Middle East Eye: İsrail, Filistinlilere karşı yapay zekayı nasıl test ediyor?
İsrail, yapay zekayı Filistin halkı üzerinde nasıl test ediyor? İşte İsrail'in; otonom teknolojiler, kameralar, dronlar ve Blue Wolf gibi yazılımlarla Filistin halkı üzerinde kurduğu korku düzeni!
İsrail ordusu geçen yıl, yapay zeka destekli silahları ve yapay zeka teknolojisini tüm askeri birimlerine entegre etmek için yeni bir strateji başlattı ve bunu, “en kapsamlı stratejik dönüşüm” olarak tanımladı.
İsrail Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail Ordusu'nun otonom savaş alanında “bir yapay zeka süper gücü" olma niyetinde olduğunu belirtti.
Emekli İsrail ordu generali Eyal Zamir, yıllık bir güvenlik forumu olan Herzliya Konferansı'nda yaptığı konuşmada;
"Yapay zekayı; savaş alanında ve savaşın çehresini değiştirme konusunda bir sonraki devrim olarak görenler var. Bu alandaki askeri uygulamalar, platformlarımızın sürüler halinde saldırmasını veya savaş sistemlerimizin bağımsız olarak çalışma yeteneklerinin artmasını sağlayacak. Ayrıca yapay zeka, muharebe alanında şimdiye kadar gördüğümüzden daha büyük bir ölçekte hızlı karar almamızı sağlayacak."
ifadelerini kullandı.
İsrail'in savunma sanayii, "otomatik hedef tanıma" özelliğine sahip "sağlam" ve "öldürücü" bir platform olarak tanımlanan "silahlı robotik araç" da dahil olmak üzere çok sayıda otonom askeri gemi ve araç üretiyor. Hatta; BlueWhale olarak adlandırılan otonom olarak "gizli istihbarat toplama" hedefi doğrultusunda denizaltı test denemeleri gerçekleştiriliyor.
İsrail sadece Filistin'e ait hedeflerini değil, dünyanın herhangi bir yerindeki düşman unsurları “kasıp kavurabilecek” kapasitede sürüler halinde “yaratıklar” yaratıyor.
İsrail ordu kaynakları tarafından verilen bilgilere göre; başka bir yeni İsrail yapay zeka teknolojisi olan Knowledge Well, yalnızca Filistin tarafından atılan roketleri izlemekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki saldırı yerlerini tahmin etmek için de kullanılabiliyor.
Bu tür sistemler, İsraillileri Filistin füzelerinde koruyabilirken, aynı zamanda İsrail ordusunun askeri ve sivil hedeflere karşı otonom saldırılar başlatan sanal bir ölüm makinesine dönüşmesine olanak sağlıyor.
Ara, bul ve yok et
Bu tür teknolojiler, yapay zekanın ne kadar yaygın ve müdahaleci hale geldiği konusunda dünyaya bir uyarı veriyor. Zira çok sayıda uzmana göre bir insanın bu tür silahları her zaman kontrol etmesi olası değil.
Yakın gelecek, çok az veya hiç insan müdahalesi olmadan, otonom olarak düşünebilen, yargılayabilen ve savaşabilen robotları içeriyor. Bunlar, "barut ve nükleer silahlardan sonra savaşta üçüncü devrim" olarak tanımlanıyor.
Burada en büyük tehlike ise; bu silahlar düşmanı bulup yok etmek için programlanmış olsalar da, düşmanın kim olduğunu kimin belirlediği ve savaş alanında ölüm kalım kararlarını kimin verdiğidir.
Savaşta insanların hatalar yaptığını zaten biliyoruz. Askeri programcılar da, silahlı robotların ne düşüneceklerini ve yapacaklarını şekillendirmedeki uzmanlıklarına rağmen, hata yapabilirler.
Zira yapay zeka algoritmaları, sayısız hayata mal olabilecek olan devasa bilinmeyenleri içeriyor.
Filistin, dünyanın en çok izlenen yerlerinden biridir. Bazıları uzaktan kumandalı robotik silahlarla donanmış İsrail muhafız kulelerinin gözden kaçırdığı Filistin topraklarında CCTV kameraları her yerde mevcuttur.
Diğer yandan göz yaşartıcı gaz atabilen ve doğrudan Filistinlilere yukarıdan ateş edebilen veya yerdeki İsrailli personel tarafından yönlendirilebilinen insansız hava araçları sürekli olarak Gazze semalarında faaliyet gösteriyor.
Gazze'deki bu sürekli gözetleme faaliyetleri, bölge sakinlerinde travma ve korku uyandırıyor.
Ayrıca İsrail'in artık her Filistinlinin fotoğrafını çekmeyi amaçlayan Blue Wolf gibi yüz tanıma uygulamaları kullanıyor ve bu görüntüler devasa bir veritabanında saklanıyor. Anyvision gibi şirketlerin çok sayıda kişiyi tanımlayabilen yazılımları, sosyal medya gönderileri de dahil olmak üzere kişisel bilgileri içeren sistemlerle entegre edilmiş durumda.
Korku, paranoya ve umutsuzluk duygusu aşılayan bir kontrol ağının amacı; eski İsrail genelkurmay başkanı Rafael Eitan'ın ifadeleri ile;
“Filistinlileri şişedeki ilaçlı hamamböcekleri gibi ortalıkta koşturmak."
Birçok uzman ve araştırmacı, yapay zekanın tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunuyor. Yapay zeka destekli askeri robotlar pek çok örnekten sadece biri ve İsrail bu tür gelişmelerin ön saflarında yer alıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü bu tür askeri teknolojinin yasaklanması çağrısında bulunarak şu uyarıda bulunuyor.
"Makineler insan hayatının değerini anlayamaz."
İsrail yapay zeka teknolojisi, en azından yaratıcılarının gözünde, İsraillilerin korunması ve savunulması için tasarlanmış olabilir. Ancak verdiği hasar, sonu gelmeyen bir şiddet döngüsünü körükleyebilir.
Otonom silahların yarattığı tehlikeleri aslında biliyoruz. Sıradan bir Afgan aile, 2021 yılında bir ABD insansız hava aracı saldırısında vahşice öldürüldü. Çünkü üyelerinden biri yanlışlıkla aranan bir terörist olarak tanımlandı. İsrail ordusunun da savaş alanı "hataları" olarak nitelendirdiği nedenlerle Filistinli sivilleri defalarca öldürdüğünü biliyoruz.
Bir savaş alanında savaşan insanlar bu kadar korkunç bir şekilde hata yapabiliyorsa, yapay zeka tarafından çalıştırılan silahların ve robotların daha iyi bir iş çıkarmasını nasıl bekleyebiliriz?
Bütün bu gerçekler; yapay zekanın askeri alanda yaratacağı yıkıcı etkileri ve İsrail'in bu tür ölümcül silahlar geliştirmedeki lider rolü hakkında bir alarm veriyor.