TIME: Arktik bölgesi üzerinde yaklaşan savaş!
Sadece Rusya'nın 35 milyar metreküp doğal gaz ve 2 milyon metrik ton petrol bulduğu Arktik bölgesindeki askeri faaliyetler artıyor. Arktik bölgesi “büyük güçlerin” savaş arenası haline mi geliyor?
ABD'nin önde gelen dergilerinden TIME, tüm dünyanın gözü Ortadoğu ve Ukrayna'ya çevrilmişken, askeri olarak kritik gelişmelerin yaşandığı Arktik bölgesine dikkat çeken bir analiz yayınladı.
Sadece Rusya'nın Kuzey Kutbu'nda 35.700 milyar metreküpten fazla doğal gaz ve 2.300 milyon metrik tondan fazla petrol ve kondensat bulduğuna dikkat çekilen analizde, bölgedeki buz koşullarının değişmesi ile birlikte Çin ve ABD'nin de yeni adımlar attığına dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; bölgede son dönemde atılan askeri adımların ve Rusya-Çin işbirliğinin artmasının ABD ve Kuzey Kutbu'ndaki NATO müttefikleri için bir endişe kaynağı haline geldiği belirtildi.
İşte TIME'da yayınlanan analiz:
Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana Arktik bölgesi, bölgenin kendisini büyük güçlerin rekabetinden koruyan yazılı olmayan kurallara, inançlara ve tarihe sahip olduğuna dair yaygın bir anlayış olan "Arktik istisnacılığı" fikriyle tanımlandı.
Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı geniş çaplı işgali bu hassas statükoyu derin bir şekilde bozdu. Avrupa Arktik bölgesi hızla ABD ve müttefiklerinin, jeopolitik düşmanlarıyla doğrudan rekabet etmesi gereken bir arena haline geliyor.
Elbette Ukrayna'daki savaş artan gerilimin tek nedeni değil.
Deniz buzullarının erimesi bölgenin ekonomik değerine ve jeopolitik önemine daha fazla ilgi duyulmasına yol açarak Arktik devletleri arasında askerileşmeyi ve Çin gibi geleneksel olarak Arktik olmayan oyuncuların bölgedeki rekabete katılımını körükledi.
Bu gelişmeler ise özellikle üç alanda yoğunlaştı.
İlk olarak Kuzey Kutbu, geliştirilmesi Rusya'nın 2035 Arktik stratejik vizyonunda kilit bir öncelik olan geniş fosil yakıt rezervleri içermektedir.
Sadece Rusya'nın Kuzey Kutbu'nda 35.700 milyar metreküpten fazla doğal gaz ve 2.300 milyon metrik tondan fazla petrol ve kondensat bulunduğu tahmin edilmektedir. Ve bunların büyük bir kısmı Yamal ve Gydan yarımadalarında yoğunlaşmaktadır.
İkinci olarak, iklim değişikliğinin neden olduğu değişen buz koşulları potansiyel Arktik nakliye rotalarını yeniden şekillendiriyor.
Rusya'nın Kuzey Kutbu kıyıları boyunca Atlantik ve Pasifik Okyanuslarını Rus Arktik'i üzerinden birbirine bağlamayı amaçlayan Kuzey Deniz Rotası'nı geliştirmesi özellikle dikkate değerdir.
Bu rota yaz aylarında buzsuzdur ve Süveyş Kanalı'ndan geçişe kıyasla gemilerin seyahat süresini %40 oranında azaltarak önemli ölçüde yakıt tasarrufu yapmasını sağlamaktadır.
Üçüncü olarak, Kuzey Atlantik ve Barents Denizi'ndeki ticari faaliyetlerin ortak yönetimi, artan iklim baskıları altında çökme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Yüzey hava sıcaklıkları önemli ölçüde artmaya devam ederken, ısınan sular denizde avlanma potansiyeli olan balık stoklarının da kuzeye yayılmasına neden olmaktadır.
Ayrıca uzmanlar Rusya'nın ticari faaliyetleri NATO'ya karşı daha geniş bir meydan okumada kullanabileceğini düşünüyor ve Norveç deniz istihbaratı Norveç sularında faaliyet gösteren 50 ila 100 arasında Rus balıkçı gemisinin istihbarat toplama faaliyetleriyle bağlantılı olabileceğini iddia ediyor.
Askeri faaliyetler
Bölgedeki ticari ve askeri faaliyetler arasındaki ayrımın bulanıklaşması ve askeri tatbikatların artması, balıkçıların karıştığı kaza tehlikesinin artmasına neden oldu.
Kuzey Kutbu ile Norveç'in kuzey kıyısı arasında yer alan bir Norveç takımadası olan Svalbard, Rusya'nın Norveç'in 12 deniz mili ötesindeki ada sularında gemileri denetleme ve tutuklama yetkisini tanımaması nedeniyle özel bir gerilim kaynağıdır.
Bu bağlamda Rusya-Çin işbirliğinin artması ABD ve Kuzey Kutbu'ndaki NATO müttefikleri için bir endişe kaynağıdır.
Ukrayna'daki savaştan önce bile Moskova Kuzey Denizi Rotası'nı geliştirmek, Arktik enerji projelerine ve altyapısına yatırım yapmak ve askeri işbirliğini geliştirmek için doğu komşusuna bakıyordu.
