Uluslararası Ceza Mahkemesi Kakhovka Barajı'nın patlaması nedeniyle soruşturma başlattı

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Kahovka Barajı’nın patlatılması nedeniyle soruşturma başlattı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) temsilcilerinin Herson bölgesinde Kakhovka barajının yıkılmasıyla ilgili incelemeler yaptığını duyurdu.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ulusa sesleniş konuşmasında, UCM temsilcilerinin son günlerde Herson’da incelemeler yaptığını aktardı. “Uluslararası Ceza Mahkemesi temsilcileri birkaç gün önce Herson bölgesini ziyaret etti. Felaketin ilk gününde Ukrayna Başsavcısı, Uluslararası Ceza Mahkemesi Ofisine, facianın soruşturulması talebini içeren başvuru göndermişti. Çalışmalar şimdiden başladı.” ifadelerini kullandı.

''Temsilcilerin saldılarının sonuçlarını görmesi önemli''

Zelenski, UCM temsilcilerinin barajın yıkılmasıyla ortaya çıkan sonuçları görmelerinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası adalet temsilcilerinin Rusya'nın bu terör eyleminin sonuçlarını kendi gözleriyle görmeleri ve Rus terörünün devam ettiğini bizzat duymaları çok önemlidir. Bu terör, sular altında kalan bölgenin, tahliye alanının acımasız bombardımanıyla devam ediyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından en bağımsız ve tarafsız soruşturmanın yürütülmesini zaten kolaylaştırıyoruz ve kolaylaştırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Zelenskiy, Ukrayna'nın Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen bağımsız ve tarafsız soruşturmaya katkıda bulunmaya devam edeceğine dair güvence verdi.

BM: Ukrayna'daki insani durum Kakhovka Barajı'nın yıkılmasından öncesine göre "çok daha kötü

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Ukrayna'daki insani durumun, Kakhovka Barajı'nın yıkılmasından öncesine göre "çok daha kötü" olduğunu aktardı.

Griffiths, Associated Press (AP) ajansına verdiği mülakatta, Kakhovka Barajı'nın yıkılmasının ardından Ukrayna'daki insani durumu değerlendirdi.

Ülkedeki insani durumun, barajın yıkılmasından öncesine göre "çok daha kötü" olduğunu belirten Griffiths, söz konusu durumun ardından 700 bin kişinin daha içme suyuna ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

"Dünyanın ekmek sepeti" olarak tabir edilen bir bölgede su baskını olmasının yıkıcı etkilerine işaret eden Griffiths, bu durumun kaçınılmaz bir biçimde tahıl ihracatının azalmasına, dünya genelinde gıda fiyatlarının yükselmesine, milyonlarca yoksulun daha az yemek yemesine yol açacağı uyarısında bulundu.

Griffiths, "Bu, virüs gibi yayılan bir sorun" değerlendirmesinde bulundu.

Genellikle Ukraynalı yardım gruplarıyla çalışan BM'nin Ukrayna'nın kontrolündeki su baskınlarının olduğu bölgelerde 30 bin kişiye ulaştığını kaydeden Griffiths, Rusya'nın ise bugüne kadar kontrolündeki bölgelerdeki taşkın mağdurlarına erişime izin vermediğini söyledi.