Kadın ve siyah olmak Kamala Harris'e yetecek mi?
ABD seçimlerinin son sürprizi Biden'ın yarıştan çekilerek yerini Kamala Harris'e bırakması oldu. Parti içi mücadelede yeterliliğini ortaya koyamayan Harris'in, bugün siyah ve kadın olduğu için seçimi kazanması bekleniyor.
ABD Başkanlık seçimleri son yıllarda gerek sonuçları gerek süreçleriyle sürprizlere gebe oluyor. Malumunuz olduğu üzere son sürpriz bombası, Başkan Biden’ın yarıştan çekilerek yerine yardımcısı Kamala Harris’i işaret etmesiyle yaşandı.
Kampanyasını yürütenler Biden'ın çekilme kararını sosyal medyadan öğrendi
27 Haziran’da Trump ile çıktığı televizyon tartışmasında düştüğü durumdan itibaren Biden’ın çekilmesi yönündeki baskılar 21 Temmuz’da sonuç verdi. Demokrat Parti’nin başkan adayının teknik olarak kesinleşeceği 19 Ağustos tarihine 1 aydan az bir süre kala Biden, her yönden gelen baskılar karşısında geri adım atmayı kabul etti.
Ancak ilginç olan husus şu ki, Demokrat Parti’nin teşkilatı da, Biden’ın kampanyasını yürüten kadrolar da bu “adaylıktan vazgeçme” bildirisini, tüm dünya ile beraber sosyal medyadan öğrendi. Biden’ın bu bildiriyi hangi şartlar altında yazdığı ya da Biden’a yazdırıldığı ancak 5 Kasım’da Demokrat Parti’nin muhtemel bir yenilgiye uğramasını takiben yaşanacak karşılıklı suçlamalar süreciyle anlaşılabilecek.
Eğer seçimden zaferle çıkılırsa bu süreç tatlı bir anı olarak birilerinin hafızasında yer tutmakla yetinecek.
Gelelim yerine aday gösterdiği Kamala Harris’e.
Biden 2021 yılının Ocak ayında başkanlık görevini devraldığında, 2 yıl sonra sağlık durumu sebebiyle başkanlığı yardımcısı Kamala Harris’e bırakacağı yönünde söylentiler başlamıştı. Ancak bu gerçekleşmediği gibi, Harris kendisinden beklenenden çok daha sönük ve düşük profilli bir başkan yardımcılığı süreci yürüttü.
Burada akla gelen ilk soru şu olabilir: Acaba Kamala Harris, iddia edildiği gibi ikinci yılda başkanlığı devralsa ve 2023 yılında Demokrat Parti içerisinde aday adayları ile yeni bir yarışa girse, bugünkü şansını yakalayabilir miydi?
Harris Demokrat Parti içerisinde mücadeleye girse aday olabilir miydi?
Kamala Harris’in büyük ihtimalle parti içi bir yarıştan çıkıp bugün elde ettiği adaylık imkanını bulması söz konusu olmayacaktı. 21 Temmuz itibarıyla paraşütle başkan adaylığına inme şansını bulan Kamala Harris, bir önceki teşebbüsünde daha ön seçimlere dahi giremeden devre dışı kalmıştı.
2019 yılının 3 Aralık günü yani ön seçimlerin başlamasından aylar önce Demokrat Parti içerisindeki yarışı kazanamayacağını anlamış, yeterli bağış toplayamadığı gerekçesiyle ön seçim sürecini hiçbir oylama ile sınanmadan terk etmişti. Bu profile sahip bir siyasetçinin, yani parti içi mücadelede yeterliliğini ortaya koymamış bir ismin, bugün siyah ve kadın olduğu için seçimi kazanması bekleniyor.
Nitekim, Biden’ın çekilmesinden önce yapılan kamuoyu yoklamalarında da Harris’in Trump’ı yenecek bir isim olmadığı görülüyordu. Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında gidip gelen “salıncak eyalet” tabir edilen 8 seçim bölgesi içinde Harris’in önde olduğu tek bir eyalet yok.
Bu şartlar altında Kamala Harris’ten beklenebilecek tek şey, özellikle Gazze politikaları konusunda hayal kırıklığına uğrayan ABD standartlarındaki “radikal sol” kesimleri yeniden seçim sandığına çekmeyi başarmak olabilir. Ancak bunun seçimi kazanmak için yeterli olup olmayacağı şüpheli.
Harris’in adaylığının ilanını takip eden 12 saatlik sürede Demokrat Parti tabanının, seçim kampanyası için 48 milyon dolar bağış toplaması ümit verici bir kıpırdanış olarak değerlendirilebilir. Ancak kongreye hala 28 gün var ve Demokrat Parti içerisinde de Kamala Harris’in adaylığından tatmin olmayanlar mevcut.
Siyasette 28 günün çok uzun bir süre olduğu muhakkak. Harris’in bu sürede yapacağı kritik bir hata, ya da kongre tarihine kadar yapılacak kamuoyu yoklamalarında tatmin edici sonuçlar elde edilememesi, Demokrat Parti’nin aday konusunda bir sürpriz adım daha atmasına yol açabilir.