Türk Dünyası'nın Türkiye'yle deprem dayanışması
💢 Gönderilen yardımlar, Türkiye ile Türk Dünyası arasındaki kardeşlik bağının bir simgesi haline geldi.
💢 Türkiye ile Azerbaycan arasında sürekli söylenen “İki devlet, bir millet” şiarının, artık “sekiz devlet, bir millet” olarak değiştirilmesi gerekiyor.
Türkiye, 6 Şubat gecesi büyük bir depremle sarsıldı. Ülkenin güneydoğusunu vuran deprem, 13.5 milyon insanı etkiledi. 24 Şubat günü açıklanan resmi rakamlara göre, 43 bin 556 kişi hayatını kaybetti, 108 bin 68 kişi ise yaralandı. Bu durum, Türk milletinin önemli bir moral kaybına yol açsa da yabancı ülkelerden gelen yardımların yarattığı dayanışma ortamı, yaraların sarılmasında kritik rol oynuyor.
Türkiye’nin yaşadığı felaket nedeniyle Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Latin Amerika’ya kadar birçok bölgeden yardım gelmiş durumda. Bu yardımların çeşitli özellikleri bulunmakta. Başta Azerbaycan olmak üzere Türk Dünyası devletleri, arama kurtarma ekiplerinden ısıtıcıya kadar birçok malzeme gönderdi. Elbette gönderilen yardımlar, Türkiye ile Türk Dünyası arasındaki kardeşlik bağının bir simgesi haline geldi.
İlk andan itibaren Azerbaycan, Türkiye’nin yaşadığı felaketi kendi sorunu olarak gördü ve binlerce ton insani yardım malzemesi gönderdi. Dahası aracına yüklediği yardımları Türkiye’ye ulaştırmak isteyen Server Beşirli, yardımların ve kardeşliğin sembolüne dönüştü.
Yardım gönderen devletlerden biri de Kazakistan’dı. Kırgızistan da Türkiye’nin yaralarına merhem olan Türk Dünyası’nın devletlerindendi. Türkiye’ye tonlarca yardım yollayan Kırgızistan, kadim Türk medeniyetinin bir simgesi olan yurtlardan yüzlerce gönderdi. Özbekistan’da da depremin ardından bir yardım seferberliği başlatılmıştır. Özbekistan Savunma Bakanlığı, deprem bölgesinde bir sahra hastanesi kurarak depremzedelerin yaralarını sarma çabasını sürdürmekte.
Özbekistan’ın yanı sıra çeşitli yardımlarda bulunan devletlerden biri de Türkmenistan’dır. Türkmenistan da 1948 yılında yaşadığı depremin acısını uzun yıllar hissetmiş bir ülke. Aşkabat Depremi’nde hayatını kaybeden 100 binden fazla insan hala anılıyor. Deprem felaketinin yaralarının sarılması sürecinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) de Türkiye’ye destek veren Türk Dünyası devletlerindendir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı bir açıklamayla Kıbrıs Türklerini Türkiye’ye yardım yapmaya çağırdı.
Üstelik söz konusu devletlerin liderleri, başkentlerinde bulunan Türk büyükelçiliklerini ziyaret ederek taziyelerini bildirdi. Ayrıca liderler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la temasa geçerek desteklerin süreceğini belirtti.
Son olarak Türkiye’ye yardım gönderen ülkelerden biri de Macaristan. Depremin ilk saatlerinden itibaren çeşitli ekipleri Türkiye’ye gönderen Budapeşte yönetimi, acil insani yardım için çalışmalara başlamıştır. Macaristan’dan gelen ekipler arasında Kamu Diplomasisi ve İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Zoltan Kovacs’ın kızının bulunması ve Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak’ın yaptığı açıklamalar, iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin göstergesi.
Bununla birlikte devletler bazında olduğu kadar Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde de Türkiye’ye güçlü bir birliktelik mesajı verildi. Bu anlamda teşkilat, üye ve gözlemci üyelerin yardımlar göndermesini teşvik etti.
Bilindiği gibi Türk devletlerinin arasında coğrafi mesafeler bulunmakta. Azerbaycan’a ulaşmak için Gürcistan ya da Ermenistan’ın, KKTC’ye ulaşmak için Akdeniz’in, Orta Asya’ya ulaşmak için Kafkasya ve Hazar Denizi’nin ve Macaristan’a ulaşmak için Balkanların aşılması gerekiyor. Lakin deprem sürecinde Türk devletlerinin gönderdiği yardımlar, kardeşlik bağlarının uzaklıkları önemsiz kıldığını ortaya koymuş vaziyette. Kısacası Türkiye’nin yaşadığı “yüzyılın felaketi”nde devletlerin ortaya koydukları irade ve verdikleri destek, Türk Dünyası arasındaki bağı güçlendirdi.
Söz konusu dayanışma, farklı coğrafyalarda olsalar da Türk devletlerinin acılarının, kaderlerinin ve geleceklerinin bir olarak gördüklerinin teyidi olarak kabul edilebilir. Gaspıralı İsmail’in “Dilde, işte, fikirde birlik” sözlerine “acı günlerde” de birliğin eklendiği anlaşılmakta. Türkiye’nin geçmiş dönemlerde nasıl Türk devletlerinin yaralarına merhem olmaya çalıştıysa, günümüzde de Türk Dünyası ülkeleri, Türkiye’nin yaralarını sarıyor. Bunu sahada hem yetkili isimler hem sivil toplum kuruluşları hem de halklar düzeyinde görmek mümkün. Söz konusu desteklerin Türk devletleri arasındaki bağı ve güveni arttırdığı da aşikar.
Türk devletleri arasında acı günlerde yaşanan dayanışmanın bilindik diplomasinin çok daha ötesinde olduğu söylenebilir. Diplomasi, uluslararası hukuk bazında işleyen bir süreçken; Türk devletleri arasında kardeşlik hukuku hakim. Bu durumun Batılı devletler tarafında anlaşılması zor olsa da uluslararası ilişkilere yeni bir boyut getirdiği açık. Türkiye ile Azerbaycan arasında sürekli söylenen “İki devlet, bir millet” şiarının, artık “sekiz devlet, bir millet” olarak değiştirilmesi gerekiyor. Bu kardeşliğin yurdu ve birleştirici unsuru ise Türk Devletleri Teşkilatı.