Siyon Katır Birliği, Çanakkale Savaşı ve İsrail'in kuruluşunda oynadıkları rol
Çanakkale Harbi sırasında İtilaf Kuvvetleri emrinde, tamamen Siyonist gönüllülerden oluşan ve Filistin’de kendilerine bir yurt kazanmak için bu savaşa katılan Siyon Katır Birliği nasıl kurulmuştu?
1948’de, Filistin topraklarında kurulan Yahudi Devleti’nde önce, dünyada bir Yahudi devleti mevcut değildi. Dolayısıyla da Yahudilere ait bir ordu yoktu.
I. Dünya Savaşı’ndaki “Yahudi Lejyonu”, İspanyol İç Savaşı’ndaki “Botwin Bölüğü” ve II. Dünya Savaşı’ndaki “Yahudi Alayı”ndan önce üyeleri tamamen Yahudilerden oluşan, modern anlamda kurulan ilk askeri birlik ‘‘Siyon Katır Birliği’’dir.
Bu birlik, 2000 yıldan bu yana, Yahudi tarihinin “bir savaşa katılan ilk askeri birliği” olma unvanını elde edecekti. Roma İmparatorluğu’nun Filistin’i işgal edip, (Bar Kohba İsyanı sonrasında) Kudüs’ü ele geçirmesinden I. Dünya Savaşı’na kadar, Yahudiler herhangi bir askeri birlik oluşturmamıştı.
Siyon sözcüğünün temel anlamı Kudüs’tür. Siyonizm ise Dünya’daki tüm Yahudileri Filistin’e toplama ülküsü Arz-ı Mev’ud olarak tanımlanabilir. Siyonizm, 19. Yüzyılın sonunda kadar politik bir anlam ifade etmiyordu.
Bu tarihten sonra ise, Siyonizm ırkçı düşüncelerle, Nil’den Fırat’a kadar kurulacak bir devlet fikrini benimsedi. Daha sonra üstün Yahudi ırkının bu devlet ile tüm dünyaya hâkim olma hedeflerini içeren bir ideolojiye evrildi.
Aşağıda da göreceğiniz üzere, Siyon Katır Birliği’nin fikir babası Vladimir Jabotinsky de ırkçı fikirlerden etkilenmiş ve Yahudi devletinin savaşarak ve kan dökerek kurulacağı fikrini benimsemişti. Siyon Katır Birliği, Yahudilerin modern anlamdaki ilk askeri birliğiydi. Büyük Britanya Krallığı emri altında, Çanakkale Cephesi’nde geri hizmet görevinde kullanıldı.
Nadir de olsa sıcak çatışmaya girdi. Dominyon olarak değil, kendi bayrakları (bugün İsrail Devleti’nin bayrağı olarak bilinen) ile savaşa katıldı. Büyük Britanya emri altında savaşa katılan, diğer birliklerden bu konuda ayrılan tek askeri birlik olma özelliğini taşır.
Siyonistler ve Filistin
I. Dünya Savaşı başlamadan çok önce, Theodor Herzl, Avrupa'daki Siyon Aşıkları derneklerini ortak bir çatı altında birleştirip, uluslararası bir siyasal örgüt oluşturdu. Herzl, 27-30 Ağustos 1897 tarihleri arasında üç gün süren ve Basel’de “Dünya Siyonist Örgütü'nün Aksiyon Komitesi” ismi ile topladığı kongrede, dünyanın her tarafındaki Yahudilere, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması fikrini açıkça dile getirdi ve bunu da kabul ettirdi.
Filistin’e Yahudi göçü 1880-1897 yılları arasında Yahudi bankerlerin kişisel uğraşları sonucunda devam etti. 1897 yılında Theodor Herzl’in topladığı kongre sonrasında, Filistin’e Yahudi göçü sistematik ve planlı hale geldi.
Ayrıca Herzl, Sultan II. Abdülhamit ile Filistin’de kendilerine bir yurt verilmesi karşılığında Osmanlı ekonomisini düzeltmeyi teklif etti ancak Abdülhamit her seferinde Herzl’i reddetti. I. Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1914 yılında dek, Yahudiler Filistin’de 418.000 dönüm toprağa ve 47 yerleşim merkezine sahip oldu.
