Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: Yıllık 1 milyon araç ihraç ediyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Habertürk'te Serap Belet'in sorularını yanıtladı.

Kacır'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

"8 farklı şehirde, 8 farklı firmayla görüştük."

Aralık ayında Çin ziyaretimiz oldu. Bu ziyarette 8 farklı şehirde, 8 farklı firmayla görüşmeler yaptık. Otomotiv sektörü ve batarya ile görüşmeler yaptık. Net hedefimiz Çinli yatırımcıları Türkiye'ye davet etmekti. Türkiye'nin onlara sunacağı imkanları onlarla paylaştık. Sahip olduğumuz altyapıyı onlarla paylaşma imkanımız oldu. Türkiye 13 markanın üretim yaptığı bunların 8'inin küresel firmalar olduğu bir ülke. 35 milyar dolar sektör ihracına sahip olduğumuz çok kuvvetli bir altyapıya sahip. Bütün bu altyapı yatırımcıların yıldan yıla ölçek büyütmekte olduğu bizlerin de sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yatırımcı dostu olduğumuzu açık şekilde gösteriyor. Firmaların farklı seviyelerdeki yöneticileri dönem dönem Türkiye'ye geldiler. Onlara mihmandarlık ettik. Türkiye'nin avantajları dediğimizde en önemli avantajımız genç, nitelikli, iyi eğitim görmüş yüksek nitelikle iş gücümüz.

"Türkiye muazzam lojistik imkân sunuyor."

Yatırımcıları etkileyen en önemli unsur bu. Türkiye'de yatırım yapanlar kısa zaman içinde dünyadaki en verimli fabrikalarının Türkiye'de olduğunu bizzat kendileri ifade ediyor. Türkiye muazzam lojistik imkan sunuyor. Son 22 yılda yapılan altyapı yatırımları. Türkiye bir ihracat merkezi haline geldi. AB, Gümrük Birliği üyesi olarak Türkiye yatırımcılar için en doğru adres. Ölçek ekonomisini elde etmiş, yeni teknolojilere yatırım yapmış markalar, Çinli üreticiler arzu ediyorlar ki dünya pazarlarına erişsinler. Çok geniş pazarlara erişme olanağını Türkiye'de yatırım yapanlar elde etmiş olacaklar. Türkiye Gümrük Birliği'nin üyesi olarak Gümrük Birliği üyesi olan ülkelere ihracat yapabilen bir ülke.

"Yıllık 1 milyon araç ihraç ediyoruz."

Bütün bu hikayeyi Türkiye'nin geleceği adına önemsiyorum. İhracatımızın lokomotif sektörü otomotiv sanayini dönüştürecek adım atıyoruz. Yıllık 1 milyon araç ihraç ediyoruz. Dolaylı istihdamla birlikte 500 bine yaklaştığımızı ifade edebiliriz. Mutlaka dönüşümü yakalamak, özellikle elektrikli, hibrit araçlara dönük dönüşümü yakalamak bizim için öncelikli hedef. Bu yatırımla 150 bin araç yıllık hedefleniyor. Çin ziyaretimizde şunu önemsedik. Küresel düzeyde teknolojinin öncüsü olan markaları Türkiye'ye getirmek bizim için önemli. BYD dünyada 3 milyon 100 bin araç üretimi yapan marka olarak. Sadece yeni nesil otomobiller üreten marka olarak küresel lider. 700 binden fazla çalışanı olan 110 bin mühendisiyle her gün 32 patent geliştiren bir markadan bahsediyoruz.

"Türkiye aynı zamanda AR-GE ve inovasyon merkezi."

Bu markanın Türkiye'ye gelmesinin ekonomimize ve kalkınma yolculuğa katacağı faydaları görmüştüm. Apple'nin tabletlerinin yüzde 80'i BYD tarafından üretiliyor. Elektronik alanında kazandığı deneyim, otomotiv sektöründe elde ettiği başarıları birbirini besliyor. Böyle bir markanın Türkiye'de yatırım planı yapması, en az 5 bin kişiye doğrudan istihdam oluşmasını sağlayacak olması. Yatırımda yüksek yerli katma değer olan planı hazırlamış olmamız. Türkiye'ye yatırım yapanlar öncelikle Türkiye'de istihdam sağlayacaklar. Bir ARGE merkezini barındıracak bu yatırım. Bu çok değerli. Türkiye aynı zamanda ARGE ve inovasyon merkezi. Son 20 yılda bu alana muazzam yatırım yaptık. 1600'dan fazla özel sektör ARGE ve tasarım merkezimiz var.

