Observer Research Foundation: Çin ve Arap Devletleri müttefiklik ilişkilerini derinleştiriyor!
Çin; GPS sistemi, savunma sanayi, digital para ve SWİFT sistemi gibi başlıklarda yeni alternatifler ortaya koyuyor. Çin nufuzunu genişletirken, Arap Devletleri ile de müttefiklik ilişkilerini de derinleştiriyor.
Hindistan merkezli düşünce kuruluşlarından Observer Research Foundation'da, son dönemde Çin ve Arap Devletleri arasında artan işbirliği ve müttefiklik ilişkilerinin ele alındığı bir analiz yayınlandı.
Çin'in ekonomiden uzay çalışmalarına, ticaretten savunma faaliyetlerine kadar çok sayıda başlıkta Arap Devletleri ile yakın ilişkiler kurmak için faaliyetler yürüttüğü belirtilen analizde, Çin'in ayrıca Gazze meselesinde de Arap Devletleri'nin anlayışını desteklediği belirtildi.
Analizde ayrıca Çin'in; ABD'nin dünyadaki etki alanını belirleyen finans sistemleri, GPS sistemi, savunma sanayi ürünleri ve SWİFT sistemi gibi başlıklarda da Arap Devletleri'ne alternatifler sunduğuna dikkat çekildi.
İşte Observer Research Foundation'da yayınlanan analiz:
Geçtiğimiz haftalarda Pekin'de düzenlenen Çin-Arap Ülkeleri İşbirliği Forumu'nun onuncu bakanlar konferansı, Çin'in ve Arap ülkelerinin ortak gündemlerinin arttığını ve tarafların daha yakın hale geldiğini ortaya koydu.
Toplantının, bölgedeki İsrail-Hamas çatışmasının ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in geleneksel olarak ABD'nin hakim olduğu bir coğrafyada nüfuzunu yayma hamlesinin hemen ardından gerçekleşmesi önemli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.
Çin'in Batı Asya'da, özellikle de Arap ülkelerinde kendi nüfuz alanını inşa etme hamlesi, zaman zaman stratejiden ziyade şans eseri olsa da, çeşitli başarılara sahne oldu.
Suudi Arabistan-İran normalleşmesinin 2023'te gerçekleşmesi için arabuluculuk yapması ve Filistin davasına verdiği kararlı ve sesli destek, İsrail ile ikili ilişkilerinde önemli bir kayba mal olsa da Çin'e olumlu bir ivme kazandırdı.
Çin lideri Xi toplantının açılışında yaptığı konuşmada Filistin meselesine değinerek;
"Savaş sonsuza kadar devam etmemeli ve adalet sonsuza kadar yok olmamalı. İki devletli çözüme bağlılıktan vazgeçilmemelidir.”
ifadelerini kullandı.
Ekim 2023'ten bu yana Çin Hamas'ı ismen kınamadı. Aslında Pekin, her ikisi de konuya tamamen farklı yaklaşan Filistinli gruplar olan Hamas ve El Fetih arasındaki görüşmelere ev sahipliği de yaptı.
Hatta Çinli akademisyen Yun Sun, Çin'in Hamas'ı gelecekte kurulacak bir Filistin devletinde meşru bir siyasi güç olarak göreceğini açıkladı.
Bu elbette İsrail'in Gazze savaşındaki askeri hedeflerine ters düşüyor. Zira; İsrail defalarca Hamas'ın tamamen yok edilmesinin ana hedefi olduğunu açıkladı.
Ancak tüm bu jeopolitiğin ötesinde, Çin'in öncelikli hedefi ekonomik ve bu toplantının ana hedefi de Çin ve Arap devletleri arasındaki ekonomik gelişmelerin artırılmasıydı.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi büyük petrol ihracatçıları, Çin ile ticaret ve yatırım alanlarını genişletmek istiyor, Çünkü her iki tarafta, birbirlerini gelecekteki hedefleri için kritik olarak görüyor.
Değişim rüzgarları esiyor
Örnek olarak Suudi Arabistan, 2030 Vizyonu çerçevesinde petrol satışına bağımlılığı azaltmayı, gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi, insan sermayesini geliştirmeyi ve sanayi alanındaki üretimini artırmayı hedefliyor.
Çin de bu hedefleri yakından takip ediyor ve Arap ülkeleri ile daha fazla işbirliği arayışında.
Xi, Zirve sırasında Arap ülkelerine 'beş önemli işbirliği çerçevesi' önerdi.
Çin, Arap ülkeleriyle birlikte yapay zeka, yeşil dönüşüm, tarım ve bilgi teknolojisi araştırmalarını sürdürmek için ortak tesisler kurma ve uzay çalışmaları hakkında atılımlar yapmak istiyor.
Ay'ın karanlık tarafına yaptığı son inişten güç alan Çin, bu ülkeler ile insanlı uzay görevlerinde işbirliği yapmayı ve Çin'in Amerikan Küresel Konumlandırma Sistemi'ne (GPS) alternatif olarak konumlandırdığı BeiDou uydu navigasyon sistemi için işbirliği yapmayı amaçlıyor.
Çin'in Arap ülkelerini desteklemek için özel kredi sözü verdiği bir diğer kilit işbirliği alanı ise finans ve yatırım.
Çin, bu ülkelerdeki finans kurumları ile daha yakın bir işbirliği istiyor ve bankaları, ticaret anlaşmalarında Çin Renminbi'sinin uluslararası kullanımını teşvik etmek için başlatılan Sınır Ötesi Bankalararası Ödeme Sistemi'ni (CIPS) yaymaya devam ediyor.
Çin, CIPS'i Batı finansal mimarisine bir alternatif olarak konumlandırdı ve bunu Arap Devletleri arasından da yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Çin ayrıca Çin Halk Bankası tarafından geliştirilen dijital para birimi konusunda da işbirliğini geliştirmek istiyor.
Güvenlik
Arap-Çin müzakerelerinde ön plana çıkan önemli bir husus da güvenlik konusu oldu.
Pekin, Arap ortaklarıyla savunma işbirliğine hevesli görünse de bir noktadan sonra stratejik bir çerçeve çizerek olaya sadece ticari olarak bakmaya çalışıyor.
Suudi Arabistan bugün Çin ile derin ekonomik ilişkilere sahip olsa da, ABD ile kapsamlı bir güvenlik ve savunma anlaşması, İsrail ile potansiyel bir normalleşme ve sivil bir nükleer bileşen peşinde.
Böyle bir anlaşmanın başarılı bir şekilde uygulanması, Suudi Arabistan'ı şu anda Japonya ve Güney Kore gibi ABD müttefiklerinin sahip olduğu benzer bir güvenlik garantisi şemsiyesi altına sokacak.
Böyle bir anlaşmanın gerçekleşmesi halinde ABD, Riyad'ı Çin'i savunma, yarı iletkenler ve en azından ileri teknolojilerin bir alt bölümü gibi bazı kritik sektörlerden uzak tutmaya zorlamak için bir miktar baskı gücüne sahip olacak.
Son olarak Çin, Gazze konusunda net bir tavır alarak Arap bakış açısına yakınlaşmak için mevcut fırsatı etkili bir şekilde kullanıyor.
Pekin, bölgedeki politikası uzun süredir “Arap pozisyonunu takip etmek' şeklinde kurguluyor ve büyük yol kat ettiği artık daha net görünüyor.