Moldova'da Dodon depremi
Moldova’nın 5’inci Cumhurbaşkanı, Sosyalistler Partisi fahri başkanı İgor Dodon, yolsuzluktan vatana ihanete kadar çok sayıda suçlama ile karşı karşıya. 50 savcı, şu anda ev hapsinde bulunan Dodon’a yönelik suçlamaları inceliyor.
Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarının eski Sovyet coğrafyası ülkelerindeki yansımaları sürüyor. Moskova’nın Ukrayna’dan sonraki potansiyel hedefleri arasında gösterilen Moldova’da son 10 gündür siyasetin gündemini eski Cumhurbaşkanı, Rusya yanlısı politikacı İgor Dodon’a yönelik operasyon haberleri oluşturuyor.
Moldova’nın 5’inci Cumhurbaşkanı, Sosyalistler Partisi fahri başkanı İgor Dodon, yolsuzluktan vatana ihanete kadar çok sayıda suçlama ile karşı karşıya. 50 savcı, şu anda ev hapsinde bulunan Dodon’a yönelik suçlamaları inceliyor. Ülkenin kolluk kuvvetleri tüm gücünü bu davaya yoğunlaştırmış durumda. İgor Dodon ve Kremlin, bu gözaltı kararı ve suçlamaların siyasi olduğunu öne sürüyor…
Dodon hakkında soruşturma 18 Mayıs’ta başlatıldı. 24 Mayıs’ta Moldova kolluk kuvvetleri eski Cumhurbaşkanının kendisine ve ebeveynlerine ait evlerde arama için düğmeye bastı. Dodon’a ve yakın çevresine ait olduğu bildirilen başka birkaç adreste daha arama yapıldı. Ülkenin üç önemli kurumu olan Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı, Yolsuzlukla Mücadele Merkezi ve Enformasyon ve Güvenlik Servisi tarafından gerçekleştirilen operasyonla Dodon ve evrakları saklamaya çalıştığı iddia edilen iki yakını gözaltına alındı. Eski Cumhurbaşkanı hakkında 72 saat gözaltı kararı çıkartıldı, ardından 30 gün tutuklama kararı ile mahkemeye sevk edildi. Ancak mahkeme, Dodon’un 30 gün ev hapsinde tutulmasına karar verdi. Savcılık, Dodon’un 24 Mayıs’ta yurtdışına çıkmaya hazırlandığını öne sürerek ev hapsi kararının tutuklama ile değiştirilmesini talep etti, ancak mahkeme kabul etmedi.
Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı, Dodon hakkında pasif yolsuzluk, suç örgütünden siyasi partiye finansman kabul etme, devlete ihanet, zimmete para geçirme gibi maddelerle soruşturma başlatıldığını duyurdu. Dodon’un 2019 senesinde Moldova Demokrat Partisi’nin ofisinde ülkenin en karanlık siyasilerinden Vladimir Plahotnyuk ve Sergey Yaralov ile görüşmesinin basına sızan görüntülerinin de soruşturmada delil olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Söz konusu görüntülerde Plahotnyuk’un Dodon’a bir poşet verdiği görülüyordu. O zaman o zarfta para olduğu iddiası Moldova basınında kendine yer bulmuş, ancak savcılık söz konusu görüntülerin rüşvet delili oluşturulmadığını belirterek soruşturma başlatmamıştı. Ancak şimdi söz konusu görüntüler yeniden gündeme geldi. Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı, Moldova Demokrat Partisi eski lideri Plahotnyuk ve danışmanı Sergey Yaralov’un da cezai sorumluluk altına alınması gerektiğini öne sürdü. Ancak iki isim de Moldova dışında olduğundan şimdilik bunun mümkün olmadığı, ilerleyen aşamada Plahotnyuk ve Yaralov’un da bulundukları ülkelerden geri istenebilecekleri kaydedildi.
Dodon cephesi ne diyor?
