Trump'ın seçilmesi Ukrayna için ne anlama gelecek?
Trump'ın seçilmesi, ABD'nin Ukrayna'ya desteğini nasıl etkileyecek? Trump ve başkan yardımcısı adayı Vance, Ukrayna konusunda nasıl bir plan hayata geçirmeyi planlıyor?
Dünyadaki dış politika uzmanları, Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmesi halinde ABD'nin Ukrayna politikasının nasıl şekilleneceği konusunda görüş ayrılıkları yaşasa da, tahminler ağırlıklı olarak; ABD'nin Ukrayna'ya desteğini azaltması ve Trump'ın “savaşı bitirme sözünü” tutmak için Ukrayna'ya Rusya ile anlaşması yolunda baskı yapması yönünde şekilleniyor.
Biden'ın yeniden seçilmesi halinde ise; ABD'nin Ukrayna politikasının büyük ölçüde değişmeyeceği ve askeri desteğin artacağı konusunda, neredeyse tüm uzmanlar hemfikir.
Trump'ın seçilmesi Rusya-Ukrayna savaşı için ne anlama gelecek?
22 Şubat 2022'de, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı işgalini başlatmasından sadece iki gün önce Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya yönelik hamlelerini "zekice" ve "dahice" olarak nitelendirmişti.
Mayıs 2023'te yani savaşın üzerinden yaklaşık bir yıl geçtikten sonra ise CNN'e verdiği bir röportajda konu ile ilgili tekrar konuşan Trump, Ukrayna'da hangi tarafın kazanmasını istediğini söylemeyi ya da Ukrayna'ya daha fazla askeri destek sağlama konusunda bir açıklama yapmayı reddetti.
Hatta Trump bu röportajda;
"Ukrayna'ya o kadar çok askeri teçhizat veriyoruz ki, şu anda kendi ordu stoklarımızı tehlikeye sokmuş durumdayız.”
ifadelerini kullandı.
Trump Temmuz 2023'te, Fox News'e verdiği bir demeçte de benzer ifadeler kullandı. Göreve tekrar geldiği taktirde Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e
“Artık bu kadar. Anlaşma yapmak zorundasınız."
diyeceğini belirtti.
Putin'in anlaşmaya yanaşmaması durumunda nasıl bir yol izleyeceği sorulduğunda ise Trump;
“Putin'e de, anlaşma yapmazsanız Ukrayna'ya çok daha fazla yardım vereceğiz. Gerekirse onlara şimdiye kadar verdiklerimizden daha fazlasını veririz."
ifadelerini kullandı.
Trump bu çıkışlarının ardından, başkanlık döneminde NATO için harcama yapmamaları konusunda eleştirilerde bulunduğu Avrupa ülkelerine de yüklenmeyi ihmal etmedi.
2024'ün Nisan ayında Trump kendisine ait Truth Social platformunda;
“Avrupa neden Ukrayna'ya yardım etmek için daha fazla para vermiyor? Neden Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri'nin Ukrayna'ya yardım etmek için koyduğu para kadar para koymuyor? Herkesin kabul ettiği gibi, Ukrayna'nın hayatta kalması ve güçlü olması Avrupa için bizden çok daha önemli olmalı! HAREKETE GEÇ AVRUPA!”
şeklinde bir mesaj yayınladı.
Trump, son olarak ise geçtiğimiz ay seçim kampanyası sırasında yaptığı bir konuşmada ise, ülkesinin Ukrayna'ya yardım olarak değil borç olarak para vermesi gerektiğini belirterek;
"Zelensky ülkeye her geldiğinde, 50-60 milyar dolarla buradan ayrılıyor. O, benden daha iyi bir satıcı."
ifadelerini kullandı.
Diğer yandan Nisan 2024'te ise Washington Post, Trump ve ekibinin “Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için gizli ve uzun vadeli plan" hazırladığını açıkladı.
Washington Post'da yer alan bilgiler göre; Trump göreve geldiğinde, Ukrayna'yı Kırım ve Donbas bölgesini Rusya'ya bırakmaya zorlayarak bir Barış Planı'nı hayata geçirmeye çalışacak.
