RFE/RL: Rusya-Ukrayna savaşı Orta Asya'daki dengeleri nasıl değiştirdi?

Ukrayna savaşı; Orta Asya'da Rusya'ya yönelik algıları değiştirdi ve Çin ile Türkiye gibi güçler için açık kapılar yarattı. İşte 5 uluslararası uzmanın gözünden savaşın Orta Asya'ya etkisi ve yeni oluşan dengeler...

1. resim

ABD merkezli düşünce kuruluşu RFE/RL'de, ikinci yılını doldurmak üzere olan Rusya-Ukrayna savaşının Orta Asya ülkeleri üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Orta Asya'da Rusya'ya yönelik algıları değiştirdiği belirtilen analizde, yaşanan gelişmelerin Çin ile Türkiye gibi güçler için açık kapılar yarattığına dikkat çekildi.

Analizde ayrıca, bölgede konusunda uzman olan 5 farklı gazeteci ve akademisyen, Ukrayna'daki savaşın Orta Asya'yı nasıl değiştirdiğini değerlendirdi.

İşte RFE/RL'de yayınlanan analiz:

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı üçüncü yılına girerken, çatışmanın siyasi varsayımları ve ekonomileri altüst etmesi ve jeopolitik yeniden yapılanmaya kapı açması nedeniyle etkileri küresel oldu.

Rusya'nın işgalinin etkileri belki de hiçbir yerde, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'dan oluşan Orta Asya ülkelerinde olduğu kadar güçlü hissedilmedi.

Moskova uzun zamandır bölgenin önde gelen oyuncusuydu. Ancak savaş Orta Asya'da Rusya'ya yönelik algıları değiştirdi ve Çin ile Türkiye gibi güçler için açık kapılar yarattı.

Peki Orta Asya'da iki yıl süren önemli ekonomik, sosyal ve siyasi değişimlerin ardından sırada ne var?

Bölge hakkında uzman olan beş isim, Ukrayna'daki savaşın Orta Asya'yı nasıl değiştirdiğini değerlendirdi.

Rusya'nın etkisi

Carnegie Russia-Eurasia Center in Berlin -Temur Umarov

Savaşın başlamasının ve dünyadaki tepkilerin yükselmesinin ardından Orta Asya'da Rusya'nın tamamen sakıncalı bir ortak haline geleceğine ve onunla işbirliğinin imkansız olacağına dair yaygın bir inanç vardı.

Ancak Rusya'nın dünyadan izolasyonuna ve ekonomik zorluklarına rağmen, Rusya bölgeden tamamen soyutlanmadı.

Genel olarak ise Orta Asya'da Rusya'ya yönelik toplumsal bakış açısı değişmiştir. İnsanlar artık Rusya'yı farklı bir gözle algılamaktadır. Central Asian Barometer ve Demiscope gibi kuruluşlar tarafından yapılan anketler bu değişimi doğrulayarak, hem ülke yönetimlerinin hem de halklarının yeni bir onaylamama eğiliminde olduğunun altını çiziyor.

Ukrayna'daki savaş, kamuoyu duyarlılığının yeniden şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali küresel toplumun dikkatini Orta Asya'ya çekti ve bölge kendisini uluslararası spot ışıklarının altında buldu ve geleceğe baktığımızda, Orta Asya ülkeleri kritik bir gündemle karşı karşıya.

İlk olarak Orta Asya ülkeleri, Rusya'nın etkisinin azalmasının ardından uluslararası toplumla proaktif bir şekilde ilişki kurmalılar.

İkinci olarak, Rusya ve diğer küresel oyuncularla ilişkilerinde hassas bir denge kurmaları gerekiyor. Rusya'nın eylemlerine körü körüne destek verdikleri algısından kaçınırken aynı zamanda Moskova'dan gelen Rusya karşıtı olma suçlamalarından da kaçınmaları gerekiyor.

Bu dengenin sağlanması Orta Asya'nın gelecekteki istikrarı ve refahı için en önemli mesele olacak.

Diplomasi testi

RFE/RL Central Asia correspondent in Almaty - Chris Rickleton

Kazakistan'da, Rus güçlerinin Ukrayna şehirlerini bombalamaya başlamasından sadece haftalar önce, Kazak Cumhurbaşkanı Kasım Tokyaev rejimi, ülke içerisinde kargaşalar nedeni ile Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (CSTO) müdahalesine ihtiyaç duydu.

Savaşın arifesinde ise Kazakistan, Ukrayna'nın doğusundaki Rusya destekli ayrılıkçı oluşumları tanıma ihtimalini kesin bir dille reddederek Rusya'nın beklentileri boşa çıkardı.

Pek çok uzman, Tokaev'in müdahalesi için Putin'e borçlu olduğunu düşünürken Kazakistan'ın tarafsız duruşu Rusya dahil dünya kamuoyunu şaşırttı.

Çok sayıda uzman, iki ülkenin paylaştığı ve dünyanın en uzun kesintisiz kara sınırı olan 7.600 kilometrelik sınıra ve buradaki Rus kökenli halklara dikkat çekti. Ancak buna rağmen Tokaev, Moskova ve Astana arasındaki dengeleri istikrarlı tutmayı başardı.

Peki Kazakistan, Kazak siyasi yorumcuların deyimiyle "iki tabureye oturmayı" nasıl başardı?

Çin'in desteği yardımcı oldu.

Eylül 2022'de Çin lideri Xi Jinping, koronavirüsün başlamasından bu yana ilk yurtdışı ziyaretini Kazakistan'a yaptı. Xi Jinping Pekin'in "herhangi bir gücün Kazakistan'ın içişlerine karışmasına kategorik olarak karşı çıkacağına" dair kayda değer bir taahhütte bulundu. Ve bu açıklamanın ardından Rusya tarafından geken aşırı agresif sataşmalar bir nebze azaldı.

