Macron emeklilik reformu zaferini kazanırken, Fransa'da siyasi kriz derinleşiyor
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, tartışmalı emeklilik reformunu Cumartesi günü imzalayarak, üç aydır süren protestolara ve sendikaların yasayı uygulamama yönündeki eylemlerine meydan okudu.
Emeklilik yaşını 62'den 64'e çıkarmayı öngören yasa tasarısı, Fransa Anayasa'sının 49. maddesinin 3. fıkrası devreye sokularak, mecliste oylama yapılmadan geçirilme kararı üzerine 16 Mart'ta başlayan kitlesel gösteriler artarak devam ediyor
Ülke genelinde 16 Mart'tan bu yana düzenlenen protestolarda 1000'den fazla kişi gözaltına alınmıştı.
Macron'un yasayı yürürlüğe koyma mücadelesi, yasadaki değişikliklere karşı yaygın bir toplumsal muhalefetle karşı karşıya kalması ve aynı zamanda kişisel popülaritesinin düşmesi nedeniyle, ikinci Macron döneminde en büyük iç sorununa dönüştü.
Dokuz üyeli Anayasa Konseyi, mevzuatın Fransız yasalarına uygun olduğunu söyleyerek, emeklilik yaşının 64'e çıkarılması ve tam emeklilik için gerekli çalışma süresinin uzatılması da dahil olmak üzere reformun temel hükümlerinin lehinde karar verdi.
Anketler, her üç Fransız'dan ikisinin iki yıl daha çalışmaya karşı olduğuna işaret etti. Bütün sektörleri kapsayan genel grev ve protesto dalgasının yayılması bekleniyor.
Başbakan Elisabeth Borne kararın ardından sosyal medya hesabında,
"Kazanan ya da kaybeden yok"
şeklinde paylaşım yaptı.
Anayasa konseyi, reformlarla ilgili referandum için ilk teklifi reddederken, önümüzdeki ay muhalefet partisinin ulusal oylama için başka bir önerisine karar verecek.
Siyasi analist Antoine Bristielle BBC'ye yaptığı açıklamada, Fransa'da son üç aydır devam eden protestoların yakın zamanda sona ereceğini düşünmediğini söyledi.
''Reformların geçeceğini ve Anayasa Mahkemesinin bunu önlemeyeceğini söyleyen birçok insan vardı, bu yüzden sürpriz değil" dedi, "ancak reforma hala %70'i karşı olan Fransız nüfusundan dolayı önümüzdeki saatlerde ve hafta sonunda ülkede çok sayıda isyan ve grev göreceğimizi düşünüyorum."
değerlendirmesinde bulundu.