gdh'de ara...

The Economist: ABD'de basın özgür değil

The Economist, 600 bin haber içeriğini analiz ederek meyda kuruluşlarının hedef aldığı kişileri şeytanlaştırma eğiliminde olduğunu iddia etti.

1. resim

ABD'nin 5 Kasım'daki başkanlık seçimleri, medya açısından da bir turnusol testi olacak. The Economist, 600 bini aşkın haber içeriğini analiz etti ve medyada Demokrat Parti’ye kayma tespit etti. Sonuç: Farklı siyasi cepheler ayrı bilgi evrenlerinde yaşayınca birbirlerini şeytanlaştırmaya başlıyor.

İşte Economist'in o yazısı:

Gazeteciler gazetecilik hakkında yazmaya fazla vakit ayırmamalı. Şu dünyada kendi mürekkepli aleminden haber veren insanların yaptıklarından çok daha ilginç şeyler oluyor. Ama bu hafta bir istisna yaptık çünkü bilginin keşfi ve yayılması siyasette çok önemli bir yer tutuyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz. ABD Başkanı James Madison 1822’de “Popüler bilgi veya bu bilgiye erişim araçları olmadan popüler bir hükümet ancak bir komedinin veya trajedinin, belki de ikisinin birden giriş bölümü sayılabilir” diyordu.

ABD’nin kurucularından Thomas Jefferson’a gazetesiz bir hükümeti mi yoksa hükümetsiz bir gazeteyi mi tercih ettiği sorulsa medyayı seçerdi (Yine de biraz abartmış olurdu).

Siyasi kültür bir günde oluşmuyor

Amerika’nın elit üniversitelerindeki antisemitizm kargaşasının gösterdiği gibi insanların yapıcı bir şekilde tartışacağı, anlaşmazlığa düşeceği ve uzlaşacağı bir siyasi kültür bir günde oluşturulamıyor. Medya dünyasında iş modelleri, teknoloji ve kültür bu şartları oluşturmak için birlikte çalışabiliyor. Sizi ters yöne de çekebiliyorlar.

600 bini aşkın gazete ve televizyon haberciliği üzerindeki analizimiz ana akım Amerikan medyasının siyasetin merkezinden Demokrat Parti’nin tercih ettiği terminoloji ve konulara doğru kaydığını gösteriyor. Bu durum medyanın muhafazakarlar gözündeki inandırıcılığını azaltabilir.

Medya hiç bu kadar sendelemedi

ABD 5 Kasım'daki seçimlere hazırlanırken bu ayrımı derinleştiren iç güçlere kafa yormaya değer. Sektörün uzun tarihi boyunca birçok yumruk almasına rağmen ayakta kaldığını düşünüp teselli bulabilirsiniz. Ne var ki bugünkü sendelemenin hepsinden daha ciddi olduğu ortaya çıkabilir.

Etkenlerden biri, teknolojinin yarattığı bozulma. Basılı medyadan mobil sitelere kadar bütün yeni medya otoriteyi bozma eğiliminde. Otokrat bir yönetim altında yaşıyorsanız bu iyi bir şey. Ancak Amerika’da teknoloji çoğu zaman sorun getirdi.

1930’ların önde gelen demagoglarından Peder Charles Coughlin kalabalıklara ulaşmakta radyonun önemini Cumhuriyetçi ve Demokratlardan önce fark etmişti.

Haber kanalları Cumhuriyetçi Parti içinde bir devrime yol açtı. Donald Trump Twitter üzerinden 140 karakter kullanarak on milyonlarca Amerikalıya doğrudan hitap edemese 2016’da partinin başkan adayı olamayabilirdi.

Şimdi yapay zeka da medyayı iyi veya kötü yönde bir kez daha ters yüz edecek. Bir yandan komplo meraklılarına kafa karıştırıcı sahte içerikler sağlayabilir. Ama gerçekten neler olup bittiğini bilmek isteyenler için saçmalıkları daha iyi filtrelemesi de mümkün.

Taraflı gazeteciliğin kârlı olmadığı günler

Bozulmalar parçalanmayı hızlandırıyor. Amerikan medyası dar ve geniş yayın çağlarından geçti. Madison ve Jefferson’ın zamanında dar yayın norm haline gelmişti: Düşük tirajlı taraflı gazeteler az sayıdaki elitlerin farklı kesimlerine hitap ederdi. Sonraları telgrafın ve “penny press” adı verilen ucuz tabloid gazetelerin yayılmasıyla kitlesel medya doğdu.

