Nükleer silahlanma tehdidi yeniden hortluyor
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) silahlanma, silahsızlanma ve uluslararası güvenliğin mevcut durumunu değerlendiren SIPRI Yıllığı 2022'nin bulgularını açıkladı.
Bulgulara göre 2021'de nükleer savaş başlığı sayısındaki ufak düşüşe rağmen, nükleer cephaneliklerin önümüzdeki on yılda artmasının bekleniyor. Nükleer cephaneliklerde soğuk savaş sonrası başlayan düşüş sona eriyor.
Nükleer silaha sahip dokuz devlet – Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) – nükleer cephaneliklerini modernize etmeye devam ediyor ve dünyadaki toplam nükleer silah sayısı Ocak 2021 ile Ocak 2022 arasında biraz azalsa da, nükleer silahların sayısı önümüzdeki on yılda artacağı öngörülüyor.
2022'nin başında tahmini 12705 savaş başlığından yaklaşık 9440'ı potansiyel kullanım için askeri stoklarda bulunuyor. Bunlardan tahmini olarak 3730 tanesi füze ve uçaklarla konuşlandırıldı ve neredeyse tamamı ABD ve Rusya'ya ait olan yaklaşık 2000 başlık yüksek operasyonel alarm durumunda tutuluyor.
Rusya ve ABD'nin toplam savaş başlığı stokları 2021'de düşmeye devam etse de, bunun nedeni eski savaş başlıklarının sökülmesiydi. İki ülkenin kullanılabilir askeri stoklarındaki savaş başlığı sayısı 2021'de nispeten sabit kaldı. Her iki ülkenin konuşlandırdığı stratejik nükleer kuvvetler, ikili nükleer silahların azaltılması anlaşması (2010 Stratejik Silahların Daha Fazla Azaltılması ve Sınırlandırılması için Önlemler Antlaşması) tarafından belirlenen sınırlar içindeydi. Ancak, anlaşma toplam stratejik olmayan nükleer savaş başlığı stoklarını sınırlamıyor.
Rusya ve ABD'nin nükleer cephaneleri, dünyadaki tüm nükleer silahların yüzde 90'ından fazlasına tekabül ediyor. Dünyadaki diğer yedi nükleer silahlı devlet ise, ya yeni silah sistemleri geliştiriyor, konuşlandırıyor ya da bunları yapma niyetlerini açıklıyor.
Çin, uydu görüntülerinin gösterdiği 300'den fazla yeni füze silosunun inşası ile birlikte büyük bir nükleer cephane genişletme çabası içinde. Çin'de Yeni mobil fırlatıcıların ve bir denizaltının teslim edilmesinin ardından 2021'de operasyonel güçlere birkaç ek nükleer savaş başlığının atandığı düşünülüyor.
Dünya nükleer kuvvetleri, Ocak 2022
Ülke | Konuşlandırılan başlıklar | Depolanan başlıklar | Toplam stok | Toplam Envanter 2022 | Toplam Envanter 2021 |
Amerika Birleşik Devletleri | 1 744 | 1 964 | 3 708 | 5 428 | 5 550 |
Rusya | 1 588 | 2 889 | 4 477 | 5 977 | 6 255 |
İngiltere | 120 | 60 | 180f | 225f | 225 |
Fransa | 280 | 10 | 290 | 290 | 290 |
Çin | 350 | 350g | 350g | 350 | |
Hindistan | 160 | 160 | 160 | 156 | |
Pakistan | 165 | 165 | 165 | 165 | |
İsrail | 90 | 90 | 90 | 90 | |
Kuzey Kore | .. | 20 | 20 | 20 | [40–50] |
Toplam | 3 732 | 5 708 | 9 440 | 12 705 | 13 080 |
Kaynak: SIPRI Yearbook 2022
İngiltere, 2021'de, onlarca yıllık kademeli silahsızlanma politikalarını tersine çevirerek toplam savaş başlığı stoku üst sınırını artırma kararını açıkladı. Çin ve Rusya'yı nükleer silahlarını gizlemekle eleştiren İngiltere, ayrıca ülkenin operasyonel nükleer silah stoku, konuşlandırılmış savaş başlıkları veya konuşlandırılmış füze rakamlarını artık kamuya açıklamayacağını duyurdu.
