Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları dün (Pazar) Telegram kanalında yayınladığı bir videoda, İsrail ordusunun Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği operasyonda biri ABD vatandaşı olmak üzere üç esirin öldüğünü açıkladı.

Açıklamada, “Ordunuzun aynı kampta biri ABD vatandaşı olmak üzere üç esiri öldürdüğünü size bildiriyoruz. Bizim tutuklularımız serbest bırakılana kadar sizin esirleriniz serbest bırakılmayacak” ifadeleri yer aldı.

Kassam Tugayları, öldürüldüğü söylenen kişilerin isimlerini açıklamadı. İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği ve 274 Filistinlinin hayatını kaybettiği operasyonda, Hamas'ın elindeki dört esir kurtarıldı. Filistinli sağlık görevlileri, çoğu kadın ve çocuk olan Filistinli ölü sayısının, aylar süren Gazze savaşında 24 saat içinde görülen en yüksek ölüm olduğunu bildirdi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye dün yaptığı açıklamada, “İsrail’in Nuseyrat Mülteci Kampı’nda gerçekleştirdiği iğrenç katliam, Hamas’ın herhangi bir anlaşmanın, saldırganlığın kalıcı olarak durdurulmasını, takas anlaşması ve yeniden inşa ile Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmeyi içermesi gerektiği yönündeki tutumunun doğruluğunu teyit ediyor” ifadesini kullandı.

İsrailli esir itiraf etti:En büyük korkumuz İsrail uçaklarıydı

İsrail'in Nusayrat Mülteci Kampı’na düzenlediği “operasyonla” kurtarılan İsrailli esir, alıkonulduğu sürece en büyük korkularının İsrail uçakları olduğunu söyledi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki çeşitli noktalara saldırılar düzenlediğini ve iki farklı bölgede toplam 4 İsrailli esirin canlı olarak kurtarıldığını duyurmuştu. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı ve çeşitli bölgelere eş zamanlı şekilde kara, hava ve denizden yoğun şekilde düzenlediği saldırılarda 64’ü çocuk, 57’si kadın 274 Filistinlinin öldüğü, 153’ü çocuk, 161’i kadın 698 Filistinlinin yaralandığı bildirilmişti.

İsrail ordusunun kanlı operasyonuyla kurtulan esirlerden Noa Arghmani, Israel Hayom gazetesine açıklamalarda bulundu. Arghamni, Gazze’de “Yossi Sharaabi” ve “Itay Versky” ile beraber esir tutulduklarını ancak onların İsrail bombardımanında hayatını kaybettiğini anlattı.

Yüzlerce Filistinlinin canına mal olan “operasyonla” kurtarılan Arghamni,

dedi.

Arghamni, Hamas üyelerinin, zaman zaman hava alması için “geleneksel Arap kadın kıyafetleriyle” kendisini kamufle ederek dışarı çıkardığını ve evlerin arasında gezmesine müsaade ettiğini anlattı.

Haaretz gazetesi de şubat ayında Gazze’den kurtarılan Louis Har ile konuştu.

Har, “En büyük korkumuz IDF uçakları ve içinde bulunduğumuz binayı bombalayacakları endişesiydi. Ben de bir zamanlar askerdim. Ama kendi bombalarımızın, kendi uçaklarımızın bizi öldürebileceği hissi çok korkutucu ve endişe vericiydi” dedi.

Muhabirin "Ölüm sizi korkutmuyordu, ama en büyük korkunuz IDF faaliyetleriydi. Doğru mu” sorusu üzerine Har şu yanıtı verdi: "IDF’den. Kendimiz için, tüm rehinelerle birlikte, [rehin alanlara] direnmeyeceğimize ve çatışmalara neden olmayacağımıza karar verdik. Birbirimize saygı duyuyorduk ve sakindik. Birdenbire bize bir şey yapacaklar diye endişelenmedik. Hiçbir şeye itiraz etmedik. Bu yüzden beni öldüreceklerinden korkmuyordum. Ama bizi öldürme emri alırlarsa bunu anında yapacaklarını biliyordum. İkinci kez düşünmezlerdi. Yine de diğer vakalardaki gibi sebepsiz yere öldürmediklerini biliyordum. Bizi gözetleyen insanlar gerçekten sadece gözetliyordu ve kendi insanlarıyla takas yapmak istiyorlardı ve bizim iyi olduğumuzdan emin oldular. Biz de öyle yaptık."