İgor Dodon, kendisi hakkında öne sürülen iddiaların siyasi olduğunu söyledi ve bunu ülkedeki durumla ilişkilendirdi
“İktidar ülkede ekonomik ve toplumsal durumu yönetemiyor. Her şey pahalanıyor, her şey dağılıyor, gençler gidiyor, iktidarın popülaritesi yine kayboluyor, dışarıdaki partnerler ise iktidardan ülkenin egemenliğini ve ekonomik güvenliğini de ilgilendiren ciddi tavizler talep ediyor. Vatandaşlar krizlerden bıkmış durumda, onlar ülkenin askeri çatışmanın bir parçası olmasını istemiyor ve bu anormal duruma son verilmesini istiyor. İktidar bütün bunlardan dikkati uzaklaştırmak için benimle ilgili bu iddiaları ortaya atıyor”.
Dodon, yurtdışına çıkmak için biletinin bulunduğunu doğruladı, ancak bu bileti soruşturma başlatıldığından iki gün önce aldığını belirtti:
“Ben kendim bunu savcıya söyledim, ancak o benim imajımı zedelemek için kullandı”.
Eski Cumhurbaşkanı, soruşturma üzerinde kontrolü Cumhurbaşkanı Maya Sandu’nun siparişi ile ABD Büyükelçiliğinin sağladığını ima etti:
“Bana karşı baskıların sadece iç siyasi çıkarlarla, muhalefetle mücadeleyle değil, hem de jeopolitik amaçlarla bağlantılı olduğunu düşünüyorum”.
Moldova’nın 5’inci cumhurbaşkanını 3 avukat savunuyor. Dodon’un avukatı ve eski danışmanı Maksim Lebedinskiy, eski Cumhurbaşkanına yönelik tüm iddiaların siyasi olduğunu, savcılığın açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını bildiriyor. Lebedinskiy’e göre, Dodon’a vatana ihanet suçlamasının yöneltilmesinin sebebi toplumu ajite etmek.
Dodon’un diğer avukatı, eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Nikolay Posturusu ise soruşturmayı yürüten ekibin başındaki savcı Yarmalyuk’un iktidardaki Eylem ve Dayanışma Partisi ile bağlantısının olduğunu öne sürdü. Posturusu, genç, deneyimsiz ve siyasi bağlantıları olan Yarmalyuk’un başka bir savcıyla değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Hükümet cephesi ne diyor?
Moldova hükümet temsilcileri ve kolluk kuvvetleri ise bu iddiaları reddediyor.
Dodon’un kendisine yönelik soruşturmadan dolayı suçladığı Cumhurbaşkanı Maya Sandu, eski Cumhurbaşkanının iddialarını reddetti. Sandu, Dodon hakkında soruşturma başlatıldığını doğum günü olan 24 Mayıs’ta ABD’nin Boston kentine yaptığı gayri resmi ziyaret sırasında basından öğrendiğini söyledi. Moldova Cumhurbaşkanı soruşturmayı yürüten savcıları tanımadığını, soruşturmanın içeriği ve ne ile sonuçlanacağı konusunda bilgi sahibi olmadığını iddia etti.
Başbakan Yardımcısı Andrey Spına, yaşananların adaleti sağlamaktan başka bir şey olmadığını bildirdi. Adalet Bakanı Sergey Litvinenko ise hiçbir siyasi amaç olmadığını, tamamen hukuki bir davanın söz konusu olduğunu söyledi. Litvinenko’ya göre, Dodon’a yönelik davanın hükümetin savcılıktan isteği üzerine gerçekleştiğine dair iddiaların amacı kolluk kuvvetlerine baskı yapmak. Başsavcı Vekili Dmitri Robu da savcıların kendi görevlerini yerine getirdiklerini, hukuk çerçevesini asla aşmadıklarını ve bu sürece her türlü müdahalenin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Siyasiler ne diyor?
Moldovalı muhalif yorumcular kolluk kuvvetlerinin eski Cumhurbaşkanı ile ilgili soruşturma konusunda mevcut Cumhurbaşkanına bilgi vermemesinin inandırıcı olmadığını bildiriyor.