"Elektrikli araçlarda batarya, en önemli bileşenlerin başında geliyor."

Elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçlar çok yoğunlaştı. Yeni bataryalar geliştirildi. Batarya üretiminin çok çok ucuzlaması sağlandı. 15 yıl önce kilowat saat başına batarya üretim maliyeti 1200 dolardı. Şimdi çok düştü. Bütün bunlar ARGE'ye dayanıyor. Önümüzdeki dönemde sürücüsüz araçları göreceğiz. Yapay zekanın gelişmesi sayesinde bu mümkün oluyor. 5 G ötesi haberleşme teknolojilerinin gelişmesi sayesinde oluyor. Bağlantılı araçlar, birbiriyle haberleşen araçlar hızla yaygınlaşıyor. İnsanların üye olduğu platformda araçları kullandığı bir yerdeyiz. BYD ile yürüttüğümüz çalışmalarda, BYD'nin özellikle çalışanları için üretim tesisinin yakınında konut sağlıyor olması. Bir kampüs oluşturulacak, firma çalışanları burada ikamet imkanı buluyor olacaklar. Örnek bir proje olmasını amaçlıyoruz birlikte. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda talimatları oldu. İnşallah üretime geçişi çok hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Çok kısa zaman içinde bu yatırım çevre dostu olacak. Elektrikli araçlarda batarya en önemli bileşenlerin başında. BYD kendi bataryalarını üreten marka. Kendi batarya teknolojisini geliştiriyor. BYD'nin doğuşu bataryaya dayanıyor. Dünyada en fazla cep telefonu bataryasını üreten şirket olmuş BYD. Burada batarya üretiminin bazı aşamalarını gerçekleştirecekler. Batarya bileşenlerin çoğunluğunu Türkiye'de üretme hedefleri var.

"Türkiye, küresel yatırımlarda iddia sahibi bir ülke."

Biz özellikle Türkiye'de toplam üretimin çoğunluğunun gerçekleşmesinin önemli araç olarak görüyoruz. Türkiye'ye önemli düzeyde katma değer sağlayacak. Türkiye'de 100'den fazla markalara tedarikte bulunan firmalarımız var. Bir kısım yatırımları kendileri gerçekleştirecek, bir kısım ürünleri Türkiye'de diğer sanayicilerden tedarik edecekler. Türkiye küresel yatırımlarda iddia sahibi ülke. 2002-2023 döneminde 260 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye girişinin yaşandığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde hedefimiz yenilikçi teknoloji yatırımların Türkiye'ye gelişini hızlandırmak olacak. Dönüşümü hızlandırarak devam ettirmek durumdayız. İddiamız, Türkiye bu bölgede yeni nesil teknolojinin lideri olacak.

"Türkiye'yi yeni nesil araçların merkezi haline getireceğiz."

Türkiye dünyanın farklı coğrafyalarından geçmiş yıllarından üretici çekmiş ülke. Son 22 yılda muazzam bir gelişme göstersek de biz potansiyelimizin daha da yukarıda olduğumuzu düşünüyorum. Bir milli markamız olmalı diyorduk. Türkiye'de 1 milyon 400 bin araç üretiyoruz. Bu iddianın sahibi sayın Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu muradımıza TOGG'la erdik. Mevcut markalarımız ilave kapasitelerle daha fazla araç üretiyorlar. Ama artık yeni markaları sektöre dahil etmeliyiz. Türkiye'yi bir şampiyonlar ligi haline getirmeliyiz. BYD'nin yatırım planı bunun ilk adımıdır. İnşallah devamı da gelecek. Diğer Çin markaları ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Küresel markalarla, Avrupa markalarıyla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu görüşmelere sıklıkla devam ettireceğiz. Türkiye'yi yeni nesil araçların merkezi haline getireceğiz. Türkiye'de pastayı büyüteceğiz. Türkiye'nin bölgesel ve küresel rolünü bu alanda perçinleyeceğiz.

"TOGG, Avrupa yollarında da görülecek."

TOGG rekabetten çekinmiyor. TOGG ekibiyle sıklıkla görüşüyoruz. Küresel marka iddiasıyla yola çıkmışsanız rekabetten kaçamazsınız. İhracat pazarlarında rakiplerinizle başabaş yarışmak durumundasınız. TOGG yola geçtiğimiz yıl çıktı. Bugün itibariyla 33 bin TOGG Türkiye yollarında. Başlı başına bir başarıdır bu. Biz TOGG'un milletimiz tarafından sahiplenildiğini gördük. TOGG'un müşteri memnuniyetini bir basamak üste taşıyor olmasından çok memnunuz. Avrupa'ya mutlaka adım atmak durumdayız. İnşallah TOGG Avrupa yollarında da görülecek. Bunu en çok Avrupa'daki Türkler bekliyor.

