Middle East Eye: Netanyahu ve İsrail yönetiminin gerçek planı ne?

Netanyahu'nun kafasındakiler hayata geçirilirse, tüm dünyanın hayal ettiklerinden daha fazlası yaşanabilir. Peki Netanyahu ve İsrail yönetiminin aklında ne var? Gazze harekatı neden çok geç olmadan durdurulmalı?

1. resim

İngiltere merkezli Middle East Eye'de ciddi iddialar içeren çok dikkat çekici bir analiz yayınlandı.

İsrail ve Filistin arasından yaşanan sürecin arka planında, Netanyahu ve İsrail yönetiminin daha farklı hedefleri olduğu iddia edilen analizde, bu planların hayata geçirilmesi durumunda bölgeyi kökten değiştirecek sonuçlar yaşanacağı belirtildi.

Analizde ayrıca, Gazze'de yaşanan ve yüzlerce kişinin ölümüne neden olan sürecin, soykırım boyutuna ulaşabileceği ve bölgesel bir savaşa dönüşebileceği öngörüsünde bulunuldu.

İşte Middle East Eye'de yayınlanan analiz:

Hamas'ın Gazze'den kaçışının ilk anlarından itibaren İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu neredeyse tamamen dikkatlerden kaçan bir vaatte bulundu.

Netanyahu, Güney sınır kasabalarının belediye başkanlarına İsrail'in vereceği yanıtın "Orta Doğu'yu değiştireceğini" söyledi.

Netanyahu ulusa hitaben yaptığı konuşmada;

"Önümüzdeki günlerde düşmanlarımıza yapacaklarımız nesiller boyunca yankılanacak."

ifadelerini kullandı.

Peki Netanyahu ve İsrail yönetiminin aklında ne var?

İsrail'in uzun zamandır İran'ın nükleer tesislerine saldırmak istediğini neredeyse tüm dünya biliyor. Diğer yandan İsrail'in, çeşitli uzmanlar tarafından İran'ın “uçak gemileri” olarak tanımladığı Hizbullah ve Hamas'ı ortadan kaldırmak istediği de biliniyor.

Hamas'ın geçtiğimiz hafta Cumartesi günü gerçekleşen saldırısından bu yana, eski ABD Başkanı George W. Bush'un 11 Eylül saldırılarına verdiği tepkiyi yansıtan sözler kullanıldı. ABD eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney de 11 Eylül saldırısından önce, Afganistan'da El Kaide'nin peşine düşmek ve Irak'a daha büyük bir saldırı yapmayı planladıklarını belirtiyordu.

Netanyahu şu anda Gazze'ye karşı yürüttüğü kampanya için uluslararası toplumdan aldığı benzersiz desteği, Bush'un 2001'de yaptığı gibi çok daha büyük bir şey için kullanmayı mı düşünüyor?

Nitekim İsrail muhalefetinin lideri Benny Gantz da daha büyük bir projenin ipuçlarını verdi:

Gantz;

"Kazanacağız ve bölgedeki güvenlik ve stratejik gerçekliği değiştireceğiz."

ifadelerini kullandı.

İkinci Nakba

Gazze'yi yeniden işgal etmek ve Hamas'ı bitirmek, yüksek olasılıkla bölgenin stratejik gerçekliğini değiştirmeyecek. Gazze'yi yeniden işgal etmek için de aslında 360.000 askerlik bir orduya ihtiyaç bulunmuyor.

Zira; Hamas'ın en fazla 60.000 silahlı adamı var ve herhangi bir savaşta bunların ancak üçte biri kadarını organize bir şekilde kontrol edebilir.

Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 2006 yılında Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ı 11 gün boyunca bombaladıktan sonra İsrail'i ateşkes çağrılarını görmezden gelmeye çağırırken "farklı bir Ortadoğu "ya işaret etmişti.

Peki ya İsrail şu anda daha büyük bir girişim planlanıyorsa? Bu ne anlama gelir ve bir bütün olarak bölge için ne gibi riskler doğurur?

İlk ve en bariz cevap ikinci bir Nakba olayının ortaya çıkması, Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusunun büyük bir kısmının kitlesel olarak sınır dışı edilmesi ve büyük bir kısmının da öldürülmesi ile sonuçlanması olacaktır.

Ancak, Mısır'ın Gazze'den mülteci akınına izin vermek zorunda kalabileceği ihtimali, Mısır'ın en büyük dini kurumu olan El-Ezher El-Şerif tarafından da gündeme getirildi ve Filistinlilere yerlerinde kalmaları çağrısında bulunuldu.

Gazze'den en az bir milyon Filistinlinin Sina'ya gitmesi hiç abartısız bir tahmindir. Ancak böyle bir durum, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi liderliğinde on yıldır ekonomik gerileme yaşayan Mısır'ı uçurumun kenarına getirme potansiyeline sahip olabilir.

'Hayvanlarla savaşıyoruz”

Filistinlilerin kitlesel olarak sınır dışı edilmesinin, İsrail'in en uzun sınırına sahip olan Ürdün'deki Filistinliler ile Doğu Şeria'lılar arasındaki hassas dengeyi nasıl etkileyeceği konusunda da şüpheler var.