Ancak Ukrayna'daki savaştan bu yana Rusya'nın uluslararası izolasyonu Kremlin'i, Rusya'nın doğal gaz üretiminin %80'inden fazlasının ve petrol üretiminin neredeyse %20'sinin gerçekleştiği Kuzey Kutbu'ndaki enerji ihracat altyapısını finanse etmek için Pekin'e bağımlı hale getirdi.
Batı'nın uzun süredir Avrupa Kuzey Kutbu'nda angajman ve işbirliğine odaklanması da Çin tarafından ilerleme kaydetmek için araçsallaştırıldı.
Çin, Pekin'in enerji güvenliğini pekiştirmek, ekonomik büyümeyi sürdürmek ve küresel erişimini genişletmek için uzun vadeli bir çabayla Arktik enerji ve lojistik altyapısına (Grönland, Svalbard, Kuzey İsveç ve Kuzey Norveç'te) yatırım yapmaya devam ediyor.
Ancak Rusya dışındaki yedi Kuzey Kutbu ülkesi de Çin'in stratejik hırslarına ve zorlayıcı ekonomik taktiklerine karşı temkinli davranmaya başlıyor. Pekin de Kuzey Kutbu'ndaki Çin faaliyetlerini genişletmek için bir kanal olarak hareket etmesi için Moskova'ya giderek daha fazla güveniyor.
Bu faktörler Çin'e, ortak askeri tatbikatlar, Rus enerji altyapısına yatırımlar ya da deniz hukukunun uygulanmasında rol alma gibi yollarla Avrupa Kuzey Kutbu'nda daha önemli bir varlık sağlamlaştırmak için bir bahane sağlayabilir.
Rusya Federal Güvenlik Servisi ile Çin Sahil Güvenliği arasında yakın zamanda imzalanan bir işbirliği anlaşması Çin'e Arktik güvenlik meselelerinde bir kapı açabilir.
Zira sahil güvenliğin görevleri arasında balıkçılık kaynakları ve petrol ve gaz altyapısına erişim gibi denizdeki egemenlik haklarının korunması da yer alıyor.
Bununla birlikte, Kuzey Kutbu üzerinde artan jeopolitik rekabette dikkat edilmesi gereken başka hususlar da var.
Birincisi, Kuzey Kutbu'nda büyük ölçekli maden kaynaklarının çıkarılması madencilik altyapısı için hala önemli yeni yatırımlar gerektirirken, bölge petrol çıkarmak için son derece pahalı bir yer olmaya devam ediyor.
İkincisi, Rusya'nın Ukrayna'daki hedeflerine ulaşmaktan çok uzak olduğu ve kara kuvvetleri giderek azaldığı için dikkatini Kuzey Kutbu'na kaydırmayı göze alamayacağından, açık askeri saldırganlık muhtemelen sınırlı kalacaktır.
Aynı şekilde, Çin ekonomisindeki düşüş de Pekin'in iç politika konularına odaklanmasını sağlayacak ve önümüzdeki yıllarda Avrupa Arktik bölgesinde geniş çaplı angajmanları sınırlayacaktır.
Pekin, Kuzey Kutbu'nda Rusya ile bilim diplomasisini arttırmak ve indirimli Rus petrol ve doğalgazını satın almak gibi Çin'in kendi çıkarlarına hizmet eden alanlarda seçici bir şekilde angaje olmuş, dolayısıyla Moskova'nın "sınırsız dostluk" beklentilerini karşılayamamıştır.
Ancak bunlar, Batılı hükümetlerin Kuzey Kutbu konusunda kayıtsız kalmayı göze alabilecekleri anlamına gelmiyor.
Washington, Kuzey Kutbu'nun artan jeopolitik öneminin nüanslarını giderek daha fazla fark ediyor.
ABD Savunma Bakanlığı'nın kısa süre önce yayınladığı Arktik stratejisi, gelişmiş alan farkındalığı ve Arktik yetenekleri, bölgesel müttefikler ve ortaklarla daha yakın ilişki ve özel varlık göstermeyi vurgulayarak ABD'nin angajmanını yeniden düşünme ihtiyacını yansıtıyor.
Artan Rus askeri ve gri bölge faaliyetleri, değişen Arktik tehdit ortamının etkilerini şimdiden göstermiştir. Kritik denizaltı altyapısına yönelik birkaç müdahale vakası, Rus hibrid taktiklerinin Kuzey Avrupa için oluşturduğu acil tehdidin altını çizmiştir.
Bu nedenle denizaltı haritalama ve deniz alanı farkındalığı konusunda işbirliği kısa vadede takip edilmesi gereken umut verici bir alandır ve NATO'nun da dikkatini çekmektedir.
Üzerinde durulması gereken bir başka alan da yatırım taramalarının koordinasyonunun geliştirilmesi ve Çin'in Avrupa Arktik bölgesinde bir yer edinmesi için uluslararası bilimsel araştırma ve bilim diplomasisinin bir kılıf olarak kullanılmasıdır.
"Arktik istisnacılığı" dönemi sona eriyor ve mantıklı bir Batı yaklaşımı en kötü senaryoyu engellemek için artık kaçınılmaz olarak görülüyor.