Şiirin zarif prensi: Cahit Zarifoğlu
Şair ve yazar Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, vefatının 35. yılında eserleriyle anılıyor.
Niyazi Bey ile Şerife Hanımın oğlu olarak 1 Temmuz 1940'ta Ankara'da dünyaya gelen Zarifoğlu, okula başlamadan önce okuma-yazmayı, resim yapmayı ve Kur'an-ı Kerim okumayı annesi, anneannesi ve mahalle hocalarından öğrendi.
Şanlıurfa'da başladığı ilköğrenimini, 1951'de Kahramanmaraş'ta tamamlayan Zarifoğlu, babasının görevi nedeniyle çocukluk yıllarını Silvan, Baykan, Siirt, Siverek ve Kızılcahamam'da geçirdi.
Zarifoğlu, lise son sınıfta edebiyat ve matematik derslerinden bütünlemeye kaldığı için 1955'te başladığı liseyi ancak 1961'de tamamladı.
Kahramanmaraş'a dönerek kısa süre vekil öğretmenlik yapan usta yazar, bir gazetede çalışmaya başladı ve bu dönemde ilk şiirleri ile denemeleri, yerel gazete ve dergilerde yer aldı.
Yazıları "Hamle" dergisinde yayımlandı
Başarılı edebiyatçı ile Türk edebiyatının önemli kalemlerinden Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Erdem Bayazıt Mehmet Akif İnan ve Ali Kutlay ile Maraş Lisesi'nde başlayan arkadaşlıkları, "Diriliş", "Edebiyat" ve "Mavera" dergilerinde sürdü. Zarifoğlu'nun yazıları, Nuri Pakdil'in Maraş'ta çıkardığı "Hamle" dergisinde yayımlandı.
"Yedi Güzel Adam" olarak bugün de hatırlanmaya devam eden bu arkadaş grubu, 1956-1959 yıllarında "Yenilik", "Yeni Ufuklar", "Türk Sanatı", "Seçilmiş Hikayeler", "Varlık", "Yeditepe", "Dost", "Pazar Postası" gibi yayınlarda okurlarla buluştu.
Eskişehir'de Türk Hava Kurumunun uçuş kurslarına katılarak Milli Model Uçak B Sertifikası alan Zarifoğlu, jet pilotu olmak istediyse de kulağındaki rahatsızlık nedeniyle Hava Harp Okulu'na gidemedi.
Öncülük ettiği "İnkılap" gazetesinde yaptığı haberlerin yanı sıra günlük yazılar yazan ve sanat sayfası hazırlayan Zarifoğlu'nun bu eserleri, 1980'de okuyucuyla buluşan "Yaşamak" kitabında topladığı günlüklerinin ilk örnekleri oldu.
Usta şair, 1961'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi ve uzun süren öğrenciliğinin ardından 1971'de mezun oldu.
Üniversite öğrenimi gördüğü yıllarda Cahit Zarifoğlu'nun kişiliği ve şiiri üzerinde, Necip Fazıl Kısakürek ile Sezai Karakoç'un büyük etkisi oldu.
Zarifoğlu'nun şiirleri, 1966'da yeniden çıkmaya başlayan "Diriliş" dergisi ile "Türk Dili" ve "Soyut" dergilerinde, Cemal Süreya'nın "Papirüs"ü, Memet Fuat'ın "Yeni Dergi"sinde de yer aldı.
"Yedi Güzel Adam" ile birlikte hareket etti
Yazı hayatı boyunca lisedeki arkadaş grubuyla birlikte hareket eden Zarifoğlu, haftalık "Yeni İstiklal" gazetesinin Rasim Özdenören tarafından yönetilen sanat sayfasında 1965'te asıl başlangıcını yaptı.
Abdurrahman Cem ve Cahit Zarifoğlu imzalarıyla art arda 13 şiir kaleme alan başarılı edebiyatçı, bu şiirleri 1967'de yayımladığı "İşaret Çocukları" kitabına aldı.
Almanya'da Goethe Enstitüsünün dil eğitimi kurslarına giden, otostop yaparak Avrupa'yı dolaşan ve kısa süre tercümanlık da yapan Zarifoğlu, 1969-1970'te "Hakimiyet" gazetesinde teknik sekreter olarak çalıştı.
Cahit Zarifoğlu, bir süre kağıt ve otomobil firmalarında, 1972-1973'te ise İstanbul'daki bir kolejde Almanca öğretmeni olarak görev yaptı. 1973'te İstanbul Tuzla'da yedek subay olarak başlayan ve Kars'ta devam eden askerlik görevini 1975'te Kıbrıs'ta tamamlayan şair, askerliğin hemen ardından Makine Kimya Endüstrisi Kurumunda memur olarak çalışmaya başladı.
İlk kitabını kendi parasıyla bastırdı
Edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılanan ilk kitabını kendi parasıyla bastıran ve yeterince dağıtamadığı için büyük kısmı elinde kalan Zarifoğlu'nun Eylül 1973'te çıkan ikinci kitabı "Yedi Güzel Adam" en bilinen eserlerinden biri oldu.
"İns" adlı eseri de 1974'de Edebiyat Dergisi Yayınları arasında çıkan Zarifoğlu, mütercim sekreter olarak 1976'da TRT'ye geçti.
Necip Fazıl Kısakürek'in aracılığıyla, Abdülhakim Arvasi'nin soyundan gelen, Van Müftüsü Kasım Arvas'ın kızı Berat Hanım'la tanışan şair, 19 Ağustos 1976'da evlendi. Zarifoğlu'nun Van'da gerçekleşen düğününde Necip Fazıl Kısakürek nikah şahidi oldu. Şairin, Fatma Betül, Ayşe Hicret, Ahmet ve Arife adında 4 çocuğu dünyaya geldi.
Zarifoğlu, 1983'te TRT İstanbul Radyosuna atandı. İçine kapanık bir karakteri olan ve şiirini temelde "İkinci Yeni"nin kazanımları üzerine kurarak bu akımda kendi yeniliğinin peşine düşen Zarifoğlu, alışılmadık söz dizimiyle, imge ve bütünlüğe verdiği önemle, Türk şiirine kendi orijinalliğini getirebilen şairlerden biri oldu.