Savaşın başlamasıyla birlikte, İttihat ve Terakki’nin üçlü yönetiminde Cemal Paşa, Filistin’de bulunan Yahudileri, Mısır’a sürgün etti. İstanbul’da bulunan Yahudiler ise, bu sürgünün dışında tutuldular. İttihat ve Terakki yönetiminin asıl amacının Siyonistlerden kurtulmak, tebaası olan Yahudilere karşı bir yaptırımı olmadığı sonucuna varabiliriz.
Ayrıca, Siyonistleri İtilaf Devletleri ile hareket etmesini engelleyerek, Osmanlı devleti ile iş birliği yapmalarını sağlamak amacıyla köprüler tamamen atılmamış bir orta yol aranmaya çalışıldı.
Siyon Katır Birliği ve Fikir Babası Vladimir Jabotinsky
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, birlik sıradan Yahudilerden değil Siyonistlerden oluşuyordu. Bu ifadelerin arasındaki farkı ortaya koymak gereklidir, çünkü Çanakkale’de Yahudi kökenli askerler Osmanlı safında da savaştı.
Ayrıca Müttefikler emri altında başta Avustralya 4. Tugay Komutanı Monash olmak üzere birçok birlikte Yahudi askerler hatta subaylar mevcuttu. Siyon Katır Birliği’nin komutanı Yarbay J. Henry Patterson’ın anılarında emri altındaki askerlerden bahsederken Siyonistler diye bahsetmesi önemlidir.
Siyon Katır Birliği’nin insan gücü mevcudiyeti şu şekildeydi; çoğunluğu Rus Yahudisi olan 500 asker, 8’i Yahudi olmak üzere 13 subay. 750 katır lojistik destek için ve subaylar için 20 at Gelibolu’ya götürüldü. İskenderiye şehri, her geçen gün yeni gelen Yahudilerle dolup taşmaktaydı.
Siyonist aydınlardan biri olan Vladimir Jabotinsky, gönüllü Yahudilerden kurulacak askeri bir birlik ile kadim yurtlarına, yani Filistin’e dönmenin daha kolay olacağı fikrini ortaya attı. Jabotinsky, İngiltere’nin safında, I. Dünya Savaşı’na Yahudi bir birliğin katılmasının, Avrupa’da ve ABD’de Yahudilere karşı büyük bir sempati yaratacağını ve Siyonist hareketin güçlenmesine olanak sağlayacağını düşünüyordu.
Jabotinsky’nin tam tersi düşünen Siyonistler de mevcuttu. Onlardan biri de, İstanbul Üniversitesi mezunu, daha sonra kurulacak olan İsrail Devletinin 2. Başbakanı Izak Ben-Zvi’dir. Zvi, Siyonistlerden oluşan bir lejyon oluşturulması fikrini, 1914 Kasımında Kudüs'deki Osmanlı kumandanına teklif edilmişse de, bundaki amacı Yahudi kolonilerin Filistin'e muhtemel bir müttefik saldırısına karşı korunmasına yardımcı olarak, bir sivil savunma tertibinden başka bir şey değildir.
Vladimir Jabotinsky, İsviçre ve İtalya’da eğitim görmüş, aydın bir kişilikti. Ayrıca Türkiye’de de bulunmuş, Türkleri de yakında tanıma fırsat elde etmişti. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilan edildiği özgürlük günlerinde Türkiye’ye gelen Jabotinsky, burada Siyonistlerin banka süsü vererek bir elçilik olarak işlettikleri Anglo-Levanten Anonim Şirketi'nin ikinci adamıydı.
Jabotinsky’nin, bir Rus kahramanı olan Joseph Trumpeldor ile tanışması bir Yahudi birliğinin kurulmasını kolaylaştırdı. Yüzbaşı Trumpeldor, 1904-1905 Rus-Japon Savaşında gösterdiği kahramanlıklarla bir kolunu Port Arthur’da kaybetmiş ve Ruslara esir düşmüştü.
Daha sonra buradaki esir Yahudiler arasında, Siyonist propagandaya başlamıştı. Rusya’ya döndüğünde bizzat Çar II. Nikolay’ın elinden St. George madalyasını alan bir Yahudiydi.