Kazak cumhurbaşkanı, Eylül ayında New York'taki BM Genel Kurulu'nun oturum aralarında ABD başkanı ile beş Orta Asyalı mevkidaşı arasında ilk kez yapılan toplantıda Joe Biden'ın yanında gururla yer aldı.

Beş lider ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz arasında aynı formatta yapılan görüşmelerin ardından Fransa lideri Emmanuel Macron Kazakistan ve Özbekistan'ı ziyaret etti.

Tokayev ayrıca Türkiye ile de ilişkilerini de artırarak, Orta Doğu'yla ilişkileri güçlendirmeyi de ihmal etmedi.

Kremlin için bu diplomatik manevralar can sıkıcı ve çelişkili yeni bir statükoyu temsil ediyor.

Yeni fırsatlardan yararlanma

Eurasian Studies at the University of Glasgow - Luca Anceschi

Orta Asya devletleri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin getirdiği çok daha kutuplaşmış jeopolitik ortamı başarıyla idare etmiş görünüyor.

Bölgenin kilit oyuncuları olan Kazakistan ve Özbekistan, Kremlin'e karşı hesaplanmış bir mesafe duruşu benimseyerek, devam eden işgale yönelik kayda değer bir eleştiride bulunmamalarına rağmen Rusya'nın destekçisi olarak görülmediler.

Savaşın ekonomik boyutlarına baktığımızda, Orta Asya'nın da işgalden bazı faydalar elde ettiğini görüyoruz.

Bölgenin en yoksul ekonomileri olan Kırgızistan ve Tacikistan için hayati önem taşıyan Rusya'dan gelen işçi dövizlerindeki artışlar, Rusya ile ikili ticaretteki artışlarla örtüştü ve bu süreçte bölgenin ekonomik büyüme beklentilerini artırdı.

Pek çok şey Batı'nın gelecekte nasıl tepki vereceğine ve bu elverişli koşulların orta vadede devam edip etmeyeceğine bağlı olacak. Örneğin yaptırımların delinmesine yönelik artan ilgi, Orta Asya'nın savaştan elde ettiği ekonomik kazanımları azaltabilirken, daha iddialı bir Batı, Kazakistan ve Özbekistan için bu orta zemini işgal etmeyi daha rahatsız edici hale getirebilir.

Çin, Rusya ve Orta Asya

London School of Economics and Political Science - Giulia Sciorati

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden iki yıl sonra, Çinli diplomatlar savaş hakkında daha tutarlı bir söylem geliştirmeye çalıştı ve bölgede bir denge unsuru olmayı başardı.

Geçtiğimiz yıl Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Ukraynalı mevkidaşı Kuleba ile bir araya geldi ve 2021'den beri boş olan Ukrayna'nın Pekin Büyükelçiliği'ne yeni bir isim atandı.

Özellikle, Temmuz 2023'te Ukrayna Ekonomi Bakan Yardımcısı Taras Kaçka Çin'i ziyaret ederek savaştan bu yana Ukraynalı bir yetkilinin ilk üst düzey ziyaretini gerçekleştirdi.

Pekin ve Moskova, Kremlin'in işgalinden kısa bir süre önce "sınırsız" bir ortaklık ilan etti ve Çin zaman zaman Rusya ile ilişkileri sözkonusu olduğunda, diğer çıkarlarına daha az öncelik verdi.

Pekin ayrıca savaşla ilgili küresel imajını yeniden şekillendirmeye çalışarak kendisini tarafsız bir arabulucu olarak konumlandırdı ve çatışmanın nasıl sona erdirileceğine dair kendi yol haritasını belirledi.

İleriye dönük olarak Orta Asya devletleri için kilit sorulardan biri, Çin ve Rusya'nın hangi noktaya kadar beraber hareket edebileceğidir.

Pekin ve Moskova her konuda aynı fikirde olmasalar da Afganistan, Gazze ve İran konusundaki örtüşen tutumlarının da gösterdiği gibi, bölge ve daha geniş komşuluk söz konusu olduğunda birçok kilit çıkarı paylaşıyorlar.

Avrasya açılımı

The London School of Economics and Political Science - Emil Avdaliani

Ukrayna'daki savaş Orta Asya devletlerini dış politikalarında daha cesur hale getirdi ve bölgenin küresel ticaret için bir koridor olarak önemini arttırdı.

Şubat 2022'den önce, hem Avrupa Birliği hem de Çin, Moskova'nın geniş demiryolu ağından ve yumuşak gümrük uygulamalarından yararlandıkları için Rusya üzerinden geçen kuzey ticaret yolunu yeterli buluyordu.

O dönemde Karadeniz'den Hazar'ı geçerek Orta Asya'ya uzanan Orta Koridor büyük ölçüde göz ardı edilmiş, büyük güçlerden çok az yatırım ya da ilgi görmüştü.Ancak Rusya'nın işgalinden bu yana bu durum değişti.

Batılı güçler artık; Çin, Türkiye ve güzergah üzerindeki daha küçük devletler ile koridoru genişletmek için çaba sarf ediyor.

Ukrayna'daki savaş; Orta Asya'da Rus hakimiyetini tamamen sona erdirmiş olmasa da, Orta Asya ülkeleri için ticaretten siyasete, ekonomiden kültürel ilişkilere kadar çok sayıda başlıkta yeni alternatifler yaratmayı başardı.

Kaynaklar

Tartışma