Milli Takım ve bedhahlar

Spor dallarını dahi pay ettik kamplar arasında. Futbol Takımımız gerici, yobaz; Voleybol Milli Takımımız ilerici çağdaş aydınlanmacı oluvermiş. Elbette bu tasnifte dahili bedhahların mugalatasına ve insafına bırakacak değiliz milli takımlarımızı.

1. resim

Kayseri’de başlayan ve birkaç ile yayılan olaylarla ilgili analiz yapmaya niyetim yok. Zira Madımak hadisesinin 31. yıl dönümünde, 2 Temmuz’da, parayı verenin çaldığı düdük olmayı tercih edenlerin, vandallığı “haklı tepki” olarak lanse etmeleri, üzerine konuşacağımız bir olay olmadığını ispat ediyor.

6-7 Eylül olaylarının yasını tutup, 6-8 Ekim olaylarının faillerinin avukatlığını yapanlar; Solingen‘de evlatları yakılmış bu ülkeye ihanet ediyorlar. Provokasyon hakkında da uzun uzun konuşmanın alemi yoktur; provokatörler devlete hesap verir. Hepsi bu.

Bu hadisedeki tek haklı tepki, muz kabuğunu gördüğümüzde “yine düşecek miyiz?” diye endişe eden bizlerin; bu provokatörleri bu kadar semirten bir başıboşlukla muhatap oluyor oluşumuzadır. Yoksa her şey ortada: Esat yelkenleri indirmiş, Rusya bir başka paradigmaya dünden razı, Erdoğan bu duruma yeşil ışık yakmış; ezcümle Suriyelilerin vatanlarına dönüşü için hiç belirtmemiş bir umut belirmişken vuku bulan olaylar ‘kör kör gözüne parmağım’ demekte. Stajyer ırkçılarımız İsrail çıkarlarına hizmet ediyor. Bunun neyini analiz edelim?

Gelin biz sizlerle biraz maçtan konuşalım: spor dallarını dahi pay ettik kamplar arasında. Futbol Milli Takımımız gerici, yobaz; Bayan Voleybol Milli Takımımız ilerici çağdaş aydınlanmacı oluvermiş biz farkına varmadan.

Zaten futbol da ırgatların ve amelelerin sporudur değil mi? Kur’an kurslarında birleştirilmiş çoraplarla rahlelerden oluşan kaleye gol atmaya çalışan çocuklar voleybol konusunda pek de becerikli değildir. Her yeri ayrıştıranların hesabına göre hakça bir paylaşım bu.

Velakin kızlarımızın da oğlanlarımızın da göğüslerinde aynı Ay Yıldız parıldıyor. Dünyanın en güzel bayrağı olduğunu hiç kimseyle tartışmayacağım bayrağımız ne zaman mahalleye göre anlam ifade eder oldu? Var mı bu sorunun bir cevabı.

Sanırım bunun da analizini yapmaya gerek yok. Zira bu da organik bir tasnif değil. Huzursuz ruhların, kendilerine yaranmak zorunda olduğunu zannettikleri kimselerden bekledikleri karşılığı alamadıklarında ortaya koydukları bir sanrı sadece. Elbette bu tasnifte de, benzer suni yarılmalarımızda olduğu gibi fonlanan, buna mukabil dağlarına hizmet eden dahili bedhahların rolü büyük. Bir de bunlar teşne olan, daimi müştekilerimiz.

Bunların mugalatasına ve insafına bırakacak değiliz milli takımlarımızı. Çocuklarımız bizim çocuklarımız, bayrağımızı taşıdıkları formamız bizim formamızdır. Çocuklarımızın bizlere en büyük hizmeti ise bu düdüklerin para vericilerinin milli takımlarını mağlup etmek, bu bahiste olsun bizleri harici bedhahlara karşı mutlu etmektir.

Dahili bedhahlar ise bu hadise inanın bizler kadar mutlu olmayacaklardır. Futbolcularımızın motivasyonunun da bu olduğuna en ufak şüphem yok. inanmayan Merih Demiral’ın gol sevincine baksın!

Tartışma