Avrupa'nın farklı ülkelerinde TOGG'un başarılı olacağını ümit ediyoruz. İlk adım Almanya'ya atılacak. TOGG'un Almanya'da merkezi de var. Bunun yanında diğer ülkelerle ilgili planlamalar gelecek.

"Batarya yatırımını önemsiyoruz."

Batarya yatırımını önemsiyoruz. TOGG'un batarya teknolojinin geliştiricilerinden biri olmasını çok değerli görüyoruz. Hedef batarya hücre üretimini burada yapmak. Bataryanın temel yapı taşını üretmek.

"İlk 6 ayda TOGG, 13 bin araç sattı."

TOGG'un üretim kapasitesi yıllık 175 bin. Global markanın üretim sayıları bunun çok daha ötesinde. Hedefimiz mevcut fabrikasında kapasiteyi doyum noktasına eriştirmek. İlk 6 ayda TOGG 13 bin araç sattı, en yakın rakibine 9 binden fazla fark attı. Türkiye pazarı büyüyor. Halihazırda Türkiye pazarında elektrikli otomobillerin payı yüzde 7.7'ye yükseldi. Hibrit araçlar yüzde 14'e yükseldi.

"TOGG, bizim milli şampiyonumuz."

2025 yılının başında TOGG'un kamuoyunda sedan olarak bilinen modeline benzer bir modeli gelecek. Gelecek vizyonunda TOGG'un B sınıfı hazırlıkları var. Bir markın farklı müşterilere hitap edecek hazırlık yürütmesi beklenir. Aslolan Türkiye'nin başarılı bir dünya markası doğurmasıdır. Doğru olan neyse onu yapalım. Hem Türkiye hem yurt dışında TOGG hedef kitleye marka kodlamasıyla yola çıksın. Diğer yönde piyasada var olmak zaten mümkün olacaktır. Elbette teknoloji önemli. Dijital yetkinlikler kullanıcının beklentileri arasında önemli yer tutuyor. Aracın tasarımı, görünürlüğü, estetik olması kullanıcı tercihlerinde çok önemli. TOGG marka konumlaması adına güzel işler yaptı. TOGG bizim milli şampiyonumuz. BYD gibi alanın lideri küresel düzeyde elektrikli araç lideri markanın Türkiye'de yatırım yapacak olması çok çok kıymetli.

"Türkiye'nin 40 yıllık hayaliydi."

TÜRKSAT 6A bir başka devrimdir. Türkiye 80'li yıllarda bu hayali kurmaya başladı. Rahmetli Özal bu alana çok meraklıydı. Arzu etti ki Türkiye uydulara sahip olsun. O yıllarda ODTÜ kampüsü içinde Uzay Araştırmaları Merkezi kurdu. Bu merkez 90'lı yıllarda maalesef atıl kaldı. 90'lı yıllarda dünyada bilgisayar, internet devrimi muazzam hızla gelişti. Türkiye bu alanda üretim yapan ülkelerden biri olamadı. 2000'li yıllarda sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla milli teknoloji hamlesini başlattı. Uzay ve uydu teknolojilerinde Türkiye adım adım kabiliyet geliştirdi.

"Her bir uyduda yerlilik düzeyini artırdı."

Her bir uyduda yerlilik düzeyini artırdı. Görüntüleme uyduları üretildi. Ana fonksiyonlarından biri kameralarla yeryüzünün gözlemlenmesi. Güvenlikten tarıma pekçok farklı alanlarda kullanıyor. Haberleşme uyduları daha sofistike sistemler. Haberleşme uyduları farklı amaçlarla kullanılabiliyor. TV yayıncılığı en bilineni. Veri transferi, savunma sanayinde kullanılan sistemlerde kullanılıyor. Bunların bir ömrü var.

"Uyduda Türkiye, ilk 11'e girdi."

Halihazırda 5 haberleşme uydumuz aktif. TÜRKSAT 6A 6. uydumuz. İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz. İlk kez haberleşme uydularını kendi imkanlarımızla geliştirebilir hale geldik. Hem ekonomik hem stratejik olarak muazzam kazanımdır. Bunu yapan 11 ülke var.

