Mises Institute: Rusya-Ukrayna savaşında geride kalan bir yıl ve beklentiler

Analistler, araştırmacılar ve hatta CIA başkanı bile Vladimir Putin'in şu ana kadar savaş alanındaki başarısızlıklara rağmen Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı eninde sonunda kazanacağından emin olduğuna inanıyor.

Hatta uzmanlar, Moskova'nın en az birkaç yıl daha savaşmaya istekli olacağını düşünüyor.

Ukrayna'nın Batılı müttefikleri defalarca Kiev'i “ne kadar sürerse sürsün” destekleme sözü verdiler. Ancak bunu söylemesi yapmaktan kesinlikle daha kolay gibi görünüyor.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı birinci yılını doldururken, sayıları giderek artan bir grup gözlemci, Rusya liderlerinin ne olursa olsun savaşa devam edeceğinden şüphe etmiyor.

Şu anda Kremlin'in politikası, Ukrayna'nın enerji altyapısını hedef alarak ve iş gücünün mümkün olduğunca çoğunu yurtdışına çıkmaya zorlayarak Ukrayna'ya ekonomik zarar vermek üzerinedir.

Kremlin bu şekilde kendi siyasi talepleri için elverişli koşullar yaratmayı umuyor ve zamanla Ukraynalı politikacıların ve oligarkların bile ekonominin ne kadar zarar görebileceği ve müzakerelere girmenin mantıklı olup olmayacağı konusunda soruları olmasını bekliyor.

Diğer yandan uzmanlar; savaşı uzatmanın Rus seçmenlerin zihnindeki Rusya'nın kayıplarının yoğunluğunu azaltacağını ve muhtemelen savaş yanlısı “faşist-yurtsever” kesiminden yetkililere yöneltilen eleştirileri azaltmaya hizmet edeceğini belirtiyor.

Kiev'in Batılı müttefikleri neden tank göndermeye karar verdi?

Rusya'nın askeri yetenekleri göz önüne alındığında birkaç yıl daha savaşa devam edebileceğini düşünen uzmanlar, Rus ordusunun maddi sınırlamalarla karşı karşıya kalması için Batı'nın da savaşı uzatmak için adımlar atması gerektiğini belirtiyor.

Örneğin, Rusya'nın ilerleyen dönemde eğer İran ve Çin gibi ülkelerden destek alamazsa füzeler konusunda büyük bir çıkmaza gireceğini tahmin edebiliriz. Ancak bu argüman ancak Ukrayna tarafında neler olduğunu, hangi kaynaklara sahip olduklarını, silah ve personel konusunda ne durumda olduklarını bilmek ve desteklemekle mümkün olabilir.

Savaş alanındaki güç dengesinde rol oynaması muhtemel bir faktör, Ukrayna'ya modern Batı tanklarının tedarik edilmesidir. Ancak analistler, bu tankların mutlak belirleyici bir fark yaratmayacağını da ekliyor.

Uzmanlar, Ukrayna'nın ABD ve Almanya'dan almaya hazır olduğu M1 Abrams ve Leopard 2 tanklarının kesinlikle yararlı olacağını belirtse de, diğer yandan Polonya gibi diğer ülkelerin Ukrayna'ya gönderdiği yüzlerce Sovyet yapımı tankın yok edildiğini de belirtiyor.

Diğer yandan Ukrayna'ya Batı ülkeleri tarafından gönderilecek olan tankların çok büyük bir bölümünün depolardan çıkarılması, tekrar hizmete alınması ve onarılması gerekiyor. Ayrıca mürettebatın eğitilmesi ve yeterli cephane bulunması gerekiyor.

Bütün bunların tam olarak ne zaman gerçekleşeceği ve kısa vadede Ukrayna'ya ne kadar destek sağlayabileceği ise şu anda bir muaamma olarak kabul edilebilir.

Uzmanlara göre önümüzdeki aylarda Batılı ülkelerin Ukrayna'ya vermeyi kabul edeceği silah yelpazesinde yüksek olasılıkla büyük bir genişleme yaşanabilir. Ukrayna'nın Batılı müttefikleri tırmanma tehdidine daha az ikna oldukça, daha fazla silah göndermeye daha istekli hale geldi.

Örneğin, Mart ayında Ukrayna'ya aniden tanklar verilmiş olsaydı, Kremlin NATO güçlerinin Ukrayna'ya girmeye hazırlandığını düşünebilir ve nükleer silahlara başvurabilirdi. Bu nedenle Ukrayna'ya yavaş yavaş ve artan miktarlarda destek vermek Batı'nın bir politikası haline geldi.

Ukrayna NATO'ya katılmazsa, Rus saldırganlığı karşısında güvenliğini sağlamak için neredeyse tüm bütçesini ordusuna yatıran büyük bir ülke olacak. Eğer NATO'ya katılırsa bu defa ise ABD'nin şemsiyesi altında korunan bir ülke olacak. İki seçenek de Rusya'nın istemediği ama Batı'nın istediği seçenekler arasında yer alıyor.

Eğer Kremlin gerçekten de Batılı liderler arasında Ukrayna'nın dağılması konusunda bir algı oluşacağını bekliyorsa, bu konu Batı halklarının savaşla ilgili tutumlarına bağlı olacaktır. Ancak şu anda Batı halkları Rusya'nın cezalandırılması gerektiği fikrini taşıyorlar gibi görünüyorlar.

Diğer yandan Avrupa halkları, ekonomik sonuçlardan ve Rusya ile olası bir nükleer savaştan endişe ediyorlar.

Savaş ne kadar uzun sürecek bunu henüz kestirmek mümkün değil ama savaş alanında bir şeyler değişmezse, Avrupalı halklar uzun süreli bir savaşa karşı çıkmaya başlayabilir.