The National Interest: Rusya-Ukrayna savaşı yakın gelecekte sona erebilir mi?

Rusya-Ukrayna savaşı yakın gelecekte sona erebilir mi? İşte savaşın sona erebilmesine dair dört önemli şart ve Batı'nın izlemesi gereken yol haritası.

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The National Interest'de Rusya ve Ukrayna savaşının geleceğine dair öngülere yer verilen bir analiz yayınlandı.

Savaşın devam etmesi için pek çok neden olmasına rağmen, sonuçlanması için de önemli nedenler olduğu belirtilen analizde, sona ermesini sağlayabilecek faktörler 4 madde altında özetlendi.

Analizde ayrıca; savaşın geleceğine dair ABD ve AB'nin izlemesi gereken stratejiye dair yol haritalarına da yer verildi.

İşte The National Interest'de yayınlanan analiz:

Önümüzdeki yılın Ukrayna savaşının sona erdiği yıl olması için dört neden ve öngörülebilir.

Savaşın gelecekte de devam etmesi için pek çok neden olmasına rağmen, bunların başında Putin ve Zelenskiy arasında ortak noktalar oluşuyor ve savaşın sona ermesini destekleyen faktörler güç kazanıyor gibi görünüyor.

Peki nedir bu faktörler?

Birincisi, Ukrayna'nın Kursk bölgesinde Rusya'ya doğru gerçekleştirdiği parlak ve cesur askeri hamle.

Bu hamle kısa vadede bu hamle çok etkili oldu ve savaşı Rusya'ya taşıyarak aslında Rusya'nın savunmasız olduğunu gösterdi. Bu gelişme ayrıca, muhtemelen Putin'in savaşı sürdürmesini Ruslar arasında daha tartışmalı hale getirdi.

Diğer yanadn Rusya'ya yönelik bu saldırı Ukrayna'da moralleri yükseltti. Zira; Ukraynalılar 2024'ün büyük bölümünde askeri açıdan zorlanıyor ve ekonomik açıdan sıkıntı çekiyor, bu da savaşa verilen desteğin azalmasına neden oluyordu.

Saldırı aynı zamanda Batı'nın Ukrayna'daki savaşa verdiği desteğin azalmasını da yavaşlattı.

Eğer Rus topraklarının işgali devam ettirilebilirse, bu durum savaşın sona erdirilmesine ilişkin müzakerelerde bir pazarlık kozu olabilir.

İkincisi, Ukrayna'nın Rusya'ya doğru ilerlemesi belirli riskli oluşturdu.

Kursk saldırısı nedeniyle, yaklaşık 10 bin asker Doğu Ukrayna'daki kritik savunma görevlerinden çekilmek zorunda kaldı ki bu da; Rusya'nın, özellikle Putin'in Donetsk'te ilerleme kaydetmesi için bir fırsat oldu.

Rus saldırıları giderek daha acımasız hale geliyor ve bu da hem Doğu Ukrayna'daki savaş alanında hem de başka yerlerde Ukraynalıların kayıp ve zayiatlarının artmasına neden oluyor.

Rusya'nın şu andaki hedefi Ukrayna'nın enerji altyapısını önümüzdeki kış için felç etmek gibi görünüyor ki zaten son dönemde, Ukrayna'nın elektrik üretimine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.

Bu durumun devam etmesi muhtemeldir. Bunun sonucunda elektrik kesintisi günde yaklaşık on iki saate düşecek, bu da sivil halk için büyük bir yük oluşturacak ve muhtemelen savaşın devamını daha da zor hale getirecektir.

Üçüncüsü, hem Rusya'nın hem de Ukrayna'nın büyük askeri tırmanma seçenekleri çok sınırlı ve riskli.

Ukrayna ideal olarak Rusya'yı daha fazla tehdit edebilecek çok sayıda uzun menzilli silaha sahip olmak ya da NATO'nun veya NATO üyelerinin çatışmaya doğrudan müdahil olmasını istiyor.

Ülke lideri ve ekibi muhtemelen savaşı kendi lehlerine çevirebilecek adımların bunlar olduğunu düşünüyor. Ancak, Amerikalı ve diğer önemli Batılı liderler tarafından değerlendirildiği üzere, Rusya ile Batı arasında tırmanma ve çatışma ile ilgili potansiyel riskler nedeniyle her iki seçenek için de beklentiler iyi değil.

Rusya ise zaman zaman nükleer silahlara başvurma tehdidinde bulundu. Ancak böyle bir hamlenin birçok açıdan riskleri olacak ve bu tür bir hamlenin çok uç koşullar dışında uygulanması pek olası değil.

Gerçekçi seçenekler yakın zamanda bir çözüm ya da aynı şekilde geçecek daha uzun yıllardan sonra bir çözümdür.

Dördüncüsü. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'daki eğilimler, savaşın süresiz olarak uzatılmasından yana değil.

Ukrayna'nın kahramanca direnişinin desteklenmesinde ABD'nin rolü kritik olmuştur ve Avrupalılar da ikinci en önemli destek kaynağı olmuştur. Ancak başkanlık seçimlerinin ardından ABD'nin desteğini zaman içinde azaltması muhtemeldir.

Kazanması durumunda başkan Trump hızlı bir şekilde diplomatik bir çözüm için bastıracaktır. Kazanması durumunda Başkan Harris de mevcut destek seviyelerini sürdürmekte zorlanacaktır.

Avrupa'daki eğilim de hızla değişebilir.

Nitekim; Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsviçre'deki son barış konferansından farklı olarak Rusya'nın da dahil olduğu bir barış konferansı yoluyla bir barış anlaşması için bastırma kararlılığını şimdiden açıkladı.

Sonuç olarak; seçimlerin ardından ABD ve müttefikleri, Ukrayna'daki savaşın müzakere yoluyla çözüme kavuşturulmasını genel hedef olarak benimsemelidir.

Ancak Ukrayna'ya destek güçlü bir şekilde devam etmelidir. Çünkü bu olmadan, Putin müzakere ve masada yapılacak bir çözümle ilgilenmeyecektir.

Tartışma