Savunma sanayi gibi alanlarda muazzam bir stratejik avantaj elde ettiğimizi söyleyebiliriz. Geçtiğimiz ay malumunuz İran'da helikopter kazası yaşandı. İran Cumhurbaşkanı ve heyeti hayatını kaybetti. Helikopterin tespitinde Akıncı görev aldı. Akıncı helikopterin yerini 90 dakikadan kısa bir sürede tespit etti. Uydu bağlantısının bulunması Akıncı'nın bu zor coğrafyada çalışabilmesini beraberinde getirdi. Hem coğrafi koşullar açısından, stratejik bağımsızlık açısından önemli.

Halihazırda 5 uydu 3,5 milyar insanı kapsıyordu. Şimdi TÜRKSAT 6A ile Güney Doğu Asya coğrafyası da dahil olmuş oldu. Böylelikle hizmet sunabileceğimiz toplam nüfus itibariyle yaklaşık 5 milyara çıktı. Bu da Türkiye'nin uydu pazarında hakimiyetini artırması sonucunu beraberinde getiriyor. Türkiye bir uydu ihracatcısı olacak. Türkiye'nin yüzde 80'in üzerinde yerlilikle TÜRKSAT 6A'yı üretmiş olması önümüzdeki dönemde bir uydu ihracatçısı olmayı beraberinde getirecek inşallah.

"Bunlar, Ay misyonu için büyük kazanımlar."

Ay programımız hızla devam ediyor. Bu proje bizi o programa bir adım daha yaklaştırdı. İlk kez görüntüleme uydularının ötesine gidebilecek sistemler geliştirme konusunda kendimizi ispat ettik. Birtakım ilkler gerçekleştiriyoruz. Dün uydunun roketten ayrılmasından bir süre sonra ilk sinyali aldık. İlk komutu gönderdik. Bir vanayı açtık. Daha sonra güneş panellerinin açılması için komut gönderdik.

Bugün çok önemli aşama vardı. 82 dakika boyunca yörünge transferine ilişkin ilk ateşlemeyi yaptık. 5 ateşleme yapacağız. Uydunun bir yörüngeden bir başka yörüngeye geçişini başardık. Bütün bunlar ay misyonu için büyük kazanımlar. 4 ateşleme daha yapacağız. Uyduyu birkaç ay sonra TÜRKSAT'a teslim edeceğiz. Yeryüzünden kendi geliştirdiğimiz uzay aracını göndereceğiz.

Dünyanın etrafında dönerken kendi geliştirdiğimiz hibrit motoru ateşleyeceğiz. Ay transfer yörüngesine geçeceğiz. Ay'ın etrafında uydumuz görev yapacak. Sonra Ay'a iniş gerçekleştireceğiz. İlkler her zaman sabır ister. Biz inşallah hedefimiz o ki, 2026 sonu itibariyle bu projeyi başarmış olmak istiyoruz.

"Başka bilim insanları, Türkiye'nin yükselen değerinin farkına varacak."

Kişi başı gelirimizi çıkaracaksak yüksek teknoloji ile bunu yapabiliriz. Başka yolu yok. TÜBİTAK bünyesinde bütün dünyanın bilim insanlarına çağrı yapıyoruz. Türkiye'de katkı yapacağına inandığımız bilim insanlarımızın gelmesini istiyoruz. Onlara önemli maddi imkanlar sağlıyoruz. 5 kişiden oluşan araştırmacı takımı oluşturmalarını sağlıyoruz. Geçtiğimiz çağrılarımızda 200'e yakın bilim insanımız Türkiye'ye gelmeyi tercih etti. Bu yıl 1 yılda 100'e yakın başvuru aldık. Biz TOGG'u yaptığımız vakit, küresel şampiyonların Türkiye'yi ARGE yatırımlarını gerçekleştirdiğimizde, TÜRKSAT 6A ve Ay programımızı yaptığımız vakit bilim insanlarımızın Türkiye'ye gelişi hızlanacak. Başka bilim insanların Türkiye'nin yükselen değerinin farkına varacak. En kıymetli şey Türkiye'nin milli teknoloji hamlesiyle bu projeleri hayata geçirmektir. Benim hayalim sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin milli teknoloji hamlelerine katkı sunmak. Türkiye başkalarının gerisinde kalmaya razı olacak ülke değil. Biz kuvvetli milletiz. Pırıl pırıl gençlerimizle yıllardır TEKNOFEST'ler düzenliyoruz. Onlar bizim hayalini kurduklarımızdan öte işler yapacaklar. Bu ülke kendisinin uzay limanından kendisinin roketleriyle kendi uydularını uzaya gönderecek. Bütün bu yarışlarda var olmak Türkiye'ye teknolojide sınıf atlatacak.