Dar görüşlü taraflılık kârlı bir iş olmaktan çıktı. Reklam verenler olabildiğince çok insana ulaşmak istiyordu. Radyo ve televizyon istasyonu sayısını sınırlayan elektromanyetik spektrum yüzünden bir denetim sistemine gidildi. Tüm bunlar tarafsızlığın lehine işledi: Gazeteci kendi görüşlerini bir kenara bırakıp olgulara, yani gerçeklere dayanmalıydı.

Tarihte geri gittiler

Ancak bugün akıllı telefonların yarattığı parçalanma sonucu Amerikan medyası dar yayın çağına geri döndü. Bir zamanlar muhabirlerin ücretlerini karşılayan reklam gelirlerinin büyük bölümü Google ve Meta’ya aktığından bu durum yeni iş modelleri ortaya çıkardı. Bugün hüküm süren abonelik sisteminin birçok faydası var: Bir iş için insanların ona para verip vermemesinden daha iyi bir kalite testi olabilir mi? Ancak böyle işletmeler kişilerin önyargılarını sömürme üzerine de kurulabiliyor.

Tucker Carlson, Fox News’tan kovulduktan hemen sonra abonelik bazlı tek kişilik yeni medya şirketini kurdu. Bu, Amerika’nın Kurucu Babaları’nın görünce tanıyacağı iş modeline daha yakındı belki ama Carlson 18. yüzyıl eğitimi almış kıvırcık peruklu tüccarlara içerik yaratmak yerine Aydınlanmacı değerleri alaşağı etmek istiyor.

Eski çalışandan New York Times eleştirisi

Böyle şeyler sadece kıyıda köşede kalmış kurumlarda yaşanmıyor. Bu haftaki içeriğimizde bir de James Bennet yazısı var. The Economist’in Lexington köşe yazarı Bennet geçmişte The New York Times’ın başyazı editörlüğünü yapmış, Cumhuriyetçi bir senatörün yazısını yayınlayınca haber merkezinde yol açtığı isyan sonucu gazeteden kovulmuştu. Bennet’a göre The New York Times her ne kadar okurlarına bağımsız olduğunu söylese de onların sol eğilimini giderek daha fazla onaylıyor.

Sağ görüşlü medyanın aksine ana akım sürekli yalan veya komplo teorisi satmıyor. Ancak taraflı olması her şeyi olduğu gibi aktarma becerisini de olumsuz etkiliyor. Geçmişte yaygın olarak kabul edilen gerçekleri ortaya koyup tartışmanın sınırlarını çizen Amerikan ana akım medyası Batı demokrasileri içindeki en iyi kamu yayıncısı durumundaydı. Bugün o kadar değil.

Bu neden önemli? Çoğu Amerikalı düzenli olarak gazete okumuyor ve haber izlemiyor olabilir ancak demokrasilerde elitler önemlidir. Farklı siyasi cepheler ayrı bilgi evrenlerinde yaşamaya başlayınca birbirlerini şeytanlaştırma eğilimi gösterir. Size Joe Biden’ın antisemit sosyalistler zümresinin hakimiyetinde olduğu söylenirse Trump’a oy atmak için çok haklı bir sebebiniz olur. Ya da Trump destekçileri demokrasi karşıtı ırkçılarsa onları kazanmakla niye uğraşasınız? Neticede partiler sürdürülebilir iyi yönetim için olmazsa olmaz nitelikteki uzlaşmalara varmakta daha da zorlanacak. Elitler dünyayı olduğu haliyle göremezse kötü kararlar alacak.

Tarafsızlık karşıtları

Bu durum siyaset ve gazetecilik için sorun olmanın yanı sıra temel liberal fikirlere de tehdit oluşturuyor. Örneğin argümanların kuvvet testine tabi tutulması, beklenmedik kavrayışların alışılmadık yerlerde bulunabileceği, karşıt görüşler ve rahatsız edici gerçeklerle karşı karşıya gelmenin genellikle iyi bir şey olduğu gibi fikirler tehlikede.

“Tarafsızlığı” ayrıcalıklı grupların kendi iktidarını yerleştirmek için kullandığı bir numara olarak gören yazı işlerinden bu fikirlere itirazlar yükselecek. Eski tip liberaller insanlara zaten doğru olduğunu düşündükleri her şeyin doğru olduğunu söyleyenleri ödüllendiren, yapay zeka destekli iş modellerine uyum sağlamak zorunda kalabilir.

Kaynaklar

Tartışma