İsfahan'da bulunan Melikşah ile Nizamülmülk'ün kabirleri asırlardır aynı aile tarafından korunuyor
Büyük Selçuklu hükümdarlarına 52 yıla yakın süre hizmet eden, ömrünün 20 yılını vezirlikle geçiren Nizamülmülk ile Sultan Melikşah'ın İran'ın İsfahan kentindeki kabirleri asırlardır aynı aile tarafından korunuyor.
Eski çizim ve planlarında içinden dere akan büyük bahçeli bir konak olarak görülen ve şehre hakim bir noktadaki ihtişamlı yer, şimdilerde yaklaşık 100 metrekarelik küçük bir alan olarak duruyor.
İsfahan'ın varoş sayılabilecek dar sokaklı bir mahallesinde bulunan türbeyi ziyaret edebilmek ancak bilen birinin tarifiyle mümkün olabiliyor.
"Nizamülmülk" adı verilen sokakta yer alan, dışarıdan hiçbir şekilde tarihi bir yer ya da türbe olduğu anlaşılmayan yapı, son derece sade olup hemen karşısında az sayıda işlemeye sahip bina ile karıştırılabiliyor.
Kapısı çoğu zaman kapalı olan türbeyi gezmek için kapıya yapıştırılan numaradan türbedarını aramak gerekiyor.
Bir yandan hayatını devam ettirmek için maişetini kazanmaya çalışan diğer yandan türbenin bakımını ve türbedarlığını yapan Hamid Zaferkendi, gelen her telefonda işini bırakıp ziyaretçiler için kapıyı açmaya geliyor.
Kapıdan girildiğinde küçük bir bahçe ve hemen arkasında bir oda ile önündeki balkondan ibaret olan yapıda, ilk dikkati çekense önde duran 25 santim yüksekliğinde 2 metre uzunluğundaki işlemeler ve ayetlerle süslenen mermer mezar taşı oluyor.
Çeşitli restorasyonlar geçiren yapıdaki seramikler yenilenmiş olmakla birlikte eski zamanlardan kalanlar zamanın yüklediği ağırlıkla hemen göze çarpıyor.
Mavi seramikler ve az sayıdaki çiniyle bezenmiş yapıda, eski halin görülmesi için yer yer şahit parçalar bırakılmış durumda.
Sultanlığı boyunca Melikşah'a vezirlik yapan Nüzamülmülk, eski görevini devam ettirircesine en önde yer alarak gelenleri karşılamaya devam ediyor.
Binaya girerken ilk görülen, çıkarken en son uğranan yine Nizamülmülk oluyor. Sultan Melikşah ile eşi Terken Hatun'un mezarları ise içeride, arka tarafta yer alıyor.
Melikşah'ın olduğu belirtilen mezar taşında burada Sultan Melikşah'ın yattığı, mezar taşının etrafında ise Ayetelkursi, Zümer suresinin 53'üncü, Ali İmran suresinin 18, 19 ve 26'ncı, Bakara suresinin 137'nci ayetleri ile İhlas suresinin tamamı işlenmiş durumda. Benzer ayetleri Nizamülmülk'ün mezarında da görmek mümkün.
Asırlardır aynı aile türbedarlık yapıyor
Asırlardır buranın türbedarlığını yapan ailenin görevi devralan son ferdi Hamid Zaferkendi, AA muhabirine, ata mirası sürdürdükleri bu görevi Allah izin verdikçe nesiller boyunca devam ettireceklerini söyledi.
Türbede asılı duran ve 65 yıl önce çekilen bir fotoğrafı gösteren Zaferkendi, kendinden önce türbedarlık yapan aile fertlerini tanıttı.
Ailesinden Abdulgaffar, oğlu Hasan ve 5 yaşındaki torunu Ekber'in görüldüğü fotoğrafa işaret eden Zaferkendi, küçük Ekber'in şimdi 70 yaşına varan babası olduğunu dile getirdi.
