The Houston Post: Afrika ve Orta Doğu ülkeleri neden altın rezervlerini ABD'den geri çekiyor?
ABD'de süregelen enflasyon ve artan borç seviyesi, ABD dolarına olan güveni aşındırıyor. Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin altın rezervlerini ABD'den çekme kararı ne anlam ifade ediyor?
ABD merkezli yayın organlarından The Houston Post'da, Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin değişen ekonomik yaklaşımlarının ve bu yaklaşımın uluslararası finansal sisteme olası etkilerinin değerlendirildiği kısa bir analiz yazısı yayınlandı.
Nijerya, Güney Afrika, Gana, Senegal, Kamerun, Cezayir, Mısır ve Suudi Arabistan gibi çok sayıda ülkenin yakın dönemde ABD'de bulunan altın rezervlerini geri çekmeye başladığına dikkat çekilen analizde, bu gelişmenin ABD dolarının geleceği hakkında da soru işaretlerine yol açtığı belirtildi.
Analizde ayrıca, bu eğilimin ABD ekonomisi üzerinde derin etkiler yaratabileceği ve potansiyel olarak küresel finans sistemini de yeniden şekillendirebileceği tespitine yer verildi.
İşte The Houston Post'da yayınlanan analiz:
Amerikan ekonomisinin istikrarına ilişkin artan endişeleri yansıtan bir gelişme olarak, son aylarda birçok Afrika ve Orta Doğu ülkesi altın rezervlerini ABD'den çekmeye başladı.
Uzmanlara göre bu gelişme, küresel ekonomik dinamiklerde önemli bir değişime işaret etmekte ve ülkeler arasında ABD doları ve Amerikan finans kurumlarının geleneksel güvenli liman statüsüne ilişkin artan şüpheciliğin altını çiziyor.
Altın rezervlerini geri çekme kararı sembolik değil
Bu gelişme, Amerikan ekonomisinin gidişatına ilişkin yaşanan derin tedirginliği de ortaya koyuyor.
Bu tür adımlar atan başlıca ülkeler arasında; Afrika ve Orta Doğu'nun önemli bölgelerini temsil eden Nijerya, Güney Afrika, Gana, Senegal, Kamerun, Cezayir, Mısır ve Suudi Arabistan da yer alıyor.
Bu ülkelerin eylemleri, dünyanın birincil rezerv para birimi olarak ABD dolarının geleceği hakkında soru işaretlerine yol açıyor ve Amerikan ekonomisinin kötüleşen durumu, bu geri çekilmelerin arkasındaki temel itici güç olarak görülüyor.
ABD'de süregelen enflasyon, artan borç seviyeleri ve Federal Rezerv'in istikrarlı para politikasını sürdürme kabiliyetine ilişkin endişeler ABD dolarına olan güveni aşındırıyor.
Buna ek olarak, jeopolitik gerilimler ve ticari ilişkileri çevreleyen belirsizlikler, yabancı hükümetler arasındaki endişeleri daha da körükledi.
Afrika ve Orta Doğu ülkeleri için altın rezervlerini korumak sadece bir ekonomik ihtiyat meselesi değil. Bu aynı zamanda stratejik bir zorunluluk.
Altın tarihsel olarak ekonomik çalkantı dönemlerinde bir değer deposu olarak görülmüş, para biriminin değer kaybetmesine ve jeopolitik istikrarsızlığa karşı bir koruma sağlamıştır.
Bu ülkeler altın rezervlerini ülkelerine geri göndererek kendilerini potansiyel finansal krizlerden korumayı ve servetlerini kendi sınırları içinde güvence altına almayı amaçlıyor.
Afrika'nın en büyük ekonomisi Nijerya, bu yılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri'nde tuttuğu altın rezervlerini ülkesine geri çekme kararı aldı.
Nijeryalı yetkililer, ABD ekonomisinin uzun vadeli istikrarına ilişkin endişeleri gerekçe göstererek bu hamleyi attıklarını belirtti.
Benzer yaklaşımlar, bölgedeki diğer ülkelerde de yankı buldu ve geleneksel ekonomik bağımlılıkların yeniden değerlendirilmesine yönelik daha geniş bir eğilimi de ortaya çıkardı.
Benzer yaklaşım Orta Doğu'ya da yayılıyor
Orta Doğu'da Suudi Arabistan'ın altın rezervlerini ABD'den çekme kararı küresel piyasalarda şok etkisi yarattı.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biri ve küresel ekonominin temel taşlarından biri olan Suudi Arabistan'ın kararı, Amerikan finans sistemine yönelik artan hayal kırıklığının altını çiziyor.
Suudi Krallığı'nın bu hamlesi, bölgede jeopolitik gerilimlerin ve belirsizliklerin arttığı bir ortamda mali varlıklarını korumaya yönelik stratejik bir manevra olarak görülüyor.
Diğer iki büyük ekonomi olan Mısır ve Güney Afrika da altın rezervlerini ülkelerine geri çekme yönünde adımlar atarak Afrika ve Orta Doğu ülkeleri arasında ABD'nin ekonomik risklerine maruz kalma riskini azaltmaya yönelik koordineli bir çabanın sinyalini verdi.
ABD ekonomisi üzerindeki anlık etkisi sınırlı olsa da, bu eğilimin uzun vadeli etkileri derin olabilir ve potansiyel olarak küresel finans ortamını yeniden şekillendirebilir.
Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin altın rezervlerini ABD'den çekmesi, uluslararası finans yaklaşımında da bir değişimi temsil etmektedir.
Bu yaklaşım daha geniş anlamda ise; küresel ekonomik düzenin geleneksel kurallarına duyulan güven kaybını ortaya koymakta ve ülkelerin "çeşitlendirme ve risk yönetimi stratejilerine" duyulan ihtiyaçlarının altını çizmektedir.
Bu ülkeler attıkları bu adım ile, kendi finansal varlıkları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olurken, küresel ekonomideki güç dengesi ise önemli bir yeniden ayarlama sürecine girmeye hazırlanıyor.