Pakistan'da artan terörün gölgesinde seçim: Oy verme işlemleri duruyor
Pakistan'da siyasi karışıklık, ekonomik kriz ve artan terör eylemleri devam ederken, halk yeni Başbakan'ı seçmek için sandık başına gitti.
Pakistan'da seçim görevlilerine silahlı saldırıda bir polis öldü.
Ülkede 128 milyonu aşkın seçmen, ülkede 5 yıl yasama görevini yürütecek Pakistan Ulusal Meclisi (NA) ve eyalet meclislerinin seçimi için oy kullanmaya başladı.
336 sandalyeli yeni Ulusal Meclisin yanı sıra Pakistan Müslüman Birliği-Navaz (PML-N), Pakistan Halk Partisi (PPP) ve Pakistan Adalet Hareketi (Pakistan Tahrik-i-İnsaf - PTI) olmak üzere üç ana siyasi partinin yarıştığı dört idari yasama meclisi seçilecek.
Parlamentonun feshedildiği 9 Ağustos 2023'ten bu yana ülkeyi geçici bir hükümet yönetiyor.
Seçimlerin, ülkenin karşılaştığı iç ve dış zorlukların çözümü açısından önemli olduğu değerlendiriliyor.
Yerel saatle 08.00’de başlayan oy kullanma işlemi için yurttaşlar, ülke genelinde sandıklara gitmeye başladı.
Ülkenin Hayber Pahtunhva eyaletinde seçim görevlilerine yönelik silahlı saldırıda bir polis hayatını kaybetti.
Emniyet yetkilileri, Tank bölgesine bağlı Kot Azam ilçesinde kimliği bilinmeyen kişilerin, seçim görevlilerine silahlı saldırı düzenlediğini söyledi.
Öte yandan, yasaklı Pakistan Talibanı örgütünün saldırıları nedeniyle Afganistan'la gerilim tırmanırken, Hindistan'la ve İran'la gerginlikler ve ABD-Çin rekabetinin dengelenmesi gibi dış sorunlarla da karşı karşıya.
Seçimler, Pakistan'ın küresel pozisyonunun yanında bölgesel ve küresel güçlerle diplomatik ilişkileri açısından da önemli sonuçlar doğuracak.
Ancak seçimlerin bazı bölgelerde güvenlik nedeniyle ertelenebileceği yönündeki spekülasyonlar nedeniyle belirsizlik sürüyor.
Hapisteki İmran Han'ın etkisi
Seçimler, ülkenin siyasi ve ekonomik durumu açısından kritik görülüyor.
Ülke, hapisteki eski başbakan İmran Han'ın liderliğindeki önemli bir siyasi parti olan PTI'nın baskıyla karşı karşıya olduğu, kutuplaşmış bir siyasi ortamda sandık başına gidiyor.
Hükümeti Nisan 2022'de devrilen Han, bununla ilgili olarak Pakistan'ın güçlü ordusunu suçluyor.
Ordu 9 Mayıs 2023'te İmran Han'ın yolsuzluk davasında tutuklanmasının ardından ortaya çıkan iddialar ve şiddet olaylarının ardından, PTI'ya sert tepki gösterdi.
Han'ın destekçileri güvenlik personeliyle çatıştı ve askeri tesislere saldırdı.
Pek çok açıdan ülkenin en popüler siyasetçisi olmaya devam eden Han, seçimlerden sadece bir hafta önce iki ayrı davada 10 yıl 14 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Han, Ağustos ayından bu yana cezaevinde bulunuyor ve seçimlere katılması yasaklandı.
Partisinin seçim kampanyasını yürütmede engellerle karşılaştığı iddia ediliyor.
Buna karşılık, diğer partiler aktif olarak kampanya yürütüyor ve ittifaklar kurmaya çalışıyor.
Seçimlerin "adil ve özgür bir şekilde" düzenlenmesi ihtimalinin düşük olduğunu savunan ve seçimlerin meşruluğundan şüphe eden gözlemciler var.