İkinci bir Nakba, İsrail'i tanıyan ilk iki Arap ülkesini varoluşsal bir krizle karşı karşıya bırakabilir ve bu da, rejimin kendi devletini kontrol etme kabiliyetini tehdit edebilir.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas'ı ve Hamas'a destek veren Filistinlileri "hayvanlar" olarak tanımladı.

Hemen ardından Knesset üyesi Revital Gotliv sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İsrail'i Gazze'ye nükleer bomba atmayı düşünmeye çağırdı.

Revital Gotliv;

"Sadece Orta Doğu'yu sarsacak bir patlama bu ülkenin onurunu, gücünü ve güvenliğini geri getirecektir! Kıyamet gününü yaşatmanın zamanı geldi."

ifadelerini kullandı.

Ardından eski bir general olan Giora Eiland, İsrail'in Gazze'de "eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket yaratması" gerektiğini söyledi ve yeni bir Nakba tehdidinde bulundu.

Giora Eiland da yaptığı açıklamada;

"Varoluşsal bir savaşın içindeyiz."

ifadelerini kullandı.

İsrail Kanal 13'e konuşan bir İsrail ordu yetkilisi Gazze'nin yerle bir edileceğini ve bir "çadır kente" dönüştürüleceğini söyledi.

İkinci Nakba başladı

Tüm bu açıklamaların ardından, Gazze'de neredeyse her gece bir katliam yaşanıyor. Gazze'deki Filistinlilere tüm bölgelerini boşaltmaları söylendi ve Gazze, sistematik olarak yerle bir ediliyor.

Tüm bunlar tasarlanarak gerçekleştiriliyor. Zira; Gazze şeridinde yaşayan iki milyondan fazla insanın elektriğinin, suyunun ve yiyeceğinin kesilmesi ve her gece bombardımanına maruz kalmalarının başka bir açıklaması olamaz.

Gazze'de bu tür bir soykırımdan korunabilecek hiçbir yer yok. On dört tıbbi tesis bombalandı. Cumartesi gününden bu yana 500 çocuk öldürüldü.

Dolayısıyla, eğer İsrail durdurulmazsa, Gazze'de 2014'teki kara harekatında olduğu gibi 2.251 erkek, kadın ve çocuk değil, on binlerce kişi ölecek.

Bu politikanın iki etkisi olabilir.

İsrail içinde 1948 Filistinlileri ile İsrailli Yahudiler arasında bir iç savaş başlatmak ve Hizbullah ve nihayetinde İran ile bölgesel bir savaşı tetiklemek. Bu Netanyahu'nun kafasında olan plan olabilir.

Zira; Hamas'ı ezmek Orta Doğu'yu değiştirmez ama Hizbullah ve İran'ı önümüzdeki on yıl boyunca İsrail'e karşı her şeyi denemeye hazır güçler olarak tanımlamak neredeyse kesinlikle değiştirir.

Filistinli savaşçılar bir şafak baskınıyla İsrail'in 1967'de üç Arap ordusunu altı günde yenmesinden bu yana sahip olduğu yenilmezlik efsanesini paramparça etti. 1973 Orta Doğu savaşı bile Hamas'ın yarattığı bu şoku yaratmamıştı.

Nitekim; İsrail şimdi bu savaşın varoluşsal olduğunu söylüyor.

Bölgesel savaş

İsrail'in bölgesel bir savaşı tetikleme ihtimali hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Tüm Arap başkentlerinde de bu duygular giderek yükseliyor.

İsrail'in karşı karşıya olduğu en donanımlı ve eğitimli silahlı grup olan Hizbullah'ın parmağı tetikte ve genel bir seferberlik başlattığına dair güvenilir raporlar var.

Eğer bir kara saldırısı başlarsa, ki bu çok yakında olabilir, Hizbullah için seçim ya İsrail'in Hamas'ın işini bitirmesini beklemek ve sonra da kendi başlarına kalacaklarını bilerek onlara saldırmak ya da Hamas'a ve Gazze'deki diğer silahlı gruplara katılarak her grubun savaş gücü olarak etkinliğini sürdürmesini sağlamak olacaktır.

Ortadoğu bugün, Bush ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in 2003 yılında Irak'ı işgal etmeyi planladıkları dönemle kıyaslanamayacak kadar zayıf.

Suriye, Irak, Yemen, Sudan ve Libya harabeye dönmüş durumda; Mısır, Ürdün ve Tunus ise iflas etmiş durumda. İstikrarsızlık, en misafirperver ev sahibi Türkiye'nin bile artık tersine çevirmeye çalıştığı, Akdeniz üzerinden büyük mülteci akınlarına neden oluyor.

Netanyahu'nun kafasındakiler hayata geçirilirse, tüm dünyanın hayal ettiklerinden daha fazlası yaşanabilir.

Ortadoğu'yu kökten değiştirebilecek bir plana dönüşen olası Gazze harekatı çok geç olmadan durdurulmalıdır.

Tartışma