The National News: Kılıçdaroğlu'nun yenilgisi Türk siyasetinde bir devrin kapanışı olabilir
Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur kampanyası, sanki kibar bir baykuşa kötü bir kurt gibi davranması söylenmiş gibi. Aniden kurt kılığına giren Kılıçdaroğlu'nun kampanyasında bir çaresizlik kokusu var.
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The National News'de, Kılıçdaroğlu'nun ikinci tür propaganda faaliyetleri ve olası ikinci tur sonuçları sonrası muhalefetin şekillenmesine dair bir analiz kaleme alındı.
David Lepeska tarafından kaleme alınan analizde; Kılıçdaroğlu'nun ilk tur propaganda sürecinde ılımlı bir tarz izlediği ancak ikinci turda milliyetçilerin oyunu almak için bir "kurt" gibi davranmaya çalıştığı ifade edildi.
Ayrıca analizde; "Aniden kurt kılığına giren Kılıçdaroğlu'nun kampanyasında bir çaresizlik kokusu var." ifadeleri kullanıldı.
İşte The National News'de yayımlanan analiz:
Türkiye'nin muhalefetteki cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kampanyasında yürek burkan bir şey var. Sanki kibar bir baykuşa kötü bir kurt gibi davranması söylenmiş gibi.
14 Mayıs'ta yapılacak ilk tur oylama öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi lideri, kitapların arasında bulunduğu evinden düzenli olarak samimi videolar paylaştı. Kılıçdaroğlu, mutfaktaki bir masada profesörce otururken, belediye başkanlıklarını kazanmasına yol açan 2019 seçim kampanyasına, birliğe ve hatta sevgiyi vurgu yaptı.
Destekçilerine gösterdiği kalp şeklindeki el hareketi, cumhurbaşkanlığı hamlesinin tanımlayıcı sembolü haline geldi ve 100 milyondan fazla kişinin izlediği Alevi videosunda olduğu gibi, çoğulculuk ve açıklıktan bahsederken de samimi görünüyordu.
Ancak geçen hafta Kılıçdaroğlu, milliyetçi Sinan Oğan'ı ilk turda destekleyen yüzde 5'lik seçmen için rekabet etmeye başladığında, kitaplar, masa ve o sıcaklık gitti. Türkiye'nin ve CHP'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün portresiyle ve öfkeye varan bir ivedilikle konuşmaya başladı.
Kılıçdaroğlu bu konuşmalarında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki AK Parti'nin 10 milyon Suriyeli mülteciyi kabul ettiğini söyledi ve bu, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ tarafından tekrarlanan bir durumdu.
Kılıçdaroğlu konuşmasında;
"Ülkemize akan bu insan seli, hayatta kalmamızı tehdit edebilir. Kadınlarımız sokakta yürüyemeyecek”
iddiasında bulundu.
Erdoğan'ı 2016'daki başarısız darbeyi planlamakla suçlanan yasadışı dini grupla ilişkilendirdi ve AK Parti'nin ortağı Kürt-İslamcı bir parti olan Hüda Par'ı suçlu olarak nitelendirdi.
Aniden kurt kılığına giren Kılıçdaroğlu'nun kampanyasında bir çaresizlik kokusu var. Belki de bu şekilde, popülist ekseninin çok ihtiyaç duyduğu desteğini alacağını umuyor.
Pazar günkü oylamanın muhtemel sonucu, özellikle Oğan'ın ikinci turda Erdoğan'ı desteklediğini söylemesinden sonra Erdoğan'ın zaferi ile sonuçlanabilir. Eğer sonuç gerçekten bu olursa, bunlar da Kılıçdaroğlu'nun ulusal sahnedeki son günleri olabilir.
Bunun Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini bilmek zor, ancak Türkiye'nin muhalefetinin ortaya koyduğu bir sonraki büyük meydan okumanın, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul CHP l başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından ortaya konulacağı söylenebilir.
Şu anda Türkiye'nin seçim kuruluna hakaret ettiği için iki yıl hapis cezasına ve siyasi yasaklama ile karşı karşıya olan İmamoğlu, seçim süreci boyunca bize, geleceğe dair erken bir bakış vermiş olabilir.