Kazakistan Süleymancıların 92 yurdunu kapattı

Kazakistan’da ‘aşırılıkçı dini misyonerlik faaliyeti ve yasa dışı din eğitimi’ verdiği gerekçesiyle Süleymancıların 26 kuruluşu ve 92 yurdu kapatıldı. Yapının tüm kurumlarının kapatılması için Kazakistan Hükûmeti’nin talimat verdiği öğrenildi.

1. resim

Alihan Kuriş’in lideri olduğu Süleymancılar cemaatinin Kazakistan’daki yurtları kapatıldı. Ayrıca cemaate bağlı 26 kuruluşun da mahkeme kararıyla kapısına kilit vuruldu.

Aydınlık Gazetesi'nden Kaan Arslan'ın haberine göre; Kazakistan’da Zhibek Zholy Yardım Kuruluşları Birliği adı altında faaliyet yürüten Süleymancıların, yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle faaliyetleri durduruldu. Almatı Temyiz Mahkemesinde geçen ay sonuçlanan yargılamanın ardından cemaatin yönettiği kuruluşlarla birlikte 92 yurda mühür vuruldu. Cemaatin avukatlarının yaptığı itiraz da mahkemece reddedildi ve karar tescillendi.

Yasa dışı medrese faaliyeti

Kazakistan basınında yer alan habere göre, devlet yetkilileri, Süleymancıların “hayır” kurumlarının Kazak yasalarını ihlal ettiğini, yurtlarda medrese faaliyeti yürüterek yasa dışı din eğitimi verdiğini belirtti.

Haberde, Kazakistan Cumhuriyet Müftülüğünün geçen yıl cemaate ait Zhibek Zholy Derneği ile işbirliği yapmayı reddettiği aktarıldı. Müftülüğün cemaati, misyonerlik (aşırılıkçı dini anlayışı yaymaya yönelik) faaliyeti yürütmekle suçladığı da ifade edildi. Ayrıca Kazakistan devletinin, söz konusu mahkeme kararıyla, dini yapıların gizli örgütlenme faaliyetlerine karşı tavrının nasıl olacağını da ortaya koyduğuna işaret edildi.

Çok sayıda mevzuat ihlali

Kapatılan yurtlar ve okullar arasında Ana Amanaty Yatılı Kız Okulu, Amanat Yetimhanesi ve Yatılı Okulu, Almaly Yetimhanesi ve Yatılı Okulu, Sauran İslam Kültür Merkezi başta olmak üzere çok sayıda kurum bulunuyor. Yurtlarda yaklaşık 3 bin çocuğun kaldığı belirtiliyor.

Kurumlarda göç, çalışma, toprak, çevre ve barınma gibi çocukların yaşamı ve sağlığını doğrudan etkileyecek konularda mevzuat ihlali yapıldığı kaydedildi. Yurtlarda mimari, kentsel planlama ve inşaat faaliyetleri, yangın güvenliği gereklilikleri, sıhhi standartlar, dini, mali ve ekonomik faaliyet alanında da ihlallerin tespit edildiği belirtildi.

Kurumların eğitim ve öğretim ruhsatının olmadığı vurgulanırken yurtların, çocukların barınma ve tıbbi bakım ihtiyaçlarını karşılamadığı da öğrenildi.

‘Hükümet emri ile yapıldı’

Delovaya Nedelya sitesindeki haberde, Kazakistan Cumhuriyeti Müslümanları Ruhani İdaresinin cemaate ait Zhibek Zholy Derneği ile olan mutabakatı, tek taraflı olarak feshettiği bildirildi. Haberde, yurtlarda kalan bir çocuğun intihara teşebbüs ettiği, sosyal, ırksal ve dini nefreti tahrik ettiği gerekçesiyle cemaat yöneticilerine karşı ceza davası açıldığı kaydedildi.

Mahkeme kararında sanıklar hakkında “dini aşırılıkçı” olarak bahsedildiği de aktarıldı.

Haberde, geçen yıl savcılığın davayı “hükümet emri” ile başlattığı bilgisi yer aldı.

‘Misyonerlik faaliyeti yaptılar’

Savcılığın soruşturmasının ardından Kazakistan Cumhuriyeti Müslümanları Ruhani İdaresinin 26 Ocak’ta dernekle bağını koparttığı belirtildi. Ruhani İdare, 2 Şubat’ta yaptığı açıklamada da dernek üyelerinin ülkede misyonerlik faaliyetleri yürüttüğünü ve yasayı ihlal ettiğini söyledi.

Ayrıca yurtlarda dernek yöneticilerinin, öğrencileri ibadet etmeye zorladığı ifade edilirken yurtlarda aşırılıkçı dini literatür ve eğitim materyalleri bulunduğuna da işaret dildi.

İlk yurt 1992’de açıldı

Haberde cemaatin Kazakistan’daki ilk yurdunun 1992 yılında Akmola bölgesinde açıldığı kaydedildi. Özel fonlarla beslenen cemaat kurumlarının bu fonları gizlemeye çalıştığı da eklendi.

Kazakistan devletinin cemaat kurumlarının 20 yıl boyunca yeterince denetlemediği belirtilen haberde, Süleymancıların ülke genelinde yayıldığı vurgulandı.

Bu sürede yaklaşık 100 yurt açan cemaatin bölgede DEAŞ’la bağlantısının olduğu da ileri sürüldü.

Yurtlarda eğitim gören gençlerin, “temel eğitimi” tamamladıktan sonra ileri eğitim için Türkiye’ye gönderildiği tespit edildi. Haberde bazı Kazak gençlerin, cihad vaadiyle selefi yapılar tarafından önce Türkiye’ye, sonra da Suriye’ye gönderildiğine dikkat çekildi.

Tartışma