2021'in başlarında Fransa, üçüncü nesil nükleer enerjili balistik füze denizaltısı (SSBN) geliştirmek için resmi olarak bir program başlattı. Hindistan ve Pakistan nükleer cephaneliklerini genişletiyor gibi görünüyor ve her iki ülke de 2021'de yeni nesil nükleer dağıtım sistemlerine geçti ve bunları geliştirmeye devam etti. Nükleer silahlara sahip olduğunu kamuoyu önünde kabul etmeyen İsrail'in de nükleer cephaneliğini modernize ettiği düşünülüyor.
Kuzey Kore, askeri nükleer programına ulusal güvenlik stratejisinin merkezi bir unsuru olarak öncelik vermeye devam ediyor. Kuzey Kore, 2021 boyunca nükleer test patlaması veya uzun menzilli balistik füze testi yapmadı ancak, SIPRI ülkenin şu anda 20 savaş başlığı monte ettiğini ve toplam 45-55 savaş başlığı için yeterli bölünebilir malzemeye sahip olduğunu tahmin ediyor.
Nükleer diplomaside karışık sinyaller
Geçen yıl nükleer diplomaside birkaç dönüm noktası vardı. Bunlar arasında Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması'nın (TPNW) Ocak 2021'de yürürlüğe girmesi ve Dünyanın önde gelen iki nükleer gücü arasında kalan son karşılıklı silah kontrol anlaşması olan New START'ın beş yıllık uzatılması; ve ABD'nin İran Nükleer Anlaşmasına yeniden katılması ve İran'ın tekrardan anlaşmaya uymasına ilişkin müzakerelerin başlaması bunlardan bazılarıydı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin nükleer silahlı daimi üyeleri (P5) (Çin, Fransa, Rusya, Birleşik Krallık ve ABD), 3 Ocak 2022'de yayınladıkları ortak bir bildiride: “Nükleer bir savaşın kazananı olmayacağını ve böyle bir savaşın asla savaşılmaması gerektiğini” belirttiler. Ayrıca, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, silahsızlanma ve silahların kontrolü anlaşmaları ve taahhütlerinin yanı sıra 1968 Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması kapsamındaki yükümlülüklerine uyma ve nükleer silahların olmadığı bir dünya hedefini takip etme taahhütlerini yeniden teyit ettiler.
Bütün bu açıklamalara rağmen, tüm Güvenlik Konseyi daimi üyeleri nükleer cephaneliklerini genişletmeye veya modernize etmeye devam ediyor ve askeri stratejilerinde nükleer silahların önemini artırıyor gibi görünüyor. Rusya, Ukrayna'daki savaş bağlamında olası nükleer silah kullanımına ilişkin açık tehditlerde bile bulundu. İkili Rusya-ABD stratejik istikrar görüşmeleri savaş nedeniyle durdu ve diğer nükleer silahlı devletlerin hiçbiri silah kontrolü müzakereleri yürütmüyor. Ayrıca, İran Nükleer Anlaşması müzakereleri henüz bir sonuca varmadı.
SIPRI Direktörü Dan Smith'e göre, “Geçen yıl hem nükleer silahların kontrolünde hem de nükleer silahsızlanmada bazı önemli kazanımlar olmasına rağmen, nükleer silahların kullanılma riski, soğuk savaşın zirvesinden bu yana herhangi bir zamanda olduğundan daha yüksek görünüyor”.
ÖNERİLEN İÇERİK: Gizli Oda: Ukrayna Ordusuna mühimmatlar nasıl tedarik ediliyor?
* * *
Yazar: Sadık Can Gençer
KAYNAK: gdh.digital, SIPRI