The Telegraph: Hizbullah, Batı'nın ölümcül korkularını nasıl açığa çıkardı?

Yaşanan süreç; İsrail'in müttefiklerinin yardımına muhtaç olduğunu ortaya koydu. Hizbullah, İsrail'in ve Batı'nın ölümcül korkularını nasıl açığa çıkardı?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Telegraph'da, İsrail'in İran destekli “Direniş Ekseni” ve özellikle de Hizbullah ile yaşadığı gerlimin askeri açıdan değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Lübnan ve Gazze'nin, İran ve İsrail arasındaki yedi cepheli savaşta en aktif iki arena haline geldiği belirtilen analizde, İsrail'in ise propagandaların aksine her şeye kadir olmadığı ve büyük ölçüde müttefiklerinin yardımına muhtaç olan bir ülke olduğunun ortaya çıktığı tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; yaşanan sürecin İsrail dışında, ABD ve Batı için de ölümcül korkuları açığa çıkardığı tespiti yapıldı.

İşte The Telegraph'da yayınlanan analiz:

Geçtiğimiz günlerde Golan Tepeleri'nde 12 kişinin Hizbullah'ın füze saldırısında öldüğüne dair iddialar, ABD'nin İsrail'i desteklemek için neden mümkün olan her şeyi yapması gerektiği ile ilgili Biden yönetimine fikir vermişe benziyor.

İddialara göre; Mecdel Şems'te patlayan ve İran yapımı olduğu belirtilen füzeler, Tahran'ın Lübnan'daki Hizbullah'a sağladığı 150 binden fazla füzeden sadece biriydi.

Diğer yandan; Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarından bu yana Hizbullah neredeyse her gün İsrail'in kuzeyine füze ve insansız hava araçları ile saldırılar gerçekleştiriyor.

Lübnan ve Gazze, İran ve İsrail arasındaki yedi cepheli bir savaşın en aktif iki arenası haline geldi.

Çok sayıda cephe

Yine geçtiğimiz günlerde, İran'ın Yemen'deki Husi vekilleri tarafından fırlatılan bir insansız hava aracı, İsrail'in merkezinde infilak ederek bir kişinin ölümüne ve çok sayıda kişini yaralanmasına neden oldu.

Görünen o ki; İsrail güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olsa da, her şeye kadir değil ve büyük ölçüde müttefiklerinin yardımına muhtaç.

Ancak İsrail'in şu anda en önemli destekçisi olan ABD, bazı hayati mühimmatların tedariki konusunda sıkıntılar yaşıyor.

Nitekim; İsrail Başkanı Benjamin Netanyahu geçen hafta ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada bu konuya değindi.

Netanyahu, Churchill'in İkinci Dünya Savaşı'nda Amerika'ya yaptığı çağrıyı yineledi ve;

"Bize mühimmatları daha hızlı verin, biz de işi daha hızlı bitirelim."

ifadelerini kullandı.

ABD gerekli adımları atmakta sıkıntı çekerken, Rusya ve Çin tarafından desteklenen İran ise, İran'a gelişmiş silahlar göndermeye devam ediyor.

Diğer yandan geride kalan süreçte; ABD ve İngiltere'nin Hizbullah dışında Kızıldeniz!i de istikrarsız hale getiren Husilere karşı düzenlediği askeri eylemlerin neredeyse hiçbiri etkili olmadı.

İsrail'in olası bu mücadeleyi kaybetmesi, ABD için başka anlamlar da ifade ediyor.

Örnek olarak İsrail, Ürdün'ün İran'a karşı desteklenmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla İsrail'in zayıflatılması bölgedeki daha geniş ABD çıkarlarını da zarar verecektir.

Sonuç olarak; İsrail ve ABD yönetimi, karar alma mekanizmalarını aşmak için önümüzdeki günlerde yeni adımlar atmalıdır.

Zira hoşlarına gitsin ya da gitmesin; yaşanan gelişmeler, İsrail dışında ABD ve Batı için de ölümcül korkuları açığa çıkarmış durumda ve tedbir alınması artık kaçınılmaz hale geldi.

Kaynaklar

Tartışma