Moldova Parlamentosu Başkan Yardımcısı, Rusya yanlısı Sosyalistler Partisi Genel Sekreteri Vlad Batrınç’a göre, Sandu’nun Dodon’un hapsedileceği ile ilgili bilgisinin olmaması mümkün değildi: “Kuşkusuz, bu konuda uzlaşma vardı ve Cumhurbaşkanı da bilgi sahibi idi. Bu, ona yapılmış bir doğum günü hediyesi idi ve elbette, önceden hazırlanmıştı. Sadece, habersiz olduğu görüntüsü oluşturulsun diye operasyon onun ülkede olmadığı zamana planlandı”.
Moldova’nın eski Cumhurbaşkanı, Komünist Partisi lideri Vladimir Voronin Dodon’u savunarak ülke iktidarını devlete ihanetle suçladı: “Romanya pasaportu taşıyan mevcut yöneticiler kendi “unionist” bakışlarını saklamaya bile çalışmıyorlar. Moldova ve Romanya parlamentolarının ve hükümetlerinin eşi görülmemiş sıklıktaki görüşmeleri, Moldova’nın yöneticilerinin olası referandumda Romanya ile birleşmeye oy vermeye hazır olduklarını açıkça söylemeleri ihanettir. Bükreş karşısındaki bu kölelik politikası vatana ihanet değil mi? “Milliyetçi idealler” uğruna olsa dahi, ülkenin bağımsızlığından vazgeçme düşüncesi ihanettir. Bu açıdan bugün ülkedeki iktidar partisinin yöneticilerinin yargılanması lazım. Ancak onlar bu suçlamayı devlet başkanı olduğu dönemde böyle düşüncesi olmayan Dodon’a yöneltiyorlar”.
Bağımsız yorumcular ne diyor?
Eski Cumhurbaşkanı İgor Dodon hakkındaki araştırmaları ile tanınan RİSE-Moldova Araştırmacı Gazetecilik Merkezi editörü Vladimir Thorik yaşananların sıradan olay olmadığını düşünüyor:
“İlk defa bir eski cumhurbaşkanı gözaltına alınıyor. Henüz suçlamaların içeriği belli değil. Ancak Moldova’da çeşitli ülkelerin istihbarat servislerinin çalıştığı sır değil. Fakat istihbarat kurumlarının ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyarak çalışması başka, ülkedeki siyasileri direkt kullanması başka bir şeydir. Dodon, bu anlamda ders kitaplarına konu olacak bir örnektir. Sadece – Rus küratörlerle konuşurken kendisini “Kremlinoviç” – yani “Kremlin’in oğlu” diye tanımlamasını hatırlatmak bile yeterli. Biz 2020 senesinde bu konuyu araştırmıştık. Bizi Dodon’un 2017 senesinde Cumhurbaşkanı olduğu dönemde kullandığı cep telefonunu getirdiler. Bu telefonda Cumhurbaşkanının “Kremlinoviç” takma adıyla yaptığı gizli yazışmalar vardı. O yazışmalardan Moldova Cumhurbaşkanının küratörünün Rusya’nın Dış İstihbarat albayı İgor Maslov olduğunu öğrenmiştik. Yani Dodon’un Rusya’ya hizmet ettiği sır değildi. Öte yandan, Dodon’un oligarklar tarafından finanse edildiğine ilişkin iddiaların da yaşam hakkı var. Hatta cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra bile Kremlin yanlısı güçler Dodon’un Moldova’da “Rus İş İttifakı” adlı sözde sivil toplum kuruluşu oluşturmasına destek verdiler. Ve bu ittifaka Rusya’dan, Rus işadamlarından paralar gelmeye devam etti”.
Thorik’e göre, Dodon’la ilgili skandal Rusya’nın Moldova’yı işgal etme tehdidinin ortaya çıkmasıyla ilgili olabilir:
“Ben şimdiye kadar Maya Sandu’nun ülkedeki Kremlin casus şebekesi ile sistemli mücadele niyetini görmedim. Bunu yapmak isteselerdi, Ukrayna’daki savaştan önce yaparlardı”…