Bu ikili, 3 Mart 1915’de önde gelen Yahudi bankacı, iş adamı, dokların başı çektiği 200 kişilik bir grupla, İskenderiye’de Mafruza Kampı’nda bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantı sonunda oy birliği ile Britanya İmparatorluğu’nun safında, Yahudi gönüllülerden oluşan bir birlik kurarak savaşa katılmak için İngiliz askeri yetkililerine başvurma kararı aldılar.
Jabotinsky’nin fikirleri, amacına ulaşmak üzereydi. Yahudi kamuoyunun desteğini almakla birlikte, ona karşı çıkan bazı kişiler de vardı. Bunlar İsrail’in tarihinde önemli roller oynayacak olan; David Ben Gurion ve David Ben Zvi’dir.
Çünkü bu iki isim, böyle bir girişimin, Filistin’de bulunan Yahudi halkın üzerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun baskısını arttıracağı düşüncesindeydiler.
Bir süre sonra Vladimir Jabotinsky ve Joseph Trumpeldor arasında fikir ayrılığı ortaya çıktı. Bu iki Siyonist önder arasında fikir ayrılığının çıkmasının nedeni, oluşturulacak olan Yahudi askeri gücünün hangi cephede Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaşacak olmasıydı.
Jabotinsky, özellikle, Filistin Cephesi’nde aktif görev alacak bir birliğin kurulmasını düşünürken, Mısır’daki İngiliz Komutanlığı’nın kararı çok farklıydı. Mısır’daki İngiliz kuvvetlerinin komutanı General Maxwell, böyle bir birliğin, yeni açılacak olan Gelibolu Cephesi’nde kullanılması uygun görmüştü.
Yüzbaşı Trumpeldor da bu konuda fikrini şöyle dile getirecekti: “Saldırıya kuzey ya da güney hangi cepheden başlanacağı teknik bir sorundur. Her cephe Sion’a götürecektir.”
General Maxwell tarafından resmi olarak tarihe ‘‘Zion Mule Corps’’ yani “Siyon Katır Birliği” olarak geçecek birliğin başına, Yarbay J. Henry Patterson atandı. Patterson’a yardımcı olarak da Binbaşı rütbesine terfi ettirilen, Joseph Trumpeldor getirildi.
Vladimir Jabotinsky, bunun üzerine İtalya’ya gitti. İngilizler, Osmanlı’nın hükmündeki topraklarda bulunan, tüm azınlıkları, İstanbul’da bulunan hükümete karşı kullanmak istiyordu. O yüzden, Osmanlı’nın emri altındaki Yahudi azınlığı Gelibolu Cephesi’nde kullanılmasının doğru olduğunu düşünmüştü.
Siyonistlerin emelleri ise çok daha farklıydı: onlar da İngilizleri kullanarak kadim toprakları olan Filistin’e dönmek için Gelibolu’ya gidiyorlardı.
Yarbay J. Henry Patterson ve Siyon Katır Birliği
19 Mart 1915’de İngiliz Ordusu’ndan Yarbay John Henry Patterson, gönüllü birlikleri eğitip yetiştirmek amacıyla Mısır’a yollanır. Burada dikkati çeken husus, bu gelişmelerin İtilaf Devletleri’nin 18 Mart 1915’de Çanakkale Boğazı’nı denizden zorlayarak geçme harekatının başarısız olmasından hemen ertesinde hızlanışı ve olaydaki İngiliz etkinliğinin giderek bir resmiyet kazanmasıdır.
İrlandalı, Protestan inancına mensup Yarbay Patterson, General Maxwell tarafından Siyon Katır Birliği’nin başına getirilmesini şaşkınlıkla karşılamıştı. Çünkü çocukluktan bu yana Yahudilerin tarihine, kültürüne, geleneklerine meraklı olan Patterson, bu görev için biçilmiş kaftandı.
Kendisi anılarında bu olayın gerçekleşmesini şu şekilde anlatmıştır: “Yahudi gelenekleriyle kafasını doldurmuş benim gibi birisinin, Firavunların İsrail'n çocuklarını dört yüz yıldan fazla esir tuttukları yere çekilmesi, tuhaf olmuştu ve bundan da ilginci ise Başkomutan General Sir John Maxwell’in bir Yahudi birliği oluşturup komuta edecek uygun bir subay aradığı esnada Mısır’da bulunmamdı.”
