gdh'de ara...

Lowy Institute for International Policy: Avrupa Siyasi Topluluğu hayata geçirilebilecek mi?

Avrupa Siyasi Topluluğu üç aşamalı bir yapı üzerine şekillendirilmek isteniyor. Peki topluluk, Türkiye gibi bloğa üyelik için çok uzun süredir bekleyen ülkeleri kucaklayabilecek mi?

1. resim

Yaklaşık 50 ülkeden oluşan yeni Avrupa Siyasi Topluluğu üçüncü kez toplandı. Grup 2022'de kurulduğundan bu yana medyanın büyük ilgisini çekmiş olsa da temel amacı etrafındaki tartışmalar ancak son haftalarda canlandı.

Organın yetkileri, İspanya'da bir araya gelen 47 lider tarafından kesinleştirilmeyecek olsa da, Fransız-Alman çalışma grubu Genel İşler Konseyi tarafından tartışmaya yeni bir gerilim getirildi.

Konsey Eylül ayında yayınladığı etki raporunda, zaten kalabalık olan kurumsal yapıda "Büyük Avrupa"nın yeni bir siyasi mimariye ihtiyacı olduğunu belirtti.

Konsey tarafından üç aşamalı bir yapı önerildi.

Birincisi, Almanya ve Fransa gibi entegrasyon konusunda daha ileri ve daha hızlı gitmeye hazır AB devletlerinden oluşan bir iç çekirdek ya da "istekliler koalisyonu" oluşturulması.

İkincisi, AB'nin geri kalan 27 üye ülkesindan oluşan yapının merkezi olarak devam etmesi.

Üçüncüsü ise; “Büyük Avrupa'nın” dördüncü bir dış halkası olarak; İngiltere ve Brüksel tarafından AB üyeliğine aday veya potansiyel aday olarak tanımlanan ülkelerden oluşan yapı.

Yani; Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından AB'ye katılmak için başvuran Gürcistan, Moldova, Ukrayna, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye; ve ayrıca San Marino, Andorra ve Monako bu dış halkada yer alması.

Eski bir AB ülkesi İngiltere, Ukrayna ve Türkiye gibi gelecekteki potansiyel AB ülkeleri ve Ermenistan gibi AB'ye hiçbir zaman katılmayacak devletlerden oluşan bu dış halkanın son derece çeşitli yapısı göz önüne alındığında, bu projenin geniş bir yapılanmayı başarabilip başaramayacağı belirsiz.

Avrupa Siyasi Topluluğu liderlerinin karşı karşıya olduğu en önemli soru, Türkiye ile Yunanistan ve Ermenistan ile Azerbaycan gibi bazı üyelerin iki taraflı düşmanlar olduğu göz önüne alındığında, böylesine geniş bir grubun, güvenlik gibi "zor" konular bir yana, enerji ve iklim gibi "yumuşak" konularda bile ekonomik ve siyasi olarak en iyi şekilde nasıl birlikte çalışabileceğidir.

Ayrıca bunun herhangi bir merkezi sekretarya ya da daimi personel ya da büyük mali kaynaklar olmadan yapılması gerekiyor. Organın tek açık ve resmi amacı, G7 veya G20'ye benzer şekilde siyasi ve stratejik tartışmalar için bir forum görevi görmektir.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi liderler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı da dahil olmak üzere diğer örgütlere üyeliği önemli zorluklara yol açan Rusya'nın dışlanması nedeniyle Avrupa Siyasi Topluluğu'nun bu tür ortak Avrupa meseleleriyle başa çıkmada etkili olabileceğini umuyor.

AB'nin 27 ülkesinin birçoğu için bir diğer kilit amaç da, Türkiye gibi bazıları bloğa üyelik için çok uzun süredir sabırsızlanan katılım ülkelerini daha fazla kucaklamak.

Dolayısıyla Avrupa Siyasi Topluluğu, daha büyük bir AB için potansiyel bir köprü ve daha kalıcı bir kıtasal entegrasyon için bir çerçeve görevi görebilir ve katılımcı devletler ile AB arasında enerji ve savunma gibi alanlarda bir uzlaşı oluşturabilir.Bunu yaparken de Rusya ve Çin'in kıtada, özellikle de güney ve doğu sınırlarında nüfuz kazanma girişimlerine karşı koymaya çalışabilir.

Örneğin topluluk, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın "İngiltere-AB işbirliğinde yeni bir aşama" olarak adlandırdığı Brexit sonrası dönemde İngiltere'nin bazı AB üyesi ülkelerle ikili işbirliğini arttırmaya yönelik yeni anlaşmalara varması için yeni bir ortam yarattı.

İngiltere ayrıca Fransa, Belçika, Almanya ve Hollanda ile Manş Denizi'nden göçmen geçişlerine ilişkin görüşmelerin yapıldığı Calais Grubu'na da yeniden katıldı. Ayrıca Londra, sekiz AB üyesi ve Norveç'ten oluşan ve açık deniz yenilenebilir enerjisini geliştirmeyi amaçlayan Kuzey Denizi Enerji İşbirliği ile de işbirliğini yeniden başlattı.

Tüm bunlar birlikte ele alındığında, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun önümüzdeki yıllarda Avrupa'nın entegrasyon hikayesinde önemli bir an olma potansiyeline sahip olduğu giderek daha açık hale geliyor.

Tartışma