gdh'de ara...

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi: NATO bizim için tehdit

"Daily Sabah'ın Ukraynalı saygıdeğer meslektaşım Büyükelçi Vasyl Bodnar ile yaptığı son röportajı dikkate alarak ve gündeme getirdiği konuların önemini göz önünde bulundurarak, meşru cevap hakkımı kullanmanın adil olacağını düşünüyorum." diyen Büyükelçi Erkhov sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

1. resim
25.01.2022

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Alexei Erkhov Daily Sabah'a açıklamalarda bulunan Ukrayna Büyükelçisi Vasyl Bodnar'a cevap niteliğinde bir mektup gönderdi.

Mektubumu tam olarak yayınlayacağınızı düşünüyorum.

NATO ulusal güvenliğimize tehdit

Birincisi, meslektaşım ve tüm Batı propaganda makinesinin bu konuda yaptığı tüm gürültüye rağmen, şu anda olan şey çok saygı duyduğum Ukrayna ile ilgili değil. Rusya ve ulusal çıkarlarının yanında her şeyden önce güvenliği ile ilgili. Bodnar, bu krizin Rusya'nın NATO ve ABD arasındaki ilişkilerle ilgili olduğunu söyledi.

Nitekim doğu sınırlarımıza yakınlaşan NATO'nun ulusal güvenliğimiz için ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle NATO'nun Ukrayna dahil Rusya'ya yakın bölgelere gelişmiş taarruz silahları yerleştirmek de dahil olmak üzere giriştiği eylemleri kısıtlamasını talep ediyoruz. Rusya'nın kalbi Moskova'ya kuş uçuşu uzaklığı üç dakika olan Doğu Ukrayna'da seyir füzesi rampalarının olmasını istemiyoruz. Ve buna izin vermemeye kararlıyız.

Rusya'nın bu arzusu tuhaf ya da yasadışı mı? Sanmıyorum. Tarihten buna en güzel örnek; ABD Başkanı John F. Kennedy 1962'de Küba'da Sovyet nükleer tesislerinin kurulacağını öğrendiğinde, adayı denizden ablukaya alarak tepki gösterdi ve ABD Ordusunu harekete geçirdi. Ordu, Sovyet füzelerine ve hava kuvvetleri üslerine karşı önleyici bir saldırı için hazırlandı. Hiç kimse bunun için onu suçlamadı. Potansiyel bir düşman askerlerinin yakın varlığı, herhangi bir güç için varoluşsal bir tehdittir. Ukrayna'nın NATO'ya katılması, nereden bakarsan bak Rusya için eşit derece de tehdittir. Savaşta ve siyasette önemli olan niyetler veya boş beyanlar değil, gerçeklerdir.

NATO kime karşı savaşıyor?

İkincisi, “diğer ülkelerin egemenliğini sınırlandırmaya, iç ve dış politikalarını nasıl inşa etmeleri gerektiğini dikte etmeye çalışmak”? Kulağa asil ve hatta fazlasıyla acıklı geliyor. Ama üzücü bir gerçek var. Bir askeri ittifaka girdiğinizde, ister müttefik karargahı, ister harekat komutanlığı olsun, ulusal egemenliğinizin en azından bir kısmını kaçınılmaz olarak başkasına devredersiniz. Bir bloğa girmek isteyenler siyasi iradelerini ve askeri kapasitelerini başkasının görüş ve değerlendirmesine, hatta bazen Atlantik'in diğer kıyılarından gelen dikteye emanet etmek zorundadır.

Gerçekten, NATO iyi adamlar mı? Kötü adamlara karşı mı savaşıyorlar? Halkların iradesini, özgürlüklerini ve egemenliklerini asla bastırmazlar değil mi? Peki ya Afganistan'daki "Kararlı Destek Misyonu" gibi şanlı NATO eylemlerine ne demeli? Sırpların bombalanması ya da Libya'da şimdiye kadar hepimizin başını ağrıtan bir rejimi devirme operasyonu? Bu ülkelerin halklarının egemenliği paramparça olmadı mı? Bu insanlar kaba ve acımasız bir NATO emrine tabi değil miydi?

Biri bundan memnunsa, bırak olsun, bu onların hakkı. Ancak karar verecek olan ben olsaydım; Ülkemin bu tür duyguları besleyen, komşularına en gelişmiş taarruz silahlarını konuşlandırmaya çalışan, askeri ittifaka entegre olmaması için elimden geleni yapardım.

Neden kimse Ukrayna'nın elindeki Bayraktar İHA'larla ilgilenmiyor?

Üçüncüsü Donbass. Kiev rejiminin 2014'te orada kendi halkına karşı iç savaş başlatmasından bu yana gerçekten kanayan bir yara. Ukrayna'nın 2021'de 66 askerini kaybettiğini söylüyorsunuz. İçler acısı bir durum ama aynı dönemde Donbass halkının da yaşadığını lütfen unutmayın. 7'si sivil 77 kişiyi kaybetti. Çatışmanın başlangıcından bu yana Donbass'ta 91'i çocuk olmak üzere 5 bin 38 kişi öldürüldü.

Rusya'nın 100 binden fazla asker topladığını söylüyorsunuz. Neden dünyada kimse Donbass'ta ne kadar Ukrayna askeri bulunduğu, kaç tane son teknoloji Javelin tanksavar füzesi ve Bayraktar İnsansız Hava Aracı'nın konuşlandırıldığıyla ilgilenmiyor?

Son olarak, Daily Sabah okuyucuları, meşru kaygılarımızı göz önünde bulundurarak Rusya'nın adil ve hakkaniyetli bir anlaşmaya hazır olduğunu bilmelerini isterim. Böyle bir anlaşma yapmaktan mutluluk duyacağız. Batılı ortaklarımız bu anlaşmayı Ukraynalı kardeşlerimize kabul ettirirler ve artan korkularını, uzun süreden beri gelen komplekslerini yatıştırırsa çok mutlu oluruz.