23 Mart 1915’te Yahudi gönüllüler bir diğer mülteci kampı olan Gibbari’de toplanarak yemin ettiler. Toplantıda, Yarbay Patterson, genç gönüllülere, toplantıyı idare eden hahambaşı tarafından İsrailoğulları’nın kurtarıcısı, II. Musa olarak takdim edildi.
Bu gösteri, orada toplanan Yahudi topluluk üzerinde büyük bir coşku uyandırdı. 2 Nisan’da Yarbay Patterson önderliğinde kampa giren gönüllüler, kısa süre içerisinde disipline girdi. Birliği düzene sokan, Patterson, anılarında bu durumu şöyle anlatıyordu:
“Birlikleri bölümlere ayırdım; masrafları için her birinin başında bir İngiliz ve bir de Yahudi subay olmak üzere dört birlik. Her birlik, başlarında bir çavuş olan dört kısma daha ayrılacaktı ve bu dört kısım da kendi içlerinde onbaşıların önderlik ettiği alt birimlere bölünecekti.”
Siyon Katır Birliği’nin komutanı, Yarbay John Patterson’ın yine anılarından okuduğumuzda, açık bir şekilde anlıyoruz ki bu birlik, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmasını ülkü edinmişti.
Çünkü, Akdeniz Sefer Kuvvetleri Komutanı, General Ian Hamilton’ın bu birliği teftişe gelerek ziyaret etmesi anormal bir durumdu. Sonuçta bu birlik savaşmak için değil, ileri hatlara, su, yemek ve cephane taşımakla görevliydi. Ayrıca, birlik kendilerine bröve olarak “Davut Yıldızı”nı seçmişti.
Siyon Katır Birliği ve Gelibolu Harekâtı
17 Nisan 1915’de hahambaşı tarafından takdis edilerek, İskenderiye’den uğurlanan Siyon Katır Birliği, Yarbay J. Henry Patterson ve Binbaşı Joseph Trumpeldor önderliğinde, H.M. Hymettus ve H.M. Anglo-Egyptian gemilerine binerek Gelibolu’ya doğru yola çıktı.
27 Nisan 1915’de W Kumsalı’na inen Siyon Katır Birliği, 29. Tümen’in emrine verilir. 9 Ocak 1916’da Gelibolu, Müttefiklerce boşaltılıp tahliye işlemleri bitene kadar, Gelibolu’da hizmet etmeye devam ederler.
Bazen, sıcak çatışmaya bile katılırlar. Savaş süresince, 8 er ve 47 katırı Çanakkale topraklarında bıraktılar. Daha sonra Patterson, Rus yetkililere şu mektubu kaleme almıştır:
‘‘Sion Katır Birlikleri Komutanından
İskenderiye Rus İmparatorluk Konsolosluğu’na
Sion Katır Birliği Karargâhı,
14 Aralık 1915
Beyefendi
Rus vatandaşı olan bir grup Filistinli Yahudi mültecinin hükümetimizin onayıyla İngiliz ordusunda hizmet etmek üzere bir birlik oluşturduklarını bildirmekten onur duyuyorum. Size daha önce birliğin içersindeki Rus tabiiyetinden olan tüm subay ve erlerin isim listesini arz etmiştim.
Şimdi de hükümetimizin iyi niyetini göz önüne alarak Gelibolu’da benim komutam altında iken ölen askerlerin isimlerini dikkatinize sunmak isterim. Bu isimlerin gereğinin yapılması için Rus Savaş Bakanlığına geçeceğinize olan inancım tamdır:
Subaylar:
1. Yüzbaşı J. Trumpeldor çok yiğit bir asker olduğunu ispatlamış ve Port Arthur’daki cesaretinden dolayı Çarlık Madalyası ile taltif edilmiştir.
2. Teğmen Alexander Gorodisky. En iyi subaylarımdan biriydi ve çok cesur bir askerdi. Seferin zorlukları yüzünden öldüğünde çok üzülmüştüm. Gerisinde bakıma muhtaç bir dul anne bıraktı.
3. Teğmen Zolman Zlotnik, faydalı bir subay ve yiğit bir adamdı.
Muvazzaf olmayan görevliler:
1. Çavuş Joseph Yassinky.
2.Çavuş Nissel Rosenberg.
3.Er M. Groushkousky. Bu er savaş meydanındaki cesaretinden dolayı Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi.
