri grubu artık ülkenin farklı bölgelerine başkanlık ediyor.
Hızlı Destek Kuvvetleri Şubat ayında paralel bir yönetim ilan etti ve Ağustos ayında Hızlı Destek Kuvvetleri lideri Muhammed Hamdan Dagalo başkanlığında yeni bir başkanlık konseyinin 13 üyesini atadı.
El Faşir'in ele geçirilmesi ülkenin parçalanmışlığını ve fiili bölünmüşlüğünü daha da pekiştirecektir.
Bocalayan yol haritası
El Faşir'in ele geçirilmesi, savaşı sona erdirmeye yönelik uluslararası çabaların başarısızlığını da gözler önüne sermektedir. Eylül ayında ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır (Dörtlü) Sudan için üç aşamalı bir plan önerdi. İnsani ateşkes, ateşkes ve sivil yönetime geçiş.
El Faşir'in düşüşü ise bu planı zayıflattı.
Özellikle BAE, Hızlı Destek Kuvvetleri'ne verdiği askeri, lojistik ve mali destek nedeniyle yeniden mercek altına alındı ve BM uzmanları, ABD istihbarat teşkilatları ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi hak grupları BAE'nin gruba verdiği desteğe dikkat çekti.
Abu Dabi, Hızlı Destek Kuvvetleri'ni ordu içindeki akımlara karşı bir denge unsuru olarak görürken, aynı zamanda büyük yatırımlarının olduğu ve Hızlı Destek Kuvvetleri'nin koruduğu altın madenlerini de elinde tutmaya çalışıyor.
Analistler ayrıca, Libya ve Yemen'deki ayrılıkçı grupları destekleyerek izlediği benzer bir yaklaşımla, BAE'nin ülkenin bölünmesi halinde Sudan'daki nüfuz alanını korumayı hedeflediğini belirtiyor.
Mısır ise; Sudan ordusunun Sudan'ın toprak bütünlüğünün ve Nil vadisi boyunca istikrarın korunması için elzem olduğunu düşünüyor. Mısır için Hızlı Destek Kuvvetleri'nin hakim olduğu bir batı, önemli stratejik kaygılar yaratıyor ve Sudan'daki parçalanma, Çad'dan Kızıldeniz'e kadar uzanan daha fazla istikrarsızlığa yol açabilir.
Suudi Arabistan ve ABD, Cidde'deki görüşmelerde arabuluculuk yaparak ve itidal çağrısında bulunarak taraflar arasında yer almaya çalıştı ancak Sudan'daki her iki grup da pozisyonlarını sertleştirdikçe etkileri azaldı.
Dörtlü içinde tutarlılık olmazsa, yol haritası diplomatik bir hayal olma riski taşıyor.
Gelişmelere dair değerlendirmelerde bulununan Kings College London akademisyenlerinden Dr. Andreas Krieg;
“El Faşir, sadece savaşta bir dönüm noktası olarak değil, aynı zamanda da Sudan'ın bölünmesinin yeni bir anı olarak hatırlanabilir.”
Kaynak:
The New ArabİLGİLİ HABERLER
The American Conservative: Çok kutuplu dünyada Avrupa'nın üç seçeneği
The National Interest: Gazze'de ateşkes İsrail'in zulmü altında!
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Hadramevt'te taraflar anlaştı: Ateşkes başladı
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