Kasım 2023'te sürgünden ülkeye dönen PML-N lideri ve eski Başbakan Navaz Şerif'in genel olarak seçimi kazanacağı tahmin ediliyor ve ordunun desteğini aldığı iddia ediliyor.
Diğer yandan PML-N'nin kesin çoğunluğa ulaşamayabileceği ve koalisyon kurmak zorunda kalacağı tahminleri de yapılıyor.
Ekonomik ve siyasi kriz
Pakistan'daki süregelen siyasi kriz ekonomik krizi daha da kötüleştirdi.
Uzmanlar, seçimlerden sonra yetkinin seçilmiş hükümete sorunsuz bir şekilde devredilmesinin ekonomik istikrara yardımcı olabileceğini söylüyor.
Siyasi partiler de seçim programlarında ekonomiye vurgu yaparak enflasyonu düşürme vaadinde bulundular.
Diğer yandan seçimler yaklaşırken ülkede militan grupların saldırıları arttı.
Pakistan Talibanı (Tahrik-i Taliban Pakistan - TTP) seçimleri hedef almayacağını açıkladı.
Bir PTI mitingine ve bazı adaylara yönelik saldırıları başka gruplar üstlendi.
Yetkililer endişeleri göz ardı etse de saldırılar seçimlere ilişkin belirsizliği ve endişeleri artırdı.
Kazananı neler bekliyor?
Seçimler aynı zamanda Pakistan'ın, İsrail-Hamas ve Rusya-Ukrayna savaşlarının sürdüğü bir dönemde komşuları ve bölgesel güçlerle ilişkilerinin sınandığı bir dönemde yapılıyor.
Pakistan'ın saldırılarda artış yaşaması nedeniyle komşu Afganistan'la ilişkileri, mülteci sorunu, sınır anlaşmazlığı ve Kabil'in TTP'ye müdahale etmemesi nedeniyle gerildi.
Seçimlerle ilgili endişeler, Ocak ayında komşu İran'a yapılan misilleme füze saldırılarının ardından da su yüzüne çıktı.
Seçim kurulu Tahran'la yaşanan gerilimin seçimleri etkilemeyeceğini açıklarken, 27 Ocak'ta İran'da dokuz Pakistan vatandaşının öldürülmesi gerilimi daha da artırdı.
Hindistan'ın Ağustos 2019'da Cemmu ve Keşmir'in özel statüsünü kaldırmasından bu yana Pakistan'ın Hindistan'la ilişkileri de donma noktasına geldi.
Yarışan siyasi güçler arasında PML-N, Hindistan dahil diğer ülkelere "barış mesajı" gönderme sözü verdi.
Çin'in Güney Asya'daki nüfuzunu kontrol altına almayı amaçlayan Hindistan'ın ABD'ye yakınlığı, İslamabad'ı Pekin'e yaklaştırdı.
Çin, "her koşulda dostu" olduğu Pakistan'daki Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) projelerine milyonlarca dolar yatırım yaptı.
Seçimler öncesinde Pakistan da Çin'den 2 milyar dolarlık kredinin devredilmesini talep etti.
Ancak mevcut jeopolitik senaryoda Pakistan, ABD'nin Kabil'den ayrılması ve İmran Han'ın devrilmesinde ABD'nin parmağı olduğu ve ABD'nin yalanladığı iddialar nedeniyle stratejik ilişkilerinde gerileme yaşadığı "Washington'la ilişkilerini yeniden tanımlamak gibi kritik bir görevle" karşı karşıya.
İslamabad'ın, ekonomisi çökerken yeni bir IMF programı için Washington'un desteğine de ihtiyacı var.
Pakistan aynı zamanda Afganistan'daki duruma ilişkin endişelerini paylaşan ve indirimli ham petrol sağlayan Rusya ile de bağlarını güçlendiriyor.
Pakistan'da seçimleri kim kazanırsa kazansın önünde uzun bir yapılacaklar listesi olacak.