İran "Türkiye'nin Irak'tan aldığı petrole el koydu" iddiasının arka planı
İran, Türkiye’nin satın aldığı petrole değil, ABD'nin el koyduğu tankerine operasyon yaparak tankerini geri aldı.
İran donanması, 11 Ocak'ta ABD'nin yaptırımlar nedeniyle Mart 2023'te el koyduğu geminin Umman Denizi'nde düzenlenen operasyon neticesinde geri alındığını duyurdu. ABD, söz konusu geminin işletmesini Yunan denizcilik firması Empire Navigation'a vermişti. Empire Navigation ise geminin Süveyş Rajan olan adını St. Nicolas olarak değiştirdi.
"İran Türkiye'nin satın aldığı petrole el koydu" iddiası
Empire Navigation, Türkiye'de BOTAŞ'ın işbirliği yaptığı bir firma olduğu için İran'ın operasyonu sırasında da Türkiye'nin Irak'tan satın aldığı petrolü taşıyordu. Bu nedenle İran'ın operasyonu "İran Türkiye'nin satın aldığı petrole el koydu" şeklinde haberler yayınlandı. Ancak İran'ın eylemi, ABD'nin el koyduğu geminin geri alınmasından ibaret. Hedef, Türkiye'nin satın aldığı petrole el konulması değildi.
"Gemi ABD Adalet Bakanlığı'nın korumasındaydı"
İran'ın gemiye el koymasını POLITICO'ya yorumlayan ABD'nin eski BM Büyükelçisi Mark Vallace, mürettebatın can güvenliği konusunda kaygılı olduğunu dile getirdi.
Ayrıca Wallace, geminin ABD Adalet Bakanlığı'nın koruması altında olduğunu şu sözlerle dile getirdi:
Geminin İran kara sularına ulaşabilmesi için beş saat vardı ve ABD hiçbir şekilde aksiyona geçmedi. Görünüşe göre ABD ve müttefikleri, Bab el-Mandab Boğazı ve Hürmüz Boğazı'nda kontrolü tamamen kaybetti.
Kızıldeniz'de tırmanan gerilim
Husiler, uzun süredir İsrail'e giden gemilere saldırıyor. Husi Ensarullah Hareketi, İran destekli bir Şii milis grup olmasıyla ön plana çıkıyor. İran'ın donanmasıyla da Umman Denizi'nde operasyon düzenlemesi ise Kızıldeniz'de İran ve vekil unsurlarının Batılılara yönelik saldırılarının artacağı şeklinde yorumlandı.
Kızıldeniz'de gerilimi tırmandıran bir başka olay da 12 Ocak gününün ilk saatlerinde ABD ve İngiltere'nin Husilere ait hedefleri bombalaması oldu. İran'ın eylemlerinin bölgedeki tansiyonu artırdığı günümüzde, benzer olayların daha sık yaşanabileceği düşünülüyor.