Ölen Wagner lideri Prigojin kimdir?
💢 30 yıllık imparatorluğun ve cezasızlığın verdiği güç sarhoşluğu, Prigojin'in sonunu getirdi.
💢 Putin, kendi elleriyle göklere çıkarttığı “Hırsız Jako”yu parçalarına ayırarak yere fırlatmayı tercih etti.
Daha 17 yaşında hırsızlık suçundan hapse girmemiş, 19 yaşında onlarca suçtan ceza yememiş ve uzunca bir süre cezaevlerinde vakit geçirmemiş olsaydı, muhtemelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in St. Petersburg’daki bütün tanıdıkları gibi o da devlet hiyerarşisinde resmi görev alacaktı.
Parayı ve iktidarı seviyordu. “Haydut Petersburg”un “mafyatik avlularında” büyüyen dostu ve patronu Putin gibi...
Adli sicil kaydı, devlet kademesinde resmen yer almasına engel olsa da 1990’lı yılların başlarından itibaren Petersburg mafyası aracılığıyla üst düzey bürokratlarla kurduğu ilişkiler, “para ve korku imparatorluğu” kariyerinde baş rolü oynadı.
1980’li yılların başlarında “Hırsız Jako” olarak girdiği cezaevinden 1990’lı yılların başlarında araba satıcısı olarak çıkan Yevgeni Prigojin, “Haydut Petesrburg”un “efsane” isimlerinden Mihail Mirilaşvili ile yatılı spor okulundan sınıf arkadaşı olan Boris Spektor aracılığıyla tanışmıştı.
Spektor ve Mirilaşvili, dönemin St. Petersburg mafyasından birkaç ortağıyla birlikte şehrin en büyük gazinolarının sahipleriydi. Aynı zamanda Spektor’un St. Petesburg’da marketler zinciri bulunuyordu ve Prigojin, cezaevinden çıktıktan bir süre sonra o zincirin yöneticilerinden olmuştu.
O dönem St. Petesburg’daki Yahudi toplumunun en tanınan isimlerinin yakınında yer almak “Hırsız Jako”nun baş döndüren para ve korku imparatorluğunun ilk basamağıydı.
Prigojin’in büyük ticarete atıldığı ilk işinin maddi ve politik sermayesini de Mirilaşvili ve Spektor sağlamıştı. 1995’te St. Petersburg’da açtığı “Staraya Tamojnya” restoranı, kısa süre sonra dönemin Belediye Başkanı Sobçak dahil, St. Petersburg elitlerinin uğrak yeri olmuştu. Putin de ilk kez o restorana Sobçak’ın yardımcısı olarak gitmişti...
Prigojin’in siyaset yolunu açan ise 1997’de nehrin üzerinde kurduğu yüzen New Island restoranıydı.
St.Petersburg’da zenginliğin simgesi haline gelen restoranda Putin, Devlet Başkanı sıfatıyla ilk olarak dönemin Japonya Başbakanı’nı ağırladı. O dönemde Putin’in idari işler müdürü olan Petersburglu Vladimir Kojin sayesinde Prigojin, Devlet Başkanı ile yakınlaşma fırsatı buldu.
Daha sonra New Island, Putin’in Jaque Shirac’tan George Bush’a kadar özel misafirlerini ağırladığı, kendi doğum günlerini kutladığı mekana dönüştü.
Bu davetlerde Putin ve misafirlerine hizmet eden Prigojin’in artık kendisine paranın yolunu açan Mirilaşvili ve Spektor’a ihtiyacı kalmamıştı.
Mirilaşvili, 2001’de adam öldürme ve hırsızlık suçuyla tutuklandı. 13 yıl hapis cezası alan eski “Petesrburg efsanesi”nin malvarlığının paylaşılması süreci başladı. Mirilaşvili’ye sadece Yahudi yemekleri veren bir restoran bırakıldı, geri kalan tüm mal varlığı aniden Prigojin’e geçti. Tabi kimse bunu sorgulayamadı; zira Prigojin artık “Putin’in Aşçısı”ydı...
2000’li yılların ortalarında Prigojin, para imparatorluğunun sınırlarını St. Petersburg’dan Moskova’ya doğru genişletmeye başladı. Kremlin’in tüm davetlerinde, kutlamalarda, yemin törenlerinde hizmet işi artık Aşçı’nın catering firmasına veriliyordu.
