Kendisi eksen olan ülke: Türkiye
Türkiye, Libya’dan Karabağ’a varana kadar birçok noktada çok başarılı hamleler yaptı, yapmaya da devam ediyor. Batılı efendilerinin kapısında ‘Türkiye maalesef Azerbaycan’a silah veriyor’ diyenleri dinleseydik ne Kafkasya’da işgali bitirebilir ne Trablusgarp Hükümetini ayakta tutabilirdik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önce İspanya’daki ziyaretleri arkasından G7 zirvesine katılması aynı esnada da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyareti sonrası Rusya lideri Putin ile olan temasları ‘Türkiye eksen kayması yaşıyor’ diyerek telaşla Batı’nın kapısında koşuşturanları sanırım fena halde yoruyor.
Önce olan bitene bir göz atalım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-İspanya 8. Hükümetler Arası Zirvesi kapsamında bulunduğu İspanya'da İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile bir araya geldi. Sanchez, insanlığın kanayan yarası Gazze konusunda ortaya koyduğu vicdani tavır ve Filistin’in İspanya tarafından devlet olarak tanınma süreçlerinde oynadığı etkin rol ile tanınıyor. Bu yüzden Erdoğan İspanya Başbakanı Sanchez’e yapılan basın açıklamasında çok içten kelimeler ile teşekkür etti.
İspanya, Erdoğan’ın ziyaretini önemsiyor
Oturduğunuz odadaki klavyeden yazılar yazıp ülkenin nasıl kurtulacağını vaaz ettiğinizde elbette dünyayı okumaktan mahrum kalıyorsunuz lakin siz bu lakırdıları beyhude bir eda ile ederken Türkiye, Libya’dan Karabağ’a varana kadar birçok noktada çok başarılı hamleler yaptı, yapmaya da devam ediyor.
Bu esnada Batılı efendilerinin kapısında ‘Türkiye maalesef Azerbaycan’a silah veriyor’ diyenleri ya da ‘Libya’da illa bir taraf tutacaksak seküler olan Hafter’in tarafını tutmalıyız çünkü tüm Batı Hafter’in arkasında’ diyenleri dinleseydik ne Kafkasya’da işgali bitirebilir ne de Türkiye ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasını imzalamış Trablusgarp Hükümetini ayakta tutabilirdik.
İşte Türkiye’nin bu hamleleri şimdi meyvelerini her noktada veriyor, vermeye de devam edecek.
İspanya basını Türkiye’nin Doğu Avrupa ve Afrika’daki güçlü nüfusuna işaret ederek İspanya’nın bu bölgeler ile olan ilişkilerinde Türkiye ile birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Keza El Pais gazetesinin de gündeminde İspanya-Türkiye ekonomik ilişkileri yer alırken, Madrid merkezli 20 Minutos medyası da Erdoğan’ın İspanya ziyaretinin Madrid açısından özel bir öneme haiz olduğunu yazdı.
İlişkilerin boyutunu Gazze ile sınırlandırmamak lazım.
İspanya ziyaretinde Gazze’de devam eden soykırım konusu çok önemli bir konu olarak yer almasına rağmen iki ülke arasında toplam 11 anlaşma akdedildi.
19,2 milyar avroyu bulan ticaret hacminde önümüzdeki beş yıl için yeni hedef 25 milyar dolar olarak belirlendi. Bu Avrupa ile yapılan ticarette son derece önemli bir rakam.
İspanya ise 740 firmasıyla Türkiye’de en çok yatırım yapan altıncı büyük Avrupa ülkesi.
Savunma sanayii alanında yeni birliktelikler
Malumunuz TCG Anadolu’nun envantere alınması esnasında Türkiye ile İspanya birlikte bir üretim modelini benimsemişlerdi. İspanyol Juan Carlos ile TCG Anadolu denizcilik tabiri ile belirtmek gerekirse kız kardeş olarak birlikte imal edilmiş gemiler. Türkiye şimdi bu alandaki iş birliğini daha üst noktalara çıkartarak insansız denizaltı dahil birçok noktada İspanya ile birlikte çalışmak istiyor.
Peki bunlar nasıl mümkün olacak?
Nasıl Türkiye’nin coğrafyada büyük bir kararlılık ile attığı adımlar birçok devleti sizinle birlikte ortak adımlar atmaya teşvik ediyorsa savunma sanayii de bu şekilde.
Savunma sanayiinde alınan mesafeler olmasa, İspanya’nın Türkiye ile birlikte ortak proje geliştirmesinden daha çok Türkiye’nin İspanya’dan ne tedarik edeceğini konuşuyor olurduk. Siz gücünüzü her alanda tahkim etmeye devam ettikçe sizinle yol yürümek isteyen ülkelerin de sayısı artacaktır.
İspanya’dan G7 Zirvesi için İtalya’ya
Erdoğan İspanya’daki yoğun programın arkasından dünyanın en büyük ekonomilerinin buluşacağı G7 Zirvesi için İtalya’ya geçti. Her ne kadar alicenap Türk medyası hala G7 ülkeleri için dünyanın en büyük yedi ekonomisi deseler de durum böyle değil.
Bu yedi ülke arasında Çin ve Hindistan bulunmamakta, buradaki G rumuzu bir gruba tekabül ettiği için G ile ifade edilmiştir. Yoksa dünyanın en büyük yedi ekonomisinin içinde Çin ve Hindistan da mevcut.
Erdoğan 15 yıl aradan sonra G7 ülke liderleri ile bu şekilde tertip edilmiş bir zirvede buluşmuş olacak.
Zirveye ABD, Japonya, Kanada, Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere liderlerinin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen katılıyor. İtalya'nın daveti üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı zirvede Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus ile Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Arjantin, Brezilya, Hindistan, Ürdün, Kenya, Moritanya, Tunus'un devlet ve hükümet başkanları da yer alacak.
Erdoğan'ın konuşmasında öncelikli olarak Gazze'ye yer vermesi bekleniyor. Zirvede Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması adına Türkiye'nin yürüttüğü diplomasiyi ve yapılan insani yardımları anlatacak olan Erdoğan İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliama dikkat çekecek ve G7 liderlerine çağrıda bulunacak.
Bunun dışında Ukrayna sahasında yaşananların da ele alınacağı G7 Liderler zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan sahada barışın acil sağlanmasının Batı açısından önemine dikkat çekecektir zira Ukrayna sahasından gelen haberler Ukrayna cephesinin çökme ihtimaline de işaret etmekte.
Aslında böyle bir durumun başta Avrupa olmak üzere dünya için ne anlama geleceğini iyi okumak gerekir. Eğer Türkiye’nin Dolmabahçe görüşmelerinde elde ettiği diplomatik başarı iyi değerlendirilseydi şimdi çoktan farklı konuları konuşuyor olacaktık lakin amaç barış değil de Rusya’nın Ukrayna halkının kanı ile yıpratılması olduğu için maalesef bir sonuç alınamadı.
Tüm bu ziyaret trafiği önümüzdeki günlerde de artarak devam edecek bizlerde GDH için bu ziyaretleri sizler için kaleme almaya devam edeceğiz.