The New Arab: İsrail'in silah sistemlerini isimlendirme stratejisi neye dayanıyor?

İsrail, silah sistemlerini isimlendirme stratejisi ile saldırıları zihinlerde meşrulaştırmayı hedefliyor. Peki İsrail'in silah sistemlerini isimlendirme stratejisi neye dayanıyor?

1. resim

İngiltere merkezli yayın yapan The New Arab'da, İsrail'in özellikle Gazze savaşı sırasında daha fazla konuşulmaya başlanan silahlarının nasıl isimlendirildiğine dair İsrail tarafından izlenen statejinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İsrail'in tarih boyunca en ölümcül silahlarının isimlerini dini literatüre göre belirlediği tespiti yapılan analizde, yapay zeka sistemleri 'Lavender' ve 'The Gospel' gibi isimlerin arkasındaki mantığa dair bilgiler verildi.

Analizde ayrıca; İsrail'in silah sistemlerinde bu isimleri kullanarak, zihinlerdeki kötü sonuçlara dair etkileri en aza indirmeyi amaçladığı iddia edildi.

İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:

İsrail ordusunun Gazze'de gerçekleştirdiği yıkım ve orantısızlık şok edici boyutlara ulaşmış ve uluslararası alanda kapsamlı bir şekilde kınanmış olsa da, İsrail'in yüksek teknolojili silah sistemlerini ve askeri operasyonlarını isimlendirme politikası çok az tartışılan bir konudur.

Peki İsrail'in distopik yapay zeka sistemleri 'Lavender' ve 'The Gospel' gibi isimlerin arkasındaki mantık nedir? Sembolik olarak ne anlam taşıyor?

Örnek olarak 'Lavander', Süleyman kıssasında geçmektedir. Lavander, Kutsal Esans anlamında kullanılır ve kutsal bitkilerden biri olarak İncil'de yer alır.

Buna ek olarak, İsrail'de lavanta yetiştirilen birçok bölge bulunmaktadır. Bu nedenle, bu ismin kullanılması başka bir anlam daha ifade etmektedir.

Dahası, 'Lavanta' Latince 'yıkamak' anlamına gelen 'lavare' kelimesinden gelmektedir.

Dolayısıyla bu isimler Filistinlilerin Gazze'den sembolik olarak temizlenmesine, dini bir görevin ritüelistik bir şekilde yerine getirilmesine işaret ediyor olabilir.

Dini sembolizm İsrail devleti için yeni bir şey değil

Bunun en bariz örneği İsrail bayrağında yer alan Davut Yıldızı ve İsrail mühründe bulunan Knesset menorasıdır.

Bu nedenle silahların isimlendirilmesi konusunda, İsrail ordusunun sembolik olarak izlediği bir politika olduğununa şaşırmamak gerekir.

İsrail'deki Bar-Ilan Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dalia Gavriely-Nuri'ye göre, İsrail ordusunun 75 yıllık tarihi boyunca gerçekleştirdiği askeri operasyonların neredeyse yarısı kutsal kitap kökenli olarak gerçekleştirildi.

İsrail, askeri sistemlerini ve en ölümcül silahlarını, tarih boyunca dini literatüre göre belirlemiştir.

Örneğin, Katlanit (İbranice'de 'ölümcül') olarak da bilinen silah için; tarihteki ilk intihar vakasının kutsal metinlere girdiği olay olarak kabul edilen Samson'un hikayesinden esinlenmiştir.

Benzer şekilde, 1960'lardan bu yana geliştirilen Jericho balistik füzeleri de adını İsraillilerin M.Ö. 1400'lerde Filistlilerden fethettiği şehirden almaktadır.

Adını Davut'un Golyat'a karşı kazandığına inanılan bir zaferden alan bir başka silah ise David's Sling'dir.

Bu mesaj, Filistinlilere karşı ölümcül güç kullanmanın sadece haklı değil, aynı zamanda Tanrı tarafından da onaylandığını öne sürmekte ve muhtemelen özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyonist çevrelere hitap etmektedir.

İsrail'in isimlendirme stratejisi, bu silahların kullanılmasının olası sonuçlarının kutsal hedeflere ulaşmak için olduğu ve kötü sonuçlarına dair etkileri zihinlerde en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Daha detaylı olarak ise; askeri uzman Dalia Gavriely'in 2010 yılında kaleme aldığı “Rainbow, Snow, and the Poplar's Song” adlı bir makalesinde konunun detaylarına girerek İsrail'in, “Kutsal kitaplardan gelen isimleri kullanarak" zihinlerde meşrulaştırma stratejisi izlediği ele almıştır.

Tartışma