Babasının, dedesi Abdulgaffar'dan onun da büyüklerinden bu görevi devraldığını söyleyen Zaferkendi, buranın türbedarlığının nesillerdir ataları tarafından yürütüldüğünü ifade etti.
Zaferkendi, ata mirası bu görevi memnuniyetle sürdürdüklerini söyledi.
Sultan Melikşah ile Nizamülmülk'ün mezarları
İranlı araştırmacı ve tarihçi Metin Rızayi, Büyük Selçuklu hükümdarı Sultan Melikşah ve eşi Terken Hatun ile veziri Nizamülmülk'ün mezarlarının yer aldığı yapıda, yapılan inceleme ve araştırmalara göre 18 kişinin defnedildiğinin tespit edildiğini ancak düzenlenen saldırı, yıkım ve restorasyonlar neticesinde halihazırda 9 kabrin bulunduğunu söyledi.
Rızayi, eski planlara göre binanın bulunduğu alanın çok büyük olduğunu, ortasından dere geçen bahçede birçok yapının bulunduğunu ancak günümüze bu küçük alanın kaldığını ifade etti.
Nizamülmülk'ün 52 yıl boyunca Büyük Selçuklu devletine hizmet ettiğini kaydeden Rızayi, bunun 20 yılının Çağrı Bey döneminde, 3 yılının Horasan yöneticiliğinde, 9 yılının Sultan Alparslan döneminde ve 20 yılının da Sultan Melikşah'a vezirlikte geçtiğini aktardı.
Başka kişilerin mezarları da yer alıyor
Rızayi, bahçeden girerken karşılaşılan ilk mezarın Nizamülmülk'e, hemen arkasındaki mezarın ise Kaçarlar döneminde yaşayan Mirza Taki Han Kuzekelani adında bir tüccara ait olduğunu söyledi.
Kuzekelani'nin, Kaçar Hanedanı Ahmed Şah döneminde baş gösteren kıtlıkta mücadelede kendi mallarını satıp halka gıda ve ilaç temininde bulunduğunu aktaran Rızayi, söz konusu şahsın türbenin girişindeki odayı sağlık ocağına çevirdiğini belirtti.
Rızayi, üçüncü sıradaki mezarın ise Karakoyunlu ve Timurlular dönemi siyasi şahsiyetlerinden Şehid Mir Ali'ye ait olduğunu, bu mezarın ayak ve baş tarafındaki iki mezarda da Cemaleddin Muhammed Safevi ile Safevi dönemi şairi Muhammed Mümin'in bulunduğunu dile getirdi.
Üstünde isim yazılmayan iki kabir hakkında ise bazı rivayetler bulunduğuna işaret eden Rızayi, bir rivayete göre Şii inancındaki yedinci imamın temsilcilerinin, başka rivayete göre de Sultan Melikşah'ın oğulları Berkyaruk ile Muhammed Tapar'ın buraya defnedildiklerini aktardı.
Rızayi, "İsfahan Kabirler ve Siyasiler" kitabında geçen başka bir rivayette ise Sultan Alparslan'ın mezarının Merv şehrinde değil de burada olduğunun ifade edildiğini söyledi.
Bu rivayete delil olarak söz konusu mezarın Sultan Melikşah'ın baş tarafında yer almasının gösterildiğini aktaran Rızayı, "Ancak Sultan Melikşah'tan daha büyük biri onun baş tarafına gömülebilir. Tarihte ondan daha büyük olarak sadece babası Alparslan vardır." dedi.
Terken Hatun da buraya defnedilmiş
Rızayi, Sultan Alparslan'a ait olduğu rivayet edilen ortadaki büyük mezarın ayak tarafında orta sırada yer alan mezarın ise Sultan Melikşah'ın eşi Terken Hatun'a ait olduğunu belirtti.
Bu yapının "Sultan Melikşah Türbesi" ya da "Nizamülmülk Türbesi" olarak bilindiğine işaret eden Rızayi, İran, Türkiye, Afganistan, Türkmenistan ve Irak'ın yanı sıra Avrupa'dan ziyaretçiler ve araştırmacıların burayı ziyarete geldiğini belirtti.