Trump'ın Ukrayna planı
Tarihler 25 Haziran 2024'ü gösterdiğinde, Reuters tarafından “Trump'ın Urayna planı” daha detaylı bir şekilde gün yüzüne çıkarıldı.
Trump'ın 2017-2021 başkanlığı döneminde, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nde görev yapan Kellogg ve Fred Fleitz tarafından hazırlanan plana göre, barış görüşmeleri sırasında “hakim olan savaş hatlarına dayalı” bir ateşkes stratejisi hayata geçirilecek.
Plana göre; hakim olduğu Kırım ve Donbass bölgesi karşılığında Rusya, tüm cephe hatlarında çekilecek ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanıyacak.
Fleitz, stratejilerini Trump'a sunduklarını ve Trump'ın da olumlu yanıt verdiğini belirtti.
Fleitz Reuters'a yaptığı açıklamada;
"Stratejiyi tamamen kabul ettiğini ya da her kelimesine katıldığını iddia etmiyorum ama aldığımız geri bildirim bizi tatmin etti"
ifadelerini kullandı.
Haberin çıkmasından sadece 24 saat sonra ise Kremlin'den Trump'ın planına dair bir açıklama yapıldı.
Kremlin, olası bir Trump yönetiminin önereceği herhangi bir barış planının sahadaki gerçekleri yansıtması gerektiğini, ancak her durumda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmelere açık olduğunu belirtti.
Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov Reuters'a yaptığı açıklamada;
“Herhangi bir planın değeri, nüanslarda ve sahadaki gerçek durumu hesaba katmakta yatar. Başkan Putin, Rusya'nın sahadaki gerçek durumu göz önünde bulundurarak müzakerelere açık olduğunu ve olmaya devam ettiğini defalarca dile getirdi.”
ifadelerini kullandı.
Trump'ın başkan yardımcısı adayından ilk açıklama
ABD eski Başkanı Donald Trump, Ohio Senatörü J.D. Vance’i başkanlık seçimlerinde yardımcısı olarak seçtiğini duyurmuştu. Politikacı, Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık yardımlara yönelik eleştirileriyle ve Rusya’yla görüşmelerin başlatılması yönündeki çağrılarıyla biliniyor.
Vance ayrıca; Kiev’in talep ettiği 1991 sınırlarına geri dönülmesi hedefinin gerçek dışı olduğunu, Ukrayna’nın tarafsız bir ülke olması ve toprak anlaşmazlıklarının dondurulması gerektiğini savunuyor.
ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin Başkan Yardımcısı Adayı olan Ohio Senatörü J.D. Vance, Donald Trump’ın seçimi kazanması durumunda, Ukrayna krizini sona erdirmek için Rusya ile görüşmeler yapacağını belirtti.
Aday olarak açıklanmasından sadece saatler sonra Fox News’a konuşan Vance;
“Donald Trump, Amerika’nın asıl sorun olan Çin’e odaklanabilmesi için Rusya ve Ukraynalılarla görüşerek bu sorunu hızlı bir şekilde sona erdirme sözü verdi. Bunu başarabiliriz.”
ifadelerini kullandı.
Böyle bir adımın, nükleer savaş riskini de önleyeceğini dile getiren Vance, Ukrayna’ya yapılan milyarlarca dolarlık yardımla ilgili olarak da;
“ABD’nin ulaşmaya çalıştığı hedefi sorgulamamız gerekiyor”
açıklamasında bulundu.
Putin ne talep ediyor?
Putin 14 Haziran 2024 tarihinde, Ukrayna'daki çatışmanın çözümü için Kırım, Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporojye bölgelerinin statüsünün Rus bölgesi olarak tanınmasını talep etti.
Putin ayrıca; Ukrayna'nın NATO’ya katılım planlarından vazgeçmesini, bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış statüsünün pekiştirilmesini, askersizleştirilmesini ve aynı zamanda Rusya karşıtı yaptırımların kaldırılmasını öngören yeni çözüm önerisinde bulunmuştu.
Ukrayna tarafı bu girişimi reddederken Vladimir Zelenskiy, Moskova'nın önerisini ültimatom olarak nitelendirmişti.