4.Er Isaac Yorish
5.Er Frank Abraham (vazife sırasında öldürülerek geride bir dul ve beş küçük çocuk bıraktı).
Özellikle öne çıkanlara işaret ettim sadece, diğer pek çoğu da çok iyi hizmetlerde bulundular. Bu Rus vatandaşlarının İngiliz ordusunda ve komutam altındayken gösterdikleri başarıya tanıklık eden resmi bir mektubu ilişikte gönderiyorum.
Bu isimleri uygun makama iletme lütfunuza güvenerek, saygılarımla.
En itaatkâr hizmetçiniz
Yarbay John Henry Patterson
Sion Katır Birlikleri Komutanı’’
Siyon Katır Birliği ve 2000’ler
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu 2014 yılında, Siyon Katır Birliği Komutanı John Henry Patterson’ın mezarını ziyaret etti. Patterson 1947 yılında, Siyonizm’in öncelikli hedefi olan ve bunun için Çanakkale’de komuta ettiği askerlerin amacı olan Filistin’de kurulacak Yahudi devletini göremeden vefat etti.
Ancak, Siyonistler II. Musa olarak adlandırdıkları Siyonizm’e yürekten bağlı, Yahudi geleneklerine meraklı komutanlarını asla unutmadı, 1948’de kurulan İsrail devletinin ardından, Patterson ve karısının cenazeleri İsrail’e getirdi ve gömüldü.
Ayrıca Başbakan Netanyahu, Patterson’ın mezar ziyaretini, torun Patterson ile birlikte gerçekleştirdi ve ona da ayrıca teşekkür etti. Netanyahu, Siyon Katır Birliği’ne hiç de yabancı değildi üstelik, çünkü birliğin fikir babası Vladimir Jabotinsky’nin sekreteri, Netanyahu’nun babası tarih profesörü Benzion Netanyahu’dan başkası değildi.
Sonuç
2 Kasım 1917’de İngiliz Hükümeti’nin yayınladığı Balfour Bildirgesi ile Siyonistler, Filistin’de kuracakları Yahudi devleti için “söz” aldılar. Bildiriyi yayınlayan, Büyük Britanya Dış İşleri Bakanı A. James Balfour şöyle diyor:
“Saygıdeğer Lord Rothschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım. Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır.’ Bu deklerasyonu Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım. Saygılarımla Arthur James Balfour’’
Siyon Katır Birliği’nin asıl mimarı ve fikir babası olan Vladimir Jabotinsky ise düşüncelerini şöyle açıklıyordu:
“Ben Gelibolu’ya gitmedim. O nedenle size, gönüllü birliğin hikayesini anlatamam. Ama şunu açıkça belirtebilirim: Trumpeldor o zaman görüşlerinde haklıydı… Savaşmak amacıyla Gelibolu’ya gidiş, Siyonizm’e yepyeni ufuklar açmıştır. Eğer biz, 2 Kasım 1917’de Balfour Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme konusunda söz aldıksa, buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.”
Birliğin komutanı Patterson’ın anılarında askerlerinden bahsederken, Siyonistler ifadesini kullanması tesadüf değildir.
Siyon Katır Birliği tabi ki Çanakkale Savaşları’nın sonucu değiştirmedi ama Siyonistler için gerekli sempatiyi, kamuoyu desteğini hem Avrupa’da hem ABD’de kazandı. Yarbay Patterson’ın gazetelere verdiği röportajlar da kamuoyunun oluşmasında oldukça etkili oldu. Siyonistler 1948’de kurulacak olan İsrail devleti için uluslararası kamuoyunu 1917’de ilan edilen Balfour Bildirgesi ile arkalarına almış oldu.
Siyon Katır Birliği savaş sonrasında dağıtıldı ancak daha sonra 1917’de kurulacak olan “Yahudi Lejyonu’’nun temelini oluşturdu. Yahudi Lejyonu, 1918’de General Allenby’nin komutasında, Filistin’de Osmanlı kuvvetlerine karşı taarruza geçti.
Bugün İsrail ordusunun temeli kabul edilen, Siyon Katır Birliği, birliğin fikir babası Jabotinsky ve komutanı Patterson bir kahraman olarak kabul ediliyor. Törenlerle, bu birliğin kuruluşu anılmaktadır.
İbrahim CAV
Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğrencisi