gdh'de ara...

The New York Times: İran'ın Rusya'ya İHA tedariki ve ABD'nin süreci engellemek için planı

İran üretimi İHA'larda ABD ve Batı'ya ait unsurların kullanıldığının anlaşılması ABD'yi harekete geçirdi. Peki yaptırımlarla izole edilmiş olan İran ve Rusya bu parçalara nasıl ulaşıyor?

1. resim

Biden yönetimi, İran'ın Ukrayna'daki savaşta kullanılmak üzere insansız hava araçları üretme ve Rusya'ya teslim etme kabiliyetini durdurmak için geniş bir çaba başlattı.

Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Orta Doğu'daki bir dizi istihbarat, askeri ve ulusal güvenlik yetkilisi ile görüşmeler yaparak İran'ın insansız hava aracı üretme yeteneğini engellemeyi ve Rusların bu unsurlara ulaşmasını engellemeyi amaçlayan yeni bir ABD programı hazırladı.

ABD'nin hazırladığı programın detayları son haftalarda daha net hale geldi. Yönetim, ele geçirilen insansız hava araçlarının enkazını incelerken Amerikan yapımı teknolojinin de kullanıldığının anlaşılmasının ardından İran'ı Rusya'ya satılan insansız hava araçlarını üretmek için gerekli Batı yapımı bileşenlerden mahrum bırakma hamlelerini hızlandırdı.

ABD kuvvetleri, Ukrayna ordusuna İHA'ların hedefi olacak bölgeleri savunması için yardım ediyor ve Amerikalılar, yaklaşan insansız hava aracı sürülerine karşı Ukrayna'ya erken uyarı sistemleri göndermek için acele ediyorlar.

Ancak bu yaklaşımlar derin zorluklarla karşı karşıya ve dronların üretimi için kritik parçaların İran'a ulaşması için engellenmesi için uygulanacak seçenekler kısıtlı. Zira bu durumun, İran'ı nükleer ve uranyum zenginleştirme çalışmalarını engellemek için on yıllardır süren çaba kadar zor olduğu şimdiden kanıtlandı.

Amerikan istihbarat yetkilileri geçtiğimiz haftalarda İranlıların nükleer santrifüj üretiminin ülke geneline nasıl yayılacağı ve ihracat kontrollerinden kaçınmak için karaborsada “çift kullanımlı” teknolojiler bulma konusundaki uzmanlıklarını insansız hava aracı programına uyguladıklarını söylediler.

Hatta İngiltere, Fransa ve Almanya'nın Ruslar tarafından satın alınan iki tip İHA'dan birinin kilit üreticisi olarak adlandırdığı İranlı şirketlerden biri olan Qods Aviation, yıllardır Birleşmiş Milletler'in İran'a tedarikçi listelerinde yer alıyor. İran ordusuna ait olan şirket, yaptırım dalgalarına rağmen insansız hava aracı üretim hattını genişletti.

Batı ittifakındaki yetkililer, her ikisi de Amerika liderliğindeki yaptırımlarla izole edilmiş olan İran ve Rusya'nın yeni bir kolaylık ittifakı kurduklarına ikna olduklarını söylüyorlar. Üst düzey bir askeri yetkili, İran'ın geçen yaz Ruslara insansız hava aracı tedarik etme anlaşmasının Ukrayna'daki savaş sonrası hızla derinleştiğini belirti.

Tahran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma umutlarını yitiren Biden yönetimi, göreve geldiğinden bu yana birkaç haftada bir yeni yaptırımlar ekliyor.

Biden'ın yardımcıları, insansız hava aracı saldırılarını durdurma çabası içinde, İran'ın nükleer programını baltalama konusunda uzun bir geçmişe sahip bir müttefik olan İsrail ile de temasa geçiyor.

ABD Ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, geçtiğimiz günlerde İsrail'in üst düzey ulusal güvenlik, ordu ve istihbarat yetkilileriyle bir toplantı gerçekleştirdi. Sullivan bu toplantıda; Kremlin'in Ukrayna'ya karşı konuşlandırdığı ve sivilleri hedef alan silahların transferi de dahil olmak üzere İran'ın Rusya ile büyüyen askeri ilişkisini konuştuklarını belirtti.

İsrail ve ABD, Tahran'dan kaynaklanan teknolojik tehditlerle mücadelede uzun bir birlikte çalışma geçmişine sahiptir. Hatta iki ülke birlikte, İran'ın nükleer santrifüj tesislerine saldırmak için “Stuxnet” olarak adlandırılan dünyanın en ünlü ve sofistike siber saldırılarından birini geliştirdiler.

O zamandan beri İsrail, nükleer zenginleştirme merkezlerini sabote etme girişimlerini pek gizlemedi.

Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Adrienne Watson yaptığı açıklamada, İran'ın insansız hava aracı programına yönelik geniş çaplı hamlenin kapsamını kabul etti.

Watson; "İran'ın İHA üretimini ihracat kontrolleri yoluyla hedeflemenin yollarını arıyoruz ve parçaları üretimde kullanılmış özel şirketlerle konuşuyoruz" açıklamasında bulundu.

Yapım Aşamasındaki Yıllar

İran'ın insansız hava araçlarına olan ilgisi, ülkenin Basra Körfezi'ndeki faaliyetlerini artırmak için çeşitli yollar aradığı otuz yılı aşkın bir süre öncesine dayanıyor. Örnek olarak; şu anda Ruslara satılan insansız hava araçlarından birinin ilk modeli olan Mohajer I, ilk uçuşunu 1986'da yaptı.

İlerleme yavaştı, ancak 2011'de ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın Afganistan'daki filosunda bulunan bir RQ-170'in İran üzerindeki uçuşu sırasında, İranlılar tarafından nükleer programlarının unsurlarını gizlemek için kazılmış yüzlerce tünel olduğu ortaya çıkarıldı.

Daha sonra üst düzey yetkililerin bildirdiğine göre bu gelişmenin ardından Obama yönetimi tünelleri havaya uçurmak için bir Navy SEAL ekibi göndermeyi düşündü. Ancak daha sonra risk almamaya karar verdi ve birkaç gün içinde zaten İranlılar insansız hava araçlarını Tahran sokaklarında gezdirerek bir propaganda zaferi elde ettiler.

2016 yılında ise İran, bazıları Rusya ile işbirliği içinde olmak üzere çok sayıda silahlı hava unsuru geliştirmeye başladığını duyurdu. İlk silahların çoğu, Yemen'deki Husi isyancılar da dahil olmak üzere İran destekli milislere verildi ve son olarak 2019'da Saudi Aramco tarafından yönetilen iki Suudi petrol işleme tesisine düzenlenen saldırılarda kullanıldı.

Amerikalı yetkililer çeşitli zamanlarda, Suudi Arabistan'daki deneyimler ve bölgedeki Amerikan güçlerinin 'kamikaze' olarak adlandırılan İHA'lar tarafından hedef alınmasının ardından, İran'ın bu unsurları ile "başa çıkmanın zor" bir durum olduğunu belirttiler.

Ancak Ukrayna'nın işgalinin ardından, İran'ın bu uçakalrı nasıl seri bir şekilde üretebileceği daha net bir şekilde ortaya çıktı ve bu, Rusya'da bir İran fabrikası açma tartışmalarının olduğu bir anda özellikle endişe verici bir hal almaya başladı.

İran'ın İHA programının da sorunsuz olduğu pek söylenemez. İran bu konuda özellikle ABD'nin hamleleri ile oluşturulan yaptırım ortamında büyük tedarik zinciri sorunlarıyla karşılaştı. Ancak bununla birlikte belirtilmesi gerekiyor ki, İran'ın savunma sektörüne yönelik yıllarca süren yaptırımlara rağmen, İran insansız hava araçları hala büyük ölçüde Amerikan ve Batı parçalarıyla inşa ediliyor.

Düşen insansız hava araçlarının devre kartlarının Amerikan imalatçılarına ait çiplerle dolu olduğu fotoğraflar ortalıkta dolaşmaya başlayınca Beyaz Saray, ürünleri keşfedilen firmalara yapılan çağrılar da dahil olmak üzere sıkı önlemler alınması emrini verdi. Ancak hemen hemen tüm üreticiler aynı tepkiyi verdi: "Bunlar, dolaşımının durdurulması neredeyse imkansız olan “çift kullanımlı” ürünler."

Eylül ayından itibaren Biden yönetimi yaptırımları sıkılaştırdı ve özellikle Rusya için uçak inşa eden şirketlere yeni yaptırımlar uyguladı. Kasım ayında ise Rus hükümeti adına insansız hava araçları üreten Tahran merkezli bir şirket olan Safiran Airport Services gibi şirketlere karşı başka bir yaptırım paketi açıkladı.

Kasım ayında ABD Hazine Bakanlığı, ABD'nin önemli bir müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri merkezli iki şirkete de "işbirliği" yapmakla suçlayarak yaptırım uyguladı.

Ancak CNA Araşırma Ensitüsü'nde Rus araştırmaları direktörü olan Michael Kofman, yaptırımların tam bir çözüm olmadığını belirtiyor. Kofman, "İhracat kontrollerinin elbette uzun vadede bir etkisi olacak, ancak bunların geri dönüşünün zaman çizelgeleri konusunda gerçekçi olmalısınız" tespitinde bulundu.

ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya, Birleşmiş Milletler genel sekreteri Antonio Guterres'e, Rusya ve İran'ın birlikte BM şartlarını ihlal edip etmediğine dair resmi bir soruşturma başlatması için baskı yapıyor.

Dronların İzlenmesi

Amerikan ve İngiliz istihbarat yetkilileri, bir aydan biraz daha uzun bir süre öncesine kadar insansız hava araçlarının büyük ölçüde Kırım'da konuşlandığını söylüyordu. Ancak raporlara göre Kırım'daki bu İHA'ları birkaç gün ortadan kayboldular ve Zaporizhzhia eyaletinin Rus işgali altındaki bölgelerinde yeniden ortaya çıktılar.

Bu transferlerin bazıları askeri istihbarat merkezlerinde beraber görev yapan Amerikalı ve Ukraynalı yetkililer tarafından izlendi. Ancak dronlar, kamyonlara monte edilmiş fırlatma sistemleriyle oldukça hareketli ve Ruslar hedef olduklarını biliyorlar. Bu yüzden onları daha güvenli yerlere taşıyorlar, bu da onları takip etmeyi ve vurmayı daha zor hale getiriyor.

Bu ayın başlarında yapılan bir İngiliz askeri değerlendirmesine göre, Rusya'nın bu unsurları fırlatma sahasını değiştirmesi büyük olasılıkla Rusya'nın Kırım'ın savunmasızlığıyla ilgili endişelerinden kaynaklanıyor.

Diğer yandan Rusya ve İran arasındaki bu askeri ilişkinin iki yönlü olabileceğine dair artan kanıtlar var. İngiltere Rusya'yı, İran'a yüzlerce insansız hava aracı karşılığında gelişmiş askeri bileşenler vermeyi planlamakla suçladı.

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace; " İran'ın 300'den fazla kamikaze insansız hava aracı tedarik etmesine karşılık, Rusya şimdi İran'a gelişmiş askeri bileşenler sağlamayı planlıyor ve hem Orta Doğu hem de uluslararası güvenliği baltalıyor. Bu anlaşmayı ifşa etmeliyiz" açıklamasında bulundu.

ABD'li yetkililer, her ikisi de Virginia'da bulunan Edgesource Corporation ve BlueHalo dahil olmak üzere bir dizi Amerikan şirketinin Ukrayna'ya Rus insansız hava araçlarını tespit ve yok etmeye yardımcı olacak eğitim ve teknoloji sağladığını belirtiyor.

Edgesource, Ukrayna'nın 20 mil öteden gelen düşman insansız hava araçlarını bulmasına, tanımlamasına ve izlemesine yardımcı olurken aynı zamanda Ukrayna'nın aynı hava sahasındaki kendi insansız hava araçlarını tanımlamasına yardımcı olmak için Windtalkers adlı sistem de dahil olmak üzere yaklaşık 2 milyon dolarlık bir sistemi Ukrayna'ya başışladı.

ABD, son olarak Pentagon'un 9 Aralık'ta duyurduğu 275 milyon dolarlık silah ve teçhizat sevkiyatının bir parçası olarak, Ukrayna'ya insansız hava araçlarına karşı koymak için başka teknolojiler sağladı. Ancak Amerikalı yetkililer, operasyonel güvenliği gerekçe göstererek söz konusu yardımla ilgili ayrıntı vermeyi reddetti.

Tartışma