Prigojin’in kurduğu Konkord şirketi daha sonra Moskova ve St. Petesburg’daki tüm okulların yiyecek servisini üstlenmeye başladı. Buna paralel olarak St.Petesrbug’da inşaat işine girerek kentin en pahalı projelerini yapmaya başladı.
Ardından Prigojin’in Rusya Savunma Bakanlığı’na giden yolu açıldı. 2014-2015 yılları arasında Aşçı’nın kurduğu şirketler Savunma Bakanlığı’nın gıda, temizlik, giyim ihalelerinin büyük çoğunluğunu aldı. İhalelerin şartlarını yerine getirmediği, yolsuzluğun ayyuka çıktığı 2019 senesinde Sayıştay raporlarında yer aldı. Ancak o “Putin’in Aşçısı”ydı ve bu nedenle hakkındaki dosyalar sümenaltı edildi.
Prigojin’in ilk siyasi projesi ise 2010’lu yılların başlarında kurulan troll fabrikasıydı. O dönem Rusya iç politikasının en kritik ismi olan Devlet Başkanı Yardımcısı Vyaçeslav Volodin’in isteği üzerine önce Prigojin’in parasıyla mitinglere insanların parayla çıkartıldığını iddia eden “Protestoların Anatomisi” adlı film çekildi. Ardından 2013 senesinde St. Petersburg’da troll fabrikası kuruldu ve bu fabrika, Kremlin’in yalan propagandasının en önemli mekanizmalarından birine çevrildi. Fabrikanın faaliyeti ile ilgili raporlar direkt Volodin’e gidiyordu...
Daha sonra Ukrayna’nın işgalinin başladığı 2014 senesinde kurulmasına start verilen Wagner de “Aşçı”ya teslim edildi. Wagner, ilk başta Rusya Genelkurmay Başkanlığı tarafından kurulmuştu. Fakat troll fabrikasında başarılı oluğu için kanunlara aykırı olan bu paramiliter örgüt de Kremlin’in diğer kirli işleri gibi “Şef”e havale edildi.
Prigojin ilk başta buna çok gönüllü değildi. Ancak Putin’in emrini geri çeviremezdi. Sonra ise kendi ordusunun olması oldukça hoşuna gitti. Üstelik bu ordu, ona Afrika ülkelerinden Suriye’ye kadar oldukça geniş bir arazide ciddi paralar, altın madenlerine giden yollar, Rusya’da ise Savunma Bakanlığı’na meydan okuyacak etkinlik kazandıracak ve imparatorluğunun gücüne güç katacaktı...
Prigojin, Putin’in Aşçısı, kendi imparatorluğunun ise “Şef”i idi. Yanında çalışanlardan birisi daha sonra Prigojin’in çalışma sisteminin iki ana etkenini para ve korku olarak açıklayacaktı.
Ofis binasının bodrum katında “cezaevi” kuran “Şef”, kızdığı çalışanlarını cezalandırmak için öğretmen olarak adlandırdığı özel bir eleman bulunduruyordu. O eleman, bodrum katından “Şef”e işkence fotoğraflarını gönderiyor; Prigojin ise işkencenin devam edip etmeyeceğine karar veriyordu...
“Şef” restoranında da aynı kuralları uyguluyordu. 2004 senesinde 25 yaşındaki bir genci restoranda dövmüş, suya atarak boğmuştu... Bir süre sonra Prigojin, sadece kendisini kızdıranları değil, Putin aleyhinde konuşanları-yazanları da cezalandırmaya başladı.
2013 senesinde “Şef”in elemanları, Soçili blog yazarı Anton Grişenko’yu “Putin’le ilgili kötü şeyler yazdığı” için demir çubukla dövdü. 2016’da ise Pskov’da muhalif blog yazarı Sergey Tihonov’u enjeksiyonlarla zehirleyerek öldürdü. Aynı sene Prigojin’le ilgili araştırma yapan Navalni ekibinden hukukçu Lyubov Sobol’un eşi Sergey Mohov da “Aşçı”nın adamları tarafından enjeksiyonla zehirlendi ama ölmedi...
Prigojin, zehirleme işini çok sevmişti... 2017’de Wagner elemanlarına Suriye’de esir alınan DAEŞ militanları üzerinde de kimyasal zehir deneme görevi verdi. Ancak esirler kaçıp yerleri boş kalınca, bu deney Suriyeli paralı askerler üzerinde yapıldı. Bir kişi öldü, kalanları da zehirlendi...
Aynı yıl, Tihonov ve Mohov’u zehirleyen, Suriye’deki deneyi gerçekleştiren Oleg Simonov St. Petersburg’da öldu. Ancak “Aşçı”nın eski elemanları, Simonov’un Prigojin’in emirlerini eksik yerine getirdiği için öldürüldüğünü öne sürdü...
“Aşçı”nın cezalandırma yöntemi, sadece zehirleme değildi. 2017 yazında Suriye’nin Shair kentinde Wagner militanları silahsız bir Suriyeliyi balyozla öldürdükten sonra kafasını ve kolunu kesti, ardından cesedini yaktı. Ne ilginçtir ki, aynı balyoz; Ukrayna savaşında da Prigojin’in en çok övündüğü “sembol”lerden biriydi. Hatta “Aşçı”, balyozu Avrupa Parlamentosu’na da gönderdi...
Wagner’in Suriye’de ve Afrika’nın 13 ülkesinde yaptıklarını araştıran herkes Prigojin’in yöntemleriyle cezalandırıldı. 2017 senesinde aktivist Vladimir İvanyutenko, Wagner elemanları tarafından bıçaklandı. Ardından Prigojin’e suikast girişimi suçlamasıyla tutuklandı. 2018 senesinde Wagner’in faaliyetlerini araştırmak için Afrika’ya giden gazeteciler Orhan Cemal, Aleksandr Rastorguyev ve Kirill Radçenko ise öldürüldü...
Ukrayna’ya topyekün saldırının başlamasının ardından Prigojin yeniden sahneye çıktı. Rusya’nın savaşın ilk aylarında Ukrayna'da başarısızlığa uğramasının ardından ise Rusya dışında faaliyet gösteren muhalif basında Prigojin'in cezaevlerinde savaş için mahkum topladığını ve bu bağlamda mahkumları ikna etmek için konuşma yaptığını gösteren videolar yayınlandı.
Prigojin, ilk haftalarda bunu inkar etti, hatta söz konusu basın kuruluşlarını tehdit etti. Fakat Eylül 2022’de Rusya tarihinin en büyük suç örgütlerinden olan Wagner'in kurucusu olduğunu duyurdu.
Ardından Bahmut’u “kıyma makinesine” çevireceğini ilan etti ve gerçekten de Bahmut'ta binlerce Wagner militanını gözünü kırpmadan ölüme gönderdi. Fakat 2022’nin sonlarına doğru Prigojin ile Savunma Bakanlığı arasındaki savaş patlak verdi. Aslında bu, “Aşçı”nın Savunma Bakanlığı ile ilk kavgası değildi. Prigojin’e verilen sınırsız ihaleler ve paylaşılamayan paralar, kavganın en önemli sebebiydi.
Kavgayı düşmanlığa dönüştüren neden ise 2017 senesinde Suriye’nin antik Palmira kentinin talan edilmesinden sonra Moskova’ya götürülen definelere Savunma Bakanlığı’nın el koymasıydı. Eski çalışanları Prigojin’in Şoygu’yu asla affetmediğini; hatta 2021 senesinde kendisiyle görüşmek için görevlendirdiği generali bizzat dövdüğünü anlatıyordu...
Putin’in Savunma Bakanlığı ile Prigojin arasındaki savaşa uzun süre sessiz kalması, Aşçı’nın iştahını iyice kabartmıştı ve en sonunda bu iştah onu darbe yapmaya yönlendirdi. Putin’in stilini bilenler, aşçısını affetmeyeceğini daha darbe girişiminin sıcak anlarında söylediler. Ancak onun Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko ile birlikte sahnelediği son perdeyi okumak biraz zaman aldı.
Böylece 30 yıllık sınırsız imparatorluğun ve cezasızlığın verdiği güç sarhoşluğu Aşçı’nın sonunu getirdi...
Putin, kendi elleriyle göklere çıkarttığı “Hırsız Jako”yu parçalarına ayırarak yere